Kapitalizmin lanetli mesajını tekrar edelim: İşsiz misiniz, paraya mı ihtiyacınız var, neden insan öldürmeyi (cinayeti) bir iş haline getiremeyesiniz? Katı olan buharlaşıyor ama nasıl buharlaşıyor?

Rusya-Ukrayna savaşının çirkin yüzü: Günlük 2 bin dolar ücretle savaşmaya hazır mısınız?

Katı olan her şey buharlaşıyor! Kapitalizmi başka hangi söz bu derece iyi anlatabilir? Katı olan her şey buharlaşırken, insan bundan kaçabilir mi? Elbette insanın kendisi de buharlaşıyor; hem de mecazi anlamda değil, gerçekten buharlaşıyor. Alegori falan yapmıyorum. Zaten gerçekler yüzümüze öyle bir hızla çapıyor ki yalanlarla oyalananlara imrenerek bakmaya başladık desem başım ağrımaz. Bir iş arama sitesinde geziyorum. Malum gazetecilik ya da yazarlıkta ekmek yok. Kapitalizmin buharlaştıramadığı insanlardan biriyseniz eğer bizim meslekten kimseye hayır gelmez. Ekmek parası önemli; yine de pek çok genç meslektaşımın, eli kalem tutan arkadaşlarımın bir yıldız gibi kayıp gitmesine öfkeleniyorum. Bizim medya aleminin kapitalistleşme (buharlaşma) hızına baktığımda açıkçası düzen değişikliği dışında herhangi bir yol göremiyorum. Bu yazıda pek çok kötü şeyden bahsedeğim ve insana olan inancınızı belki de istemeden kıracağım için araya güzel bir anekdot eklemek isterim. Değerli Meslektaşım Mahir Esen, ‘Sınırsız’1 isimli bir yotube kanalı kurdu ve tam da ihtiyacımız olduğu anda Türkçe gazeteciliğe yeni bir soluk alma kanalı sundu. Bu platformda Musa Özuğurlu ve Çağlar Tekin de ter akıtıyor. Hayat, eğer yakamıza yapışmaya biraz olsun ara verirse hafta bir gün ‘Batı Cephesi’ programında ben de anlamlı bir destek sunmaya çalışacağım. Gerçekliğimizi her zaman topluma yansıtmıyoruz ve bu yüzden toplum bizleri anlamakta zorlanıyor olabilir. Gazeteciliği ve yazarlığı sürdürebilmek için dişimizle, tırnağımızla tutunuyoruz bu işe. Gidebildiği yere kadar gider...

Kapitalist kurallara bağlı kalarak düşüncek olursak, düzenle olan uyumsuzluğumuzun bedelini ağır bir biçimde ödüyoruz. Kısacası ‘iş beğenmiyoruz’. Halbuki kamuflajları giyip, kolumuzda Ukrayna bayraklı pazubandla bizler de poz vermeyi becerebilsek belki de buharlaşma eşiğini aşabiliriz. İroniyi bir kenara bırakırsak, dünya gerçekten emperyalistlerin elinde yok oluyor. Bu yok oluş önce insanın kaybolmasıyla başlıyor. ‘SILENT PROFESSIONALS/PRIVATE-SECURITY JOB MARKET’2 adından da anlaşılacağı gibi lejyonerlerin iş bulmak için başvurdukları bir platform. Kapitalizmin lanetli mesajını tekrar edelim: İşsiz misiniz, paraya mı ihtiyacınız var, neden insan öldürmeyi (cinayeti) bir iş haline getiremeyesiniz? Katı olan buharlaşıyor ama nasıl buharlaşıyor? İşte aşağıda görselini okuyacağınız iş ilanı sayesinde...

‘Günlük 1000-2000 dolar ücretle siz de Ukrayna savaşında yer alabilirsiniz’

İş ilanının şartlarına kısaca bakalım. İş veren ABD merkezli bir şirket. Kadın ya da erkek farketmeksizin herkes başvuruda bulunabilir. Buradaki en önemli şart, bölgeyi çok iyi bilmek ve istisnasız en az 5 yıllık deneyime sahip olmak. Ayrıca operasyonlarda başarı elde edildiği takdirde ‘bonus’ ücret alabileceksiniz. Dikkat! Sizi birer kiralık katile dönüştürenler ödüllendirmeyi de unutmuyor.

MİNİMUM NİTELİKLER (bu asgari yeterlilik şartlarını karşılamadan BAŞVURMAYIN).

