2000’li yılların başlarında tasarlanan ve 2012 yılında tam dört cilt ve 4770 sayfalık dev külliyatla sonuçlanan / yayınlanan bir kolektif gayretten, insanüstü bir emekten bahsetmek istiyorum. 

Mülkiye’nin Zengin Mirasından Bir Kesit: Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştırması: TİDATA

Bu yazım ile sosyal bilimler alanının giderek kuruduğu, iyice cılızlaştığı bir dönem olan 2000’li yılların başlarında tasarlanan ve 2012 yılında tam dört cilt ve 4770 sayfalık dev külliyatla sonuçlanan / yayınlanan bir kolektif gayretten, insanüstü bir emekten bahsetmek istiyorum.

1919 – 1940 yılları arasını, onar yıllık dönemler halinde incelemeyi amaçlayan bu projede önce 1930’lu, sonrasında da 1940’lı yıllara ait ciltler yayınlandı. 1920’ler en sona bırakıldı. Zira 1928’e kadar olan döneme ait bilgiler Osmanlıca idi. Doğal olarak zaman aldı. 

Dört cilt, bir arada1

Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştırması kısaca (TİDATA) adlı çalışma dizisi, 2004 yılında tasarlanmıştı. İlk adım, ülkemizin otuzlu yıllarında kamunun yönetimini irdelemekti. Araştırma, Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Müdürlüğü’ne önerildi. İlgili birimin öneriyi uygun görmesi üzerine, çalışma 28 Haziran 2005 günü başladı. TİDATA -1930’lar çalışması Siyasal Bilgiler Fakültesi bünyesinde kurulu bulunan (KAYAUM) Kamu Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin programına alınarak yürütüldü ve öngörüldüğü gibi bir yıl içinde tamamlanarak yayımlandı. Araştırma grubu, ortaya çıkarıp geliştirdiği yöntemi ikinci aşamada kırklı yıllar için uygulamanın yararlı olacağı sonucuna vardı. TİDATA -1940’lar çalışması yine aynı birimlere önerildi. Önerinin kabul edilmesi üzerine ikinci aşama fiilen 10 Temmuz 2007 günü başlamış oldu.

TİDATA, belirlenen zaman aralıklarında, Türk kamu yönetiminin karar ve olaylarını açıklamalı zamandizin yöntemiyle ortaya koyan bir başvuru kaynağı üretme amacıyla yapılmış akademik bir çalışmadır. Başka bir deyişle başlangıçta araştırmanın okuyucu bakımından hedef kitlesi kamu yönetimi alanındaki araştırmacılar olarak belirlenmiş olsa da bana göre bu kitaplar, geçmişi bilmek, bugünü anlamak ve geleceği kurmak konusunda fikri ve hayalleri olan özellikle her sosyal bilimcinin hareket noktası olmalıdır.

TİDATA Açıklamalı Yönetim Zamandizini, piyasa esaslı ticari yayıncılığın amaçlarına uygun bulmakta zorlanacağı türde bir yayındır. Kitaplar, araştırmacılar dünyasına seslenen bir başvuru kaynağıdır. Genel okuyucunun ilgisini çekeceğini düşünmek pek kolay değildir. Bu tür araştırmalar ve yayınlar, ancak kamusal esaslı bilimsel amaçlı yayıncılık anlayışına sahip kurumların farklı bir ifade ile kamusal destekle yapılabilir. Ve bu yapıtlar da, Ankara Üniversitesi’nin sağladığı mali olanaklar sayesinde gerçekleştirilmiştir.

***

Gelin şimdi bu devasa eserin önsöz ve giriş bölümlerinden derlediğim paragraflara hep birlikte daha yakından göz atalım:

