AKP ile rant dağıtma sözcükleri yan yana yazıldığında akıllara, sicili parlak olmayan '5’li çete' geliyor.

Limanları unutun!...

Kendi Ülkemizde uluslararası sermayenin kiracısı olarak yaşıyoruz!.. Deli Dumrulların esareti altındayız.

Dün (11.1.2022) günü Resmi Gazetede yayımlanan 7350 sayılı Torba Yasanın 1’inci maddesiyle 49 yıldan az sürelerle işletme hakkı devredilen Limanların işletmecilerine sözleşmelerini 49 yıla uzatılmasını isteme hakkı tanındı. İşletmecilerine 9 yıldan 19 yıla değin ek süreler verilecek.

Limanların işletme hakları, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Yasa uyarınca yapılan ihalelerle devredilmişti. Güvenilirlikleri kuşkuluydu ama ne de olsa komisyonlar kurulmuş, teklifler alınmış, eşitlik olmuşsa pazarlık yapılarak sonuçlandırılmıştı.

Süreler 49 yıla uzatılacağı için sözleşme bedellerinin de artırılması gerekiyor. İhalesiz olacak elbette. Artış tutarı ÖİB ile İşletmeci arasında görüşmelerle belirlenecek. Torba Yasada, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının, SPK Yasasına göre değerleme yapmaya yetkili en az iki kuruluşu danışman olarak görevlendirmesi; yazdıkları rapor üzerinden işletmeciyle uzlaşılarak ek sözleşme imzalanması öngörülüyor. Bütün bu işlemler, “ticari sır” kapsamında değerlendirileceği için kapalı kapılar ardında kotarılacak.

Maddeye bir de şöyle bir kural konulmuş; “Ek sözleşmelerde süre uzatımı, ek sözleşme bedeli ve ödeme koşulları ile ilgili hususlar dışında özelleştirme sözleşmesini değiştirecek herhangi bir hükme yer verilemez.” İnsanın inanası gelmiyor: Sözleşmenin en önemli kuralını değiştiriyorlar; dahası kimi ihaleler hakkında verilmiş yargı kararlarını boşa çıkarıyorlar; bununla kalmıyor bu yasayla önce yapılmış yasa dışı işleri meşrulaştırıyorlar. Ve başkaca kurala yer verilemez diye bir yasak koyuyorlar.

Aşağıdaki çizelgeden, sözleşmelerle belirlenmiş sürelerin bitmesine daha yıllar olduğu görülüyor.

Alelacele bir yasa çıkarıp, işletmecilerine, ihaleden arındırılmış ortamlarda ek süreler verilmesinin haklı-tutarlı bir gerekçesi olamaz. Limanların kaderlerini gelecek kuşakların belirlemesine bırakmak istemedikleri anlaşılıyor. Bu davranışlarında tekellere, rant dağıtma güç ve yeteneklerini henüz yitirmediklerini gösterip, İktidarlarını uzatma çabası olduğundan kuşku duymamalıyız. Ancak yalnızca iktidarlarını sürdürme güdüsüyle açıklamak doğru olmaz.

AKP ile rant dağıtma sözcükleri yan yana yazıldığında akıllara, sicili parlak olmayan “5’li çete” geliyor. Bunlara kamu ihaleleri yoluyla milyarlarca lira/dolar sermaye transferi yapıldığı gerçek. Halkı yalnızca bunlar soyuyor olsa kolay; hallederiz. Üstelik bize sıra bile gelmez, önce kamu rantlarında gözü olan başka sermaye grupları karşı çıkar. Seslerini duymadığımıza göre hepsi memnun yerinden ve aralarında ayrımcılık yapıldığı duygusuna kapılan kimse yok.

Emperyalizmden söz ediyoruz. AKP’nin maceraları, 5’li çetenin dillere destan ihaleleri elbette önemli. Bunlardan bir an önce kurtulmalıyız. Ancak bunlara takılıp kalmayalım. Bizim asıl düşmanımız emperyalizm.