  • En az 1 yıllık denizaşırı muharebe tecrübesi ve buna ek olarak +5 yıllık askeri deneyime sahip olmak,
  • Sovyet dönemi ve NATO silahlarının nasıl uygulanacağı konusunda etkili çalışma bilgisine sahip olmak,
  • Hayatın korunması için karmaşık problemlerin üstesinden hızlı ve verimli bir şekilde çalışabilme becerisine sahip, eleştirel düşünme yetisine sahip olmak,
  • Harita ve pusula ile yön bulma yeteneği,
  • Adayın fiziksel olarak formda olması gerekir,
  • Yüksek derecede profesyonellik, sorumluluk, kararlılık ve olgunluğa sahip olmak,
  • Objektif gereksinimler konusunda başkalarını bilgilendirebilmeli, ikna edebilmeli ve talimat verebilmelidir,
  • Mevcut bir ABD, İngiltere, CAN, AUS, NZ, UKR, POL veya AB veya Schengen ülkesi olan çifte vatandaş Pasaportuna sahip olmak3.

Şimdi, bu aşamadan itibaren Türkiye’deki medyanın tüm popüler figürlerine şu soruyu yöneltmemiz gerekiyor: ‘İnsanlar profesyonel birer katile dönüştürülürken neredesiniz?’ Sözde ‘barış fetişistlerinin’ savaşa alabildiğine odun taşıdığını açık ve net bir biçimde bu süreçte gördük. Bir soru daha! ‘Bağdat bombalanırken ve Felluce halkı destansı bir direnişle ABD işgaline kök söktürürken kameralarınız, çelik yelekleriniz ve miğferlerinizle neredeydiniz?’ 

Aklı olan tüm bu çıldırmışlığın içerisinde isyan eder. Uluslararası lejyonerlerin Kiev’deki toplam sayısı 16 binin üzerine çıkmış olabilir. Putin, buna cevap olarak kendi lejyonerlerini sahaya süreceğini açıkladı. Muhteşem! Tüm bir Ukrayna coğrafyası gözlerimizin önünde cehenneme dönüyor ve kitleler medyanın pislik yağmurunun altında hareketsiz kalıyor. Engin Solakoğlu, konuğum olarak katıldığı programda 16 bin rakamını abartılı bulmuştu. Doğru bir kuşku ve buna bir açıklık getirilmesi gerekiyor. Edindiğim bilgilere göre, bizim cephenin üstün zekâlı hükümetleri böyle bir operasyona önceden hazırlandığı için lejyoner tahkimatına çok önceden başlanmış. Yine bölgeye giden lejyonerlerle yapılan görüşmelerde ücretlerin günlük 3 bin avroya kadar çıktığı söyleniyor. Bunu söyleyen iki kişi Türk asıllı AB vatandaşı. Benim anladığım ücret konusunda lejyonerleri uyarıyor ve kendilerini ucuza getirmemelerini tembihliyorlar. Ben de bu süreçte bizimkiler nerede diye hayıflanıyordum. 

İşte dünyayı getirdikleri nokta. Tunus, Libya, Kolombiya, Meksika ya da Ukrayna nerede insan öldüreceğinize siz karar verin. Dönelim Westworld (Batı Dünyası) dizisine. Üst üste iki yazımda aynı yere atıf yaptığımın farkındayım ama okurlar için bu tekrarın anlamlı olduğuna inanıyorum. Batı dünyası, zenginler için bastırılmış tüm güdülerini tatmin ettikler bir lunaparktır. Parayı bastıran milyonerler bu lunaparktaki insansı robotların kafasını kesebilir ya da onlara tecavüz edebilirler. Meğer ‘Westworld’ sadece mide bulandırıcı bir bilim kurgu dizisi değilmiş. Aslında tam da o ‘vahşi batı dünyasının’ içerisinde yaşıyormuşuz. Birileri yaptıkları barbarlığın karşılığında para alarak dünyanın dört bir yanında cinayet işlemeye teşvik ediliyor. Evet, bu profesyonel bir iş kılığında meşrulaştırılıyor. Okurlara soruyorum: Böyle bir dünyada yaşamak sizleri endişelendirmiyor mu? Bu kadar güncele boğulmak yeterli. Avrupa’yı şimdi yeniden bir Nazi iktidarı tehlikesi bekliyor ve bu noktada en hassas eşikte duran ülke Almanya. Bu yüzden haftaya Nürnberg mahkemelerinden başlayarak günümüze doğru Nazilerin nasıl yeniden adım adım iktidara yürüdüklerine ilişkin bir yazı dizisine başlayacağım, şimdiden okurlara duyurmuş olayım.