“Kronoloji –zamandizin, tarihsel olayları zaman sıralamasına göre gösterme olarak tanımlanır. Her zamandizin, tarih ve olay başlıklı iki sütun üzerine kurulur. Ancak daha doyurucu olan, bu çalışmanın açıklamalı yapılmasıdır. “Açıklamalı”lık, belirli bir olayın anlam ve önemini saptama çabasına girişmek demektir. Bu birkaç türlü gerçekleştirilebilir: Açıklama olaya ilişkin ek bilgi olabilir; neden belirtilerek verilebileceği gibi bağlam belirtilerek de verilebilir; olayın sonuçları ile etkisi gösterilerek yapılabilir; nihayet açıklama bir başka olay hatırlatması da olabilir. Çalışmanın zamandizin boyutu yoğun emek sarfetmeyi, açıklamalı olma özelliğiyse dönemin çözümlenmesi için kapsamlı tartışmaların yürütülmesini gerektirmektedir. Bunun, her iki boyutuyla sabır ve dikkat gerektiren bir iş olduğu söylenebilir. Gerçekten de tüm verilere erişme güçlüğünün yanı sıra, çalışılan alanın ‘olay’larını geniş bir yığının içinden atlamadan doğru bir biçimde seçip çıkarmak ve bunun neden, sonuç-etki, bağlam bakımından doğru açıklamasını yapmak, ciddi sabır, dikkat ve donanım gerektiren işlerdendir”.

“TİDATA 1929-1939 araştırması, çalışma grubu için yeni bir çalışma yöntemi geliştirmenin heyecanını yaşamak anlamına gelmişti. Bu aşama tamamlandığında, araştırmanın araçları artık yalın biçimde sınıflandırılmış, araştırma aşamaları yeniden sıralanmıştı. Ortaya çıktı ki, yönetime ilişkin dönemsel bir çalışmanın başlangıç adımı döneme ilişkin araştırmalar, yazılar, anılar dünyasında genel ve geniş bir gezintidir. İkinci adım Resmi Gazete’nin taranması, üçüncü adım dönemin günlük gazeteleriyle dergilerinin incelenmesi, dördüncü adım ise Cumhuriyet Arşivleri çalışmasıdır. Dört aşamalı çalışma tamamlandıktan sonra, her aşamanın ortaya çıkardığı belirgin işaretler izlenerek bu araçlara bir kez daha dönmek zorunluluğu doğmaktadır. TİDATA 1940-1949 araştırması, otuzlar çalışmasının öğrettiği bu ayrıntılar sayesinde çok daha hızlı ve amaca çok daha uygun biçimde tamamlandı”.

“TİDATA 1940-1949 çalışma yöntemi, hem konunun tanımı hem açıklamalı yönetim zamandizini hazırlamanın adımları bakımından otuzlu yılları çalışma düzeniyle aynıdır. Bununla birlikte, ikinci aşamada iki nokta üzerinde ayrıntılandırmaya gidilmiştir. Birincisi, zamandizin çizelgelerinde “olay” sütunu olaya ilişkin en temel bilgiyi sunmak koşuluyla kısa; “açıklama” sütunu ise gerekli bilgilendirmeyi içerecek biçimde mümkün olduğunca dolu alanlar haline getirilmiştir. İkincisi, bu kitabı başvuru kaynağı olarak kullanacak başka araştırmacılar için kitaba giriş kapısı kitabın “içindekiler” sayfası değil, “dizin” sayfalarıdır. Bu nedenle dizin ikiye ayrılmış, genel dizinden ayrı olarak bir de “kişi adları dizini” hazırlanmıştır. Kişi adları dizini, Türk kamu yönetiminin 1940’lı yıllarında yetki kullanmış siyasal ve yönetsel kadronun listesidir. Böylece yönetsel kişiler üzerine çalışma yapmak isteyen araştırmacılar, bu listeyi araştırma alanını tanımak için ilk araç olarak kullanabileceklerdir”.

“Bu araştırma eserlerinde yer alan zaman sıralı olaylar, yönetsel nitelik taşıyanlardır. Bir başka deyişle yapılan iş 'iktisadi', 'siyasi', 'mali', 'dış ilişkiler' değil, ‘yönetim’ zamandizinidir. Araştırmanın kapsamını belirleme bakımından yönetsel olay devlet örgütlenmesinin genel-sivil, askeri, adli, akademik yönetim alanlarına ait olan karar ve olaylardır. Sayılan alanlarda alınan kararların başlıca özelliği, söz edilebilecek bütün diğer toplumsal boyutları ya neden ya sonuç olarak içermesidir. Yönetim zamandizininde bunlar, kendilerini yasa, genelge gibi hukuksal araçlarda, seçim bildirgeleri, hükümet programları gibi siyasal belgelerde, raporlarla görüş-inceleme gibi bürokratik kurumsal metinlerde gösteren kamu politikasının unsurları olarak yer alırlar.

