Bu rapor, renkli tablo ve grafikleriyle, abartılı söylemleriyle ve bilindiği halde açıklanamayan/saklanan sayısal verileriyle, bir iktidar güzellemesine benziyor.

LGS yerleştirme sonuçları

Bakanlık geçenlerde internet sayfasında “2022 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Kapsamında İlk Yerleştirme Sonuçları” adında bir rapor yayınlamış. Bu raporu, doktorası olan iki kişi hazırlamış. Raporun yazarlarından biri, yıllardır bakan Mahmut Özer ile çalışıyor ve onun danışmanı.  Diğer yazar ise, Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki on birimden üçünün başkanlığını yürütüyor. Kamu Personel Seçme Sınavı’ndan (KPPS) yüksek puan almalarına karşın mülakatta elenenlerin dava açtığı bürokratlar içinde bu kişinin de adı geçiyor. 

Raporda ‘Yönetici Özeti’ başlıklı bir bölüm olsa da, raporun içindekiler sayfasında bu başlığa yer verilmiyor!

Raporda yer alan, “LGS Bakanlığımız tarafından 2017-2018 eğitim öğretim yılından bu yana öğrencilerimizin tercihleri doğrultusunda ortaöğretim kurumla­rına geçişini sağlamak amacıyla kullanılmaktadır” ifadesi ile “Merkezi sınav puanına dayalı yerleştirmede öğrencilerin Merkezi Sınavda gösterdikleri performans, yerel yerleştirmede ise ikamet adres­leri temel ölçüt olarak değerlendirilmektedir” ifadesi birbiriyle çelişiyor. İkinci ifade gerçek durumu yansıtırken, ilk ifade okuyucuyu yanıltıyor.

Raporun ‘Yönetici Özeti’ bölümünde, “2021 yılı yerleştirmesinde elde edilen öğrenci verileri kullanılarak eğitim kurumlarının ka­pasitelerinin öğrenci tercihlerine göre en iyi nasıl kullanılabileceği il-ilçe düzeyin­de belirlenmiştir. Yerel yerleştirme için kayıt alanları tekrar değerlendirilmiş ve öğrencilere daha fazla tercih imkânı sunacak şekilde güncellenmiştir” açıklamasına yer veriliyor. Ancak rapordan öğrencilere nasıl daha fazla tercih imkânı verildiği anlaşılmıyor. 

Raporda, “Çalışmada ayrıntılarıyla gösterildiği üzere 2022 yılı, ortaöğretime geçiş sürecinde yerleştirme göstergelerinin en olumlu düzeye eriştiği yıl olmuştur. İlk yerleştirme kapsamında tercih yapan 1.008.139 öğrencinin yaklaşık %95’i tercihleri doğrultu­sunda bir ortaöğretim kurumuna yerleştirilmiştir. … MEB’in son yıllar­da ortaöğretime öğrenci akışı ve tercihlerine uyumlu adımlar atması yerleştirme göstergelerinde iyileştirmelere yol açmaya devam etmektedir” gibi açıklamalar da yer alıyor. Ancak bu açıklamaların, bir göz boyama niteliğinde olduğu görülüyor. Çünkü yerleştirme sonuçları ile ilgili olan bu raporda, nedense yalnız LGS ile yerleşenler hakkında bilgi veriliyor. İkamet adres­leri temel ölçüt alınarak yapılan yerel yerleştirme hakkında ise bir tek bilgi bulunmuyor.

Raporda, nitelikli lise kontenjanları, yerleşen sayısı ve kontenjanın doldurulma oranı gibi sayısal verilere yer veriliyor (Çizelge 1). Ancak bu nitelikli liselere kaç öğrencinin başvurduğu bilgisine yer verilmiyor.  

Raporda, “2022 yılında 8. sınıftan mezun olan 1.236.308 öğrencinin 1.031.799’u Merkezi Sınava katılmıştır” açıklamasına yer veriliyor. Ancak 205 bin mezunun sınava girmemiş olması irdelenmiyor. 

Raporda, “İlk yerleştirme kapsamında tercih yapan 1.008.139 öğrencinin yaklaşık %95’i tercihleri doğrultu­sunda bir ortaöğretim kurumuna yerleştirilmiştir” deniyor. Ancak LGS ile yerleşen 188.875 öğrenci dışında kalan yüzbinlerin hangi okullara yerleştiği bilgisi verilmediği gibi, tercihte bulunmayan 280 bin kadar öğrencinin durumundan da söz edilmiyor. 

Kaynak: Rapordaki Tablo 1, s. 15.

