'Tüm canlıları tehdit eden tüketim çılgınlığının sorumlusu bu vahşi sömürü sistemi. Sistemi değiştirmeden gerçek temizlik sağlanamayacak…'

Naylon hayat!

Yaşlı dünyamızda ortaya çıkalı altı üstü 150 yıl. Gel gör ki yarattığı kirlilik ve sorunlar devasa. Yol açtığı bilinen zararlar, ürkütücü.

Tabi her buluş gibi, kullanım esasları önemli.

Tüketim çılgınlığının tırmandığı vahşi sömürü sisteminin elinde canlı yaşamını, doğayı felakete sürüklüyor artık.

Sonuçlarını kuşların, kaplumbağaların,deniz canlılarının ölümlerine yol açan bedenlerinde görüyoruz.

Yiyecek sanıp midelerini tıkayan plastiklerin neden olduğu ölümler…

Ya gözümüzle görmediklerimiz?

Sofranızda iştahla yediğiniz deniz canlılarının bünyesinde ne yoğunlukta plastik var acaba?

Ya, turşularınızı, salçalarınız, zeytinlerinizi, yağlarınızı sakladığınız kaplarda, damacanadan tükettiğiniz sularda, her türlü yiyeceğin ambalajlandığı gıdalardaki plastikler ne gibi sonuçlara yol açıyor, sağlığınızı nasıl etkiliyor?

***

Plastiklerin yarattığı kirlilik, insan ve doğa için tehlike sınırlarını çoktan aştı.

Canlı yaşamı için büyük önem taşıyan okyanuslarda plastik kirliliği ileri boyutlarda.

Dünya genelinde her yıl 11 milyon ton plastik atık denizlere karışıyor.

Bu oranda kirletilme sürerse, 2050 yılına kadar okyanusta balıklardan daha fazla plastik olacağı, su götürmez bir gerçek…

Olağanüstü bir çevre mirasının merkezi Akdeniz, dünyada plastik kirliliği seviyesi en yüksek denizlerden biri haline geldi.

Akdeniz’in açık sularını, deniz tabanını ve kıyılarını kirleten atıkların yüzde 95’i plastik. Bu atıkların başlıca kaynağı Türkiye ve İspanya. İtalya, Mısır ve Fransa da bu iki ülkeyi takip ediyor.

Zaten ülkemiz bu iktidar sayesinde Avrupa’nın çöplüğüne dönüştü. Çöp ithalatı her geçen yıl artıyor…

***

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü'nün plastik kirliliği raporuna göre, atık yönetimindeki eksiklikler nedeniyle dünya genelinde plastik atıkların yüzde 37’si hâlihazırda toprak, tatlı su ve denizlere karışarak kirliliğe sebep oluyor.

Çin’den sonra dünyanın ikinci en büyük plastik üreticisi olan Avrupa’da yılda 150 bin ila 500 bin ton makroplastik, 70 bin ila 130 bin ton mikroplastik denize atılıyor. Bu plastiklerin çoğu, yolculuğunu Akdeniz’de tamamlıyor.

5 milimetreden daha küçük parçacıklar, besin zincirine girerek yaban hayatını ve insanları etkiliyor.

Asıl tehdit, miktarı rekor seviyelere ulaşan, daha küçük ve sinsi parçalar olan mikroplastiklerde.

Akdeniz’deki mikroplastik yoğunluğu Büyük Okyanus’un kuzeyinde bulunan plastik adasındaki miktarın dört katından daha fazla.

Azalan av potansiyeli ve gemilere verdiği zarar nedeniyle deniz kirliliğinin AB balıkçılık filosuna verdiği yıllık ekonomik zarar 61,7 milyon avroyu buluyor. Kirlenen kıyılar nedeniyle turist sayısının azalması ve bu sektörde iş kayıplarının ortaya çıkması söz konusu.

Raporun çözüm önerilerinden en etkili ve aciliyet taşıyan başlıklar şöyle:

  • Yüksek öneme ve potansiyel etkiye sahip önlemler kapsamında tek kullanımlık plastik ürünlerin tüketimi azaltılmalı ve çevre dostu alternatiflerin teşvik edilmesi için mevzuatın düzenlenmeli.
  • Tek kullanımlık ürünlerin azaltılması için yasal altyapı hazırlanmalı ve hazırlık aşamasında sürece dahil olacak tüm paydaşlar bulunmalı.
  • Mümkün olan ürünlerde tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması, alternatiflerinin üretimi / kullanımı ve poşetlerin yasaklanması suretiyle atık oluşumu kaynakta önemli ölçüde azaltılmalı.

(Avrupa Birliği de 2021’de yürürlüğe giren Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi’yle sahillerde en çok görülen 10 ürünü yasakladı. Bu ürünler arasında pipet, kulak çubuğu, karıştırma çubuğu gibi ülkemizde sıkça kullanılan ve ciddi bir kirlilik oluşturan ürünler de bulunuyor.)

  • Yeşil kamu alımlarıyla plastik kirliliğinin azaltılmalı.

(Bunun için yürürlükteki kamu alımları ile ilgili mevzuata yeşil kamu alımları ile ilgili kriterlerin eklenmesi ve bu kriterlerin mal alımına ek olarak hizmet alımlarında da geçerli olması gerekiyor.)

  • Genişletilmiş Üretici Sorumluluğunun bir parçası olarak içecek ambalajları için depozito uygulamaları hayata geçirilmeli ve yaygınlaştırılmalı.

(Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı son olarak depozito uygulamasının 2022 Ocak ayında başlayacağını, Haziran 2022'de de fiilen uygulamaya geçileceğini belirterek, ilk etapta metal, cam ve plastik ürünlerin sisteme dahil edileceğini açıklamıştı. Daha önce bu sistemin 2021’de başlayacağı duyurulmuş, ancak ertelenmişti.) 

  • Ülke çapında içme suyu doldurma noktaları kurulmalı ve yaygınlaştırılmalı. 
  • Tarımsal plastikler için eylem planı hazırlanmalı.
  • Atıkların geri kazanımı için çalışmalar yapılmalı. 
  • Balıkçılık malzemelerinden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi için toplama yapısı oluşturulmalı. 

En önemlisi de tüm canlıları tehdit eden tüketim çılgınlığının sorumlusu bu vahşi sömürü sistemi.

Sistemi değiştirmeden gerçek temizlik sağlanamayacak…