Çoğu zaman yönetsel olanla özdeş sayılan örgütsel olaylar, çalışmanın görüş alanı içinde önemli bir yer tutmaktadır. Bunlar devlet kurumları; yönetsel kademelenme müdahaleleri, personel atama ve görevden alma kararları, devlet bütçesi, yargı kararları olarak belirir. Belki daha kısa biçimde şöyle söylenebilir:

Yönetim zamandizini, kamu politikası ile kamu örgütlenmesi olaylarını birlikte kapsayacak biçimde tasarlanmıştır. Zamanın sürekliliği, özellikle de yapılan iş bir zamandizin çalışması olunca, araştırmayı kendi gereklerine uymaya zorlamaktadır. TİDATA çalışmasının 1929-1939 yıllarını kapsayan ilk aşaması, araştırmanın ikinci aşamasının hangi zaman dilimine odaklanacağını büyük ölçüde belirlemişti. Her şeyden önce yönetsel zamandizin, zamandizin mantığı gereğince ileriye doğru hareket edecekti. Ama araştırma konusu belli zaman dilimleri atlanarak da belirlenebilir, örneğin ikinci aşama çalışma altmışlı yıllar için yapılabilirdi. Ne var ki böyle bir seçim, 1930’lu yıllar incelemesini tamamlamadan bırakmak anlamına geliyordu.

1930’lu yıllarda alınmış kimi kararlar, 1940’lı yıllarda uygulamaya giriyordu. Buna verilebilecek iyi örneklerden biri, orman komisyonları uygulamasıdır. 1937 yılında çıkarılmış bir yasa, yasa olarak kalmış ve izleyen ilk iki yılda bununla ilgili dikkat çekici bir hareketlenme bulunmamıştır. Yasanın uygulaması ve sonuçları, 1940’lı yıllarda, araştırmacıları “bu kadar çok uygulama kararı zamandizine nasıl işlenebilir” sorusuyla uğraştıracak kadar çok ve yaygın olmuştur”.

“1940’lı yıllar birincisi İkinci Paylaşım Savaşı yılları ve ikincisi dünyada hegemonyanın Batı Avrupa ülkelerinden Atlantik ötesine ABD’ye geçiş dönemi olarak kendine özgüdür. Türkiye savaşa girmese de savaşın ezici ağırlığını doğrudan yaşamıştı. Dolayısıyla bu yıllar ilginç bir sorunun gözlemlenmesini sağlamaktadır: Kamu yönetimi savaş ortamında nasıl davranır?... Çalışmanın ilk aşamasını oluşturan otuzlu yıllarda, ABD bir aktör olarak gözlemlenmişti. Ama rolünün gücü Batı Avrupa ülkelerine kıyasla daha zayıftı. Bu unsur 1940’lı yıllarda hızla ilerleyip ön plana çıkmıştır. Sonraki on yılda Türkiye için örnek alınacak “yaşam tarzı” ve bakılacak biricik kutup haline geldiğini bildiğimiz bu aktör, kamu yönetiminin karar ve uygulamalarında nasıl yer etmeye başlamıştı?... Savaş ve dünya hegemonyası değişimi, Türkiye üzerinden derin etkiler yaratmıştır. 1940’lı yıllar, içinde başka bir dönemin açılışını hazırlayan etkenleri çıplak gözle izleyebileceğimiz bir dönem olarak geleceğe uzanmaktadır. Bu etkenler, çok iyi bilinen göstergelerle, 1950 yılını, zamanda önemli kırılma noktalarından birini işaretleyen bir rakama dönüştürmüştür.

1950, kendi başına yeni bir alt dönemin açılışıdır. Diğer on yıllara kıyasla kırklı yılların yönetimine ilişkin bilgilerimizin hayret verici düzeyde sınırlı kaldığı rahatlıkla söylenebilir. Bildiklerimiz ‘savaş’, ‘köy enstitüleri’, ‘varlık vergisi’, ‘dörtlü takrir’, ‘çok partililiğe geçiş’ gibi birkaç olayın, birbirleriyle ilişkisi kurulmadan üretilmiş bilgilerinden oluşmaktadır. Dönemin bütünleşik araştırmasının bugüne dek yapılmamış olması ilginç ve önemli bir kayıptır. Bu boşluk nedeniyle elinizdeki çalışmanın, bütünleşmiş bir dönem analizi yapmaya girişecek araştırmacılara, önceden yayınlanmış olan otuzlu yıllar araştırmasından daha fazla destek sunacağını düşünüyoruz”.