Raporun 18. sayfasında, ‘Merkez Sınav Puanına Göre Yerleşen Öğrencilerin Ortaokul ve Lise Türleri Arasındaki Geçiş Oranları’ başlıklı Tablo 2 yer alıyor. Bu Tablo 2’den, LGS sonucu yerleşen 188.875 öğrencinin büyük çoğunluğunu (%67), beklendiği gibi, resmi ortaokul mezunlarının oluşturduğu anlaşılıyor (Çizelge 2). Bu Tablo 2’de, mezun olunan ortaokul türüne göre nitelikli liselere kaçar öğrencinin yerleştiği bilgisine de yer veriliyor. Ancak raporda, ortaokul türüne göre sınavla girilen nitelikli liselere kaçar kişinin başvurduğu açıklanmıyor. Dolayısıyla, bu rapordan hangi ortaokulların LGS’de daha başarılı olduğunu anlamak mümkün olmuyor.  

Bilindiği gibi eğitim sisteminde ‘açıkortaokul’ adıyla bir ortaokul daha bulunuyor. Ancak rapordaki Tablo 2’de (aşağıdaki Çizelge 2’de) bu okulun adı geçmiyor. Bu durumda, açıkortaokul mezunlarının, LGS’ye başvurmadıkları, LGS’ye girseler de ilk tercihlerinde bir yere yerleşemedikleri ya da LGS’de başarılı olamadıkları akla geliyor. Raporda açıkortaokuldan söz edilmemesi nedeniyle gerçek durumun ne olduğu bilinmiyor. Raporda açıkortaokula değinilmemesi, iktidar/ bakanlık gibi yazarların da bu okulu yok saydığı anlamına geliyor.

Rapordaki Tablo 2, s. 18’den derlenmiştir..

Rapordaki Tablo 2’den resmi ortaokul mezunlarının, sırasıyla en çok Anadolu Liseleri, Fen Liseleri, Mesleki ve Teknik Liseler, imam hatip ve sosyal liselere girdiği anlaşılıyor. Resmi ortaokul niteliğinde bir okul olan ve de diğerlerine göre daha çok ders çalışma fırsatı bulan yatılı bölge ortaokulunu (YİBO) bitirenlerin durumu ise insanı şaşırtıyor. YİBO öğrencilerinin resmi ortaokul öğrencilerine göre daha düşük başarı göstermeleri ve öncelikle imam hatipleri tercih etmeleri dikkat çekiyor. 

Rapordaki Tablo 2’den özel ortaokul mezunlarının üçüncü sırada imam hatipleri seçtiği görülüyor. Özel ortaokul mezunlarının tarikatlara ait okullarda okudukları için mi, yoksa LGS de düşük puan aldıkları için mi böyle bir seçim yaptığı merak konusu oluyor.   

Rapordaki Grafik 1’den de, ortaokul mezunlarının öncelikli tercihlerinin, genel ortaokul mezunları gibi sırasıyla Anadolu Liseleri, Fen Liseleri, Mesleki ve Teknik Liseler, imam hatip ve sosyal liseler olduğu anlaşılıyor. Ancak raporda, nitelikli lise sayılarının öğrencilerin bu tercihleri doğrultusunda artırılması gereğine değinilmiyor. 

Bu rapor, “2022 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Kapsamında İlk Yerleştirme Sonuçları” başlığı ile yayınlanıyor. Ancak bu raporun 4. bölümünde LGS sonucuyla hiçbir ilişkisi bulunmayan, “Milli Eğitim Bakanlığı ile Sektör ve Bakanlık Paydaşları Arasında Yapılan Protokoller Kapsamındaki Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri” hakkında bilgi veriliyor. 

LGS 2022’de, “imam hatip ortaokulundan mezun olan çocukların yüzde 47,5’i’nin” Anadolu İmam Hatip liselerine başvurmamış olması gibi dikkat çekici konulara da değinilmiyor.  

Raporda bir okula yerleşememiş olanlar da hiç irdelenmiyor. 

Bu rapor, renkli tablo ve grafikleriyle, abartılı söylemleriyle ve bilindiği halde açıklanamayan/saklanan sayısal verileriyle, bir iktidar güzellemesine benziyor. Raporu yazanların akademik kimliklerini unutup birer AKP bürokratı gibi hareket ettikleri anlaşılıyor. Bu anlayış raporun kaynakçasına bakınca daha da güçleniyor. Kaynakçada, mesleki eğitimle ilgili 5 yabancı yayın, Mahmut Özer’in eğitim bakan yardımcısı olduğu günlerde yazdığı 5 ve başkalarıyla birlikte yazdığı 4 yayın ile bakanlığın iki yayını bulunuyor. Kaynakçada, bu yayınlar dışında seçme sınavlarını bilimsel açıdan irdeleyen hiçbir yayın bulunmuyor.  

[email protected]