2019 yerel seçimlerinde ABB ile İBB belediye başkanlıklarını millet ittifakı adayları kazansa da büyükşehir belediye meclislerinde AKP’nin baskın çoğunluğu sürüyor.

Muhalefet belediyeleri taşınmaz satışında geri kaldı 

Üç hafta önce “ Belediyeler Taşınmazlarını Satma Kıskacında” başlıklı yazıma şu cümlelerle başlamıştım; “Belediyeler, bütçe kaynaklarının yetersizliği yüzünden, kentlerinin sorunlarını çözebilmek adına, ellerinde ne kadar taşınmaz varsa satıyorlar. Belki de bilinçli olarak bu yola itiliyorlar. Böylelikle, kent topraklarının elden çıkarılmasına meşruiyet, haklılık kazandırılıyor.” 

Yazıyı özetle şöyle sürdürmüştüm; kimi belediyeler gelirlerinin dörtte birini taşınmaz satışlarından elde ediyor. Bu paralarla sorunlar çözüldü sanıyoruz ama kamu toprakları özel ellere geçtikçe şehircilik ilkeleri bir yana itiliyor, artan nüfus yoğunluğu çok daha büyük sorunlara yol açıyor.

Bu durum, 2019/Mart yerel seçimlerinde başkanlarının muhalefetten seçildiği belediyelerde değişti. Sözgelişi İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2018’de 2,7 milyar; 2019’da 1,7 milyar liralık taşınmaz satmışken, 2020 yılında 248 milyon liraya düştü.

Ankara’daki değişim 2018 yılında başladı. Belki de Melih Gökçek’in 2017 yılında istifa ettirilmesinin payı olmuştur. 2017’de 1 milyar liranın üzerinde taşınmaz satılmışken, 2018’de 443 milyon; 2019’da 145 milyon; 2020’de 193 milyon lira oldu.

2014 yılında AKP’den seçilen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı değişmedi. 

Taşınmazları, bütçe ile öngörülen tutarların da üzerine çıkılarak hızla satılıyor. 

2018 yılı bütçesinde 361 milyon lira gelir tahmin edilmişti, 425 milyon lira gerçekleşti. 2019 yılında 357 milyon lira bekleniyordu, 194 milyon gerçekleşti ama 2020 yılı bütçesinde 290 milyon lira öngörülmüşken 427 milyon lira tutarında taşınmaz satılarak telafi edildi.

İstanbul/Üsküdar belediyesinden de bir örnek verelim. İlçe belediyesi olmasına karşın taşınmaz satışında İstanbul Büyükşehir Belediyesini geçti: 2020 yılında İBB 248 milyon lira gelir elde etmişti, AKP’nin yönetimindeki Üsküdar Belediyesi aynı yıl 303 milyon lira tutarında taşınmaz sattı.

Bu durumu muhalefet belediyelerinin başarı hanesine yazabilir miyiz?

İhtiyatlı olmakta yarar var. Yazmasak iyi olur. Bütçelerine baktığımızda daha az satmak çabasında olduklarını gösteren bir ize rastlayamıyoruz. Tam tersi: Bıraksalar sadece İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri 2020-2022 arasında 16,5 milyar lira tutarında taşınmaz satacaklar.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 2020 yılı bütçesine ekli 2020-2022 çok yıllı gelir bütçesinde, 2020 yılında 4 milyar; 2021 yılında 4,2 milyar; 2022 yılında 4,4 milyar olmak üzere 12,7 milyar lira tutarında taşınmaz satılması öngörülüyordu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de aynı sözler geçerli: 2020 yılı bütçesine ekli çok yıllı gelir bütçesinde 1,2 milyar; 2021 yılında 1,3 milyar; 2021 yılında 1,3 milyar lira olmak üzere üç yılda 3,8 milyar lira değerinde taşınmaz satılacağı tahmin ediliyordu.

Satmaya niyetleri olmasa bütçeye koymazlardı. Büyük bir olasılıkla AKP’li Meclis üyeleri engel olduğu için beklentilerini gerçekleştiremediler.

Neden istemesinler?

2019 yerel seçimlerinde ABB ile İBB belediye başkanlıklarını millet ittifakı adayları kazansa da büyükşehir belediye meclislerinde AKP’nin baskın çoğunluğu sürüyor. Yasaya göre taşınmaz satılabilmesi için meclisin izni gerekiyor. İzin verildikten sonraki süreçte meclis üyelerinin söz hakları yok. İhaleyi AKP’li olmayan yeni yönetim gerçekleştirecek.

Taşınmazların, AKP siyasetini besleyen rant avcılarından birine uygun koşullarda satılma şansının olmadığını tahmin ettikleri için direniyor olabilirler. 
Ama biz yine de kesin yargılardan kaçınalım, aşmak zor değil; Kamu ihalelerinin karanlık dehlizlerde kotarıldığını işitiyoruz, Sayıştay raporlarından okuyoruz. 

Karşılıklı oturup kazan-kazan ortamı kurulabilirse düğüm çözülür.