“Çalışma Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hukuk Fakültesi kütüphaneleri, Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, TBMM Kütüphanesi ve Cumhuriyet Arşivleri’nde ve temel olarak dört tür kaynak üzerinden yürütülmüştür. Bunlardan birinci öbeği Resmi Gazete, Tutanak Dergisi (Zabıt Ceridesi), Bulmaç; ikinci öbeği Cumhuriyet Arşivleri’nde kullanıma açılmış bulunan yazışmalar; üçüncü öbeği günlük gazeteler ile dergiler; dördüncü öbeği içinde zamandizin çalışmaları da bulunan araştırma yayınları oluşturmuştur. Resmi Gazete, yalnızca kural koyan mevzuat belgelerini değil, atama ve görevden alma, yönetsel bağlantı kurma ya da değiştirme, kurumsal yapılanma, imtiyaz gibi iktisadi ve vatandaşlığa alma ya da çıkarma gibi siyasal alanlarda hak tanıma – izin verme – hak kaldırma işlemlerine ilişkin veriler sunan bir belgedir. Cumhuriyet Arşivleri’yse, Resmi Gazete ’de kurala dönüşüp sonuçlanan işlemlerin geri planını görmeyi sağlayan kaynaklardan oluşmaktadır. Bu malzeme üzerinde çalışmanın oldukça heyecan verici olduğunu belirtmek gerekir. Günlük gazetelerle dergiler, yönetsel yaşamın kamuoyu gündemine girmiş boyutlarını yakalamaya çok yardımcı olan kaynaklardır.

Genel yazına gelince, incelenen dönem bakımından bu dünyanın sanıldığından çok daha zengin olduğu söylenmelidir. Araştırma sırasında bu kaynakların tüketildiğini söylemek olanak dışıdır. Araştırmacılar, ileride yapacakları işler için nasıl geniş bir çalışma malzemesine sahip olduklarını görmeyi ve araçları tanımış olmayı edinilen kazanımlardan biri olarak değerlendirmektedirler.
Zamandizin sayfalarında “olay” ve “açıklama” sütunlarını, kullandığımız kaynağın dilini koruyarak oluşturduk. “Ziraat Vekâleti”, “Dâhiliye Vekâleti” gibi eski dilde kullanımları, özellikle özel ad oldukları sürece güncel Türkçe ile yazmadık. Ancak bazı durumlarda anlamayı kolaylaştırdığını düşündüğümüzde, konuyu güncel Türkçe ile yazdık. Bununla birlikte, 1940’lı yılların bir özelliği vardır. Yönetsel dil, 1945 yılında kapsamlı bir Türkçeleşme uygulamasına konu olmuştur. Dolayısıyla okuyucu, 1944 yılında gördüğü “Dâhiliye Vekâletini, 1946 yılında “İçişleri Bakanlığı” olarak gördüğünde, bunu yazarların farklı sözcük kullanımı olarak değil o yıllarda yapılmış değişiklik olarak görmelidir. Zamandizin çizelgesinin son sütunu olan “kaynak” sütununu ise, kitabı kullanacak başka araştırmacıların bir olayla ilgili kaynaklara erişmelerini hızlandıracak biçimde mümkün olduğunca ayrıntılı işlemeye özen gösterdik”.

