Üstünden bir yıl geçtikten sonra diyebiliriz ki, burjuvazi 2020’de insanlığın tepesine çöken pandemiye kurtarıcı olarak sarılıyor!

Tek kalacak olan uzaktan eğitim mi?

Milli Eğitim Bakanının müjdesi soL portal'da zaten ele alındı. Uzaktan eğitimin pandemi bittikten sonra kalıcı olacağı açıklaması, düzenin kendini mükemmel biçimde afişe etmesidir. Ziya Selçuk derslere katılımın ilk, orta ve lise dereceli okullarda sırasıyla yüzde 66, 73 ve 77 olduğuyla övünmüş. İlkokul çağındaki çocukların üçte birinden vazgeçmekle övünen bir bakan! Üçte ikinin gördüğü şeyin eğitim olduğuna bin şahit ister, bu arada…

Kalıcı olmasını arzuladıkları bir tek uzaktan eğitim değil. Bir kere, pandeminin bitmesini istemedikleri anlaşılıyor. Bana sorarsanız, burjuvazinin salgınla mücadeleyi beceremediği doğru, ama eksik. Evet, kâr ve tahakküm arayışından hastalığa sıra gelmiyor, salgını önleme gündemi hep geri plana düşüyor. Nereye kadar böyle bir beceriksizlikle devam edebilirlerdi ki? Bir, iki… İşler böyle devam ettikçe, “madem öyle, demiş olmalılar, biz neden bu durumun kendisini metalaştırmıyoruz?” 

Kapitalizm akla gelen her şeyi alınıp satılacak bir meta haline getirebilmesiyle, gerçekten benzersizdir. Tüm vatandaşların kullanmasının zorunlu tutulduğu, kullanmayana ceza kesilen maske çok kısa sürede metalaşmadı mı? Ve bu örnek artık ne kadar da masum kalıyor! Test kitleri daha kârlı bir meta elbette… Şimdilik ödemesi doğrudan “tüketici” tarafından değil de, tüketicilerin vergilerini kullanan devletler tarafından yapılan aşı “satış garantili” bir metadır. Tedavisiyle, ilacıyla, aşısıyla pandemi bir sektör oldu. Çok önceleri kamusal karakter taşıyan ve ticaret konusu edilmeyen temel eğitim ve sağlık hizmetleri gibi, içtiğiniz su gibi, şimdi bir de pandemimiz var. 

Kapitalizmin ekonomik yasalarından biri kâr oranlarının düşme eğilimidir. Bu eğilimi durdurmak ve mümkünse geri çevirmek için sermayenin bir dizi silahı vardır. Bunlardan biri de, daha önce kâr amaçlı olmayan toplumsal işlevlerin kapitalist ekonominin sektörü olarak devşirilmesi. Hastalığın kapitalizmin sonunun habercisi olduğunu düşünenler olmadı değil. Ama üstünden bir yıl geçtikten sonra diyebiliriz ki, burjuvazi 2020’de insanlığın tepesine çöken pandemiye kurtarıcı olarak sarılıyor!

Uzaktan eğitim, eğitim emekçileri açısından düşünüldüğünde emek sürecinin esnekleştirilmesidir. “Nasılsa evde” olanların günde kaç saat çalıştıklarını hesaplamanın bile olanaklı olmayacağı bir süper esneklik, süper sömürü! Bunun mümkün olduğunca yaygınlaştırılması ve kalıcılaştırılması hedeflenmektedir. Uzaktan çalışmanın henüz giremediği bir dizi sektör ve iş başlığı var. Geleneksel sanayi proletaryası, inşaat işçileri ve hizmet sektörünün önemli bölümü “sahada” olmak zorunda. Bu kesimlerin tepesinde sallandırılan kılıç, gerçek gelirlerin erimesi ve işsizliğin çığ gibi büyümesi sonucu ağırlaştı, daha tehditkâr hal aldı. Ama sermaye bununla yetinmeyecektir ve bilfiil atölyede, fabrikada, şantiyede, mağazadaki emekten tasarruf etmeye çalışacaktır. Salgına önlem diye de övülen sihirli formül uzaktan çalışmadır. Uzaktan eğitim konusunda ekranlara fırlayıp “düşünebiliyor musunuz, bu yeni trent sayesinde Malatya’daki genç Harvard Üniversitesinde okuyabilecek” diye saçmalayanlar olduğu gibi, uzaktan çalışmanın da teknolojik devrim safsatasıyla ambalajlanması beklenir. 

Toplu çalışan emekçilerin örgütlenmesini önlemek için iş süreçleri parçalanıyor, taşeronlaştırılıyor. Ve bu uygulamalar gerçekten sonuç da veriyor, örgütlenme ve hak mücadelesi onlarca yıldır sürekli zayıflıyor. Ama şimdi dahası var! Çünkü uzaktan çalışmanın diğer adı “yalnız çalışmadır” ve sermayenin devrim diye niteleyip bayram edeceği bir de bu vardır. Özetle kapitalizm pandemiden memnundur. Elbette emekçi halkın kıyıma uğratılmasının bir doygunluk noktası var ve o nedenle emperyalist ülkeler pandemi sektörünü katliamcılıktan başka alanlara, aşı pazarının büyütülmesine, süreklileştirilmesine ve paylaşılmasına kaydırmaya bakıyorlar. Başlangıçta sürü bağışıklığına yatmak isteyenler, artık tanrının insanlığın başından korona virüsü eksik etmemesi için dua ediyor olmalılar. 

Madem öyle, o gün yaklaşmaktadır. Vakit tamamdır; kapitalizm pandemiye çözüm üretemediği için çökmeyecek; ama emekçi insanlık hastalıktan kurtulmak için kapitalizme son verecek.