“TİDATA 1919-1928 çalışma yöntemi, hem konunun tanımı hem açıklamalı yönetim zamandizini hazırlamanın adımları bakımından otuzlu ve kırklı yıllar çalışma düzeniyle aynıdır. Bununla birlikte TİDATA 1919-1928 araştırmasında, ilk iki çalışmadan farklı olarak, iki kaynak gün gün taranmış ve tüm ayrıntısıyla zamandizine işlenmiştir: TBMM Tutanakları ve Hâkimiyeti Milliye Gazetesi. Bu iki kaynak 20’li yıllarda kamu politikalarının oluşum sürecini tüm dinamikleriyle görebilme olanağı sağlamıştır. Daha önce bir bütün olarak kapsamlı bir irdelemeye tabi tutulmamış TBMM Zabıt Cerideleri Cumhuriyet yönetim yapısına ilişkin yeni gerçeklere ulaşma şansı vermektedir. Zabıt ceridelerinin her yıl için eksiksiz taranmasıyla tasarı ve teklifler, yasa görüşmeleri, tartışmalar, açıklamalar, siyasetçilerin ve yöneticilerin konuşmaları, TBMM’nin işleyişi, TBMM-Bakanlar Kurulu ilişkisi, TBMM kararları, soru önergeleri, gensoru önergeleri, komisyon çalışmaları görüş alanına çekilmiştir. İkincisi, Heyeti Temsiliye’nin sözcülüğünü yapmak ve milli iradeyi hâkim kılmak amacıyla 10 Ocak 1920’den itibaren Ankara’da yayımlanmaya başlayan Hâkimiyeti Milliye Gazetesi’dir. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının -BMM açıldıktan sonra hükümetin- hareket hattı, fikirleri ve yönelimi Hâkimiyeti Milliye aracılığıyla halka ulaştırılmıştır. Bu iki zengin kaynağı akademik sorgulamaya tabi tutmak, yönetim bilimleri bakımından, yerleşmiş ancak kanıtlanamamış çok sayıda genellemenin sorgulanması demektir”.

“İlk iki kitapta olduğu gibi, bu kitapta da yer alan zaman sıralı olaylar, yönetsel nitelik taşıyanlardır. Bir başka deyişle yapılan iş 'iktisadi', 'siyasi', 'mali', 'dış ilişkiler' değil, ‘yönetim’ zamandizinidir. Araştırmanın kapsamını belirleme bakımından yönetsel olay devlet örgütlenmesinin genel-sivil, askeri, adli, akademik yönetim alanlarına ait olan karar ve olaylardır. Sayılan alanlarda alınan kararların özelliği, sayılabilecek bütün diğer toplumsal boyutları ya neden ya sonuç olarak içermeleridir. Yönetim zamandizininde bunlar, kendilerini yasa, genelge gibi hukuksal araçlarda, seçim bildirgeleri, hükümet programları gibi siyasal belgelerde, raporlarla görüş-inceleme gibi bürokratik kurumsal metinlerde gösteren kamu politikasının unsurları olarak yer alırlar. Çoğu zaman yönetsel olanla özdeş sayılan örgütsel olaylar, çalışmanın görüş alanı içinde önemli bir yer tutar. Bunlar devlet kurumları, yönetsel kademelenme müdahaleleri, personel atama ve görevden alma kararları, devlet bütçesi, yargı kararları olarak belirir. Yönetim zamandizini, kamu politikası ile kamu örgütlenmesi olaylarını birlikte kapsayacak biçimde tasarlanmıştır”.

***
Her ne kadar Çalışma Grubu üyesi akademisyenler bu eserler; siyasi, mali ve dış ilişkilere değil “yönetim” alanına dönük deseler de bağlamında bir küçük hatırlatma yapmanın isabetli olduğunu düşünüyorum: Fransız tarihçi A.Du Velay 1903 yılında yazdığı Türkiye Maliye Tarihi’nde şöyle der: “Türkiye’nin mali tarihi, siyasi tarihin gerçek bir mukaddemesidir. İlki bilinmezse ikincisinde yanılgıya düşme tehlikesi vardır ve çoğu kez birbiriyle örtüşerek biri, diğerini tamamlar”. 

O bakımdan bu dört cilt sosyal bilimler alanında yakın dönem tarih araştırmalarında mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Şimdi de bu kıymetli çalışmanın alt bölümleri ve ilmik ilmik dokunan bir Anadolu kilimine sabır ve emek veren alkışlanası meslektaşlarımıza yer vermeli:

1920’ler, Cilt I


AÇIKLAMALI YÖNETİM ZAMANDİZİNİ: 1919 – 1928. Cilt: I
Ankara, 2012
.

Yirmili Yıllarda Yönetim
 Nuray Ertürk  KESKİN 
1919: İşgal Yönetimi ve Kurtuluş Örgütlenmesi
 Nuray Ertürk KESKİN
1920: Bağımsız ve Halka Doğru Yönetim 
Nuray Ertürk KESKİN
1921: Savaş Yönetimi ve Yönetimin Merkezileşmesi
 Fatma Eda ÇELİK
1922: Yeni Türkiye’yi Kuracak Zafer İçin Beşeri ve Mali Kaynakların Yönetimi 
Fatma Eda ÇELİK

1920’ler, Cilt II

AÇIKLAMALI YÖNETİM ZAMANDİZİNİ: 1919 – 1928. Cilt: II
Ankara, 2012.

1923: Savaşın Sonu ve Yeni Rejimin İlanı: Cumhuriyet
Recep AYDIN 
1924: Rejimin Güvence Altına Alınması ve Anayasal Kuruluş 
M. Burcu BAYRAK
1925: Karşı Devrimciliğin Tasfiyesi ve Cumhuriyet’in Yönetsel Kuruluşu
Aslı YILMAZ
1926: Devrimin Toplumsal-Ekonomik İlişkilerinin Hukuki Kuruluşu ve Yönetsel Omurgası
Aslı YILMAZ
1927: Yönetsel Örgütlenme
Esra DİK
1928: Harf Devrimi ve Laikliğin İlanı
Esra DİK

1930’lar

AÇIKLAMALI YÖNETİM ZAMANDİZİNİ 1929 – 1939
Ankara. 2007

Otuzlu Yıllarda Yönetim
Birgül Ayman GÜLER
1929: Yönetimde Merkeziyetçiliğin İnşası
Sonay Bayramoğlu ÖZUĞURLU
1930: Belediyeler Yılı
Nuray Ertürk KESKİN
1931: Tasarruf Yılı: Tek Partili Dönemin Başlangıcı
Bülent DURU

1932: Temmuz Kararları Çerçevesinde Devletçiliğe Geçiş
Tayfun ÇINAR
1933: Planlamada Sümerbank Modeline Geçiş
Ceren KALFA
1934: Planlama için Örgütlenme Yılı
Menaf TURAN
1935: Personel Sisteminde Barem Tartışmaları
Tekin AVANER
1936: Parti İle Devletin Bütünleşmesi
Ozan ZENGİN
1937: Anayasal Yenilenmeler ve Siyasi Müsteşarlık
Barış ÖVGÜN
1938: Bekleyiş ve Endişe
M. Murat BASKICI
1939: Yerde ve Yönetimde Deprem
Tekin AVANER, Nuray Ertürk KESKİN, Barış ÖVGÜN, Menaf TURAN

1940’lar

AÇIKLAMALI YÖNETİM ZAMANDİZİNİ: 1940 – 19492
Aralık 2008

Kırklı Yıllarda Yönetim 
Birgül Ayman GÜLER
1940: Savaşa Karşı Ulusal Korunma
Nuray Ertürk KESKİN
1941: Kıtlık Yılında Milli Korunma Kanunu Uygulamaları
Bülent DURU
1942: “A’dan ‘Z’ye Bozuk Devlet”in Yeniden Yapılanması Girişimlerinin Yükselişi ve Düşüşü 
Tayfun ÇINAR
1943: “Kötü Günler Yılı”nın Bıçak Sırtı İdaresi 
Ceren KALFA
1944: Savaş Kıskacında Türkiye ve Askeri Yönetimde Kısmi Reform 
Menaf TURAN
1945: Dönüm Noktasında Türkiye 
Tekin AVANER
1946: “Demokrasi”ye Kavuşma 
Can Umut ÇİNER
1947: Uluslararası İç Politika 
Barış ÖVGÜN
1948: Marshall Planıyla “Hür Dünya”ya Giriş
Esra DİK
1949: Siyasal Rota - Halkçılık ve Bağımsızlık Yerine Hür Teşebbüsçülük ve Amerikancılık
Sonay Bayramoğlu ÖZUĞURLU

Evet efendim bu dört ciltlik dev esere elektronik ortamda aşağıdaki linkten ulaşabileceğiniz müjdesi ile yazımızı bitirmiş olalım.

http://yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/kayuam-yayinlari/  
 

  • 1. Bu yazıda yer alan görsellerin tedariki için destek veren sevgili Doç. Dr. Ozan Zengin hocama şükranla…
  • 2. 1940’lı yıllar çalışmasını ileten SBF-Mülkiye Araştırma Görevlisi Sayın Oğuzhan Koca’ya teşekkürler…