Karpuz kavun pahalı vatandaş, sen en iyisi ev al. Kredini öderken zorlanırsan dert etme, aç kalırsan yeni yerli-milli pasaportunu yer, karnını doyurursun.

Karpuz kavun pahalı, sen en iyisi ev al!

Oldukça soğuk geçen koca bir kışın ardından yaz kapıya dayandı, ne güzel. Doğa kıpır kıpır. Çiçekler açmış, ağaçlar yeşillenmiş, yemişler dallara ulaşmış. Domatesin salatalığın, patatesin soğanın, türlü türlü sebzenin, çeşit çeşit meyvenin zamanı gelmiş. Gerçi kışın da her türlüsü bulunuyor artık ama yaz gibisi var mı? Hem lezzetli, hem bol…

Doğa ile buluşamıyoruz, gitsek toprağı kazsak, dalından koparsak. Pahalandı seyahat, ondan. Tek başına da olmaz, mecbur çoluk çocuk gideceksin memlekete, fakat orada toplayacağın iki kilo kirazın keyfi için yola ödeyeceğin parayı kredi kartıyla taksit taksit bir yılda ödersin artık.

Ah bir petrol çıkaydı şu topraktan, hiçbiri başımıza gelmeyecekti bunların. Sende olmayınca, olan kaç para derse almak zorunda kalıyorsun işte. Benzine zam, mazota zam, otobüse, uçağa zam hep bundan... Petrol çıkmadı ama Karadeniz’de gaz buldu Reis, şimdi imbikten geçiriyor onu, üç beş yılı bulurmuş ya olsun, yine de rahatlatır vatandaşı. Bir de Reis’in gazı çok kaliteli diyorlar, belki otomobili-uçağı bile çalıştırır da bilet fiyatları düşer biraz kim bilir.

Yaz güzel mevsim. Hava ısınınca cebindeki para sana kalıyor. Mesela bu ay itibariyle vatandaşın artık ısınmak için bütçe ayırması gerekmiyor. Gerçi bu kış iki üç kat giyinip soğuğa karşı vücut ısısını yükselterek idare etmeyi becerdin ama yine de aylarca az para ödemedin Sabancı’nın Cengiz’in enerji şirketlerine. Bu aydan itibaren hepsi cebinde artık, düşünsene.

Eh böyle cebinde kalan, aslında kalan değil de kalacak olan para da olunca, yazın tadını çıkarmak için alıyorsun soluğu marketin önünde. Şu sıralar dikkatle bakın market kapılarının önüne, göreceksiniz vatandaş kıpır kıpır, gözleri ışıl ışıl. Girecek şimdi içeriye, önce geçecek manav reyonuna, dalından koparır gibi, kilo kilo atacak sepete çilekleri kirazları, seçecek en tatlısında kavunları karpuzları, sonra kasaba selam verip çektirecek en güzel yerinden iki kilo az yağlı kıymayı…

Diye düşünürken…

Ah o kahrolası etiketler. Salkım salkım her yerdeler.

Dünyanın en hızlı değişebilen nesnesi olmalı bu etiketler, çiğ süte zam geliyor diye haberler vardı, duyulur duyulmaz günlük şişenin üstüne “21,95” olarak yapışıvermiş demek ki. Mayıs ayı kiraz ayıydı hani? Ambalajlamışlar bir güzel, yazmışlar üstüne, “79.90”. Karpuzun irisi güzeldir, tartınca 150 lirayı geçiyor yahu hepi topu beş altı kiloluk karpuzun teki. Güneş de gördü artık ama domatesin etiketi “25.50”ye sabitlenmiş belli ki.

Keyif mi kalır insanda? Hesap kitap ortada... Müze gezer gibi market alışverişine devam edecek belli ki vatandaş.

Bu sefer de tam böyle düşünürken, önceki akşam geçti Reis kameranın karşısına, “konut finansmanı konusunda hizmete sunduğumuz paket milletimize hayırlı olsun” diye verdi müjdeyi, dağıttı marketten memlekete yayılan karamsar havayı.

Ev satın almak isteyen vatandaşa, üstelik 2 milyon liraya kadar, hem sudan ucuz aylık yüzde 0.99 faizle, hem on yıl geri ödemeli kredi verileceğinin duyulduğu evlerde bayram var şimdi.

Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği düşünüldüğünde, bu ücretle çalışan vatandaşa iki milyon lira kredi verirler mi bilinmez ama sağdan soldan borçla harçla üstünü tamamlar belki, ne olacak. Düşünsenize, bir milyonu bulsa eşten dosttan, bir milyonu da krediden, ilk kez güzel bir evi olacak vatandaşın. Belki insafa gelir banka, asgari ücretli falan demez iki milyonun hepsini verir bir seferde. O zaman gör sen keyfi. Yerleşir yeni evine, bir yandan ilk kez ev sahibi olmanın gururunu yaşar, bir yandan da kira öder gibi öder on yıl boyunca kredisini geri. Gerçi ayda 28 bin 555 lira 62 kuruş ediyor geri ödeme miktarı ama olsun, bu hayat pahalılığında, liranın süren değer kaybında iki yıla kalmaz pul olur o rakam. Koymaz vatandaşa.

Ne büyük müjde değil mi? Karpuz alamayan vatandaş ev alabilecek bir düşünsenize.

Ama hızlı karar vermek lazım. Çünkü daha Reis müjdeyi verdiği saat, emlak sitelerinde satılık evlerin fiyatları iki katına kadar yükseldi. Aman, karpuzun kavunun fiyatıyla vakit kaybetmeyin.

Unutmadan, Cumhurbaşkanı vatandaşa bir müjde daha verdi o gün. Dedi ki “artık pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk”. Yeni pasaportlarımızın sayfaları Topkapı Sarayı ile başlayıp, Birinci Meclis Binası ile sona eriyor, tam ortasında da Ayasofya Camisi bulunuyormuş.

Karpuz kavun pahalı vatandaş, sen en iyisi ev al. Kredini öderken zorlanırsan dert etme, aç kalırsan yeni yerli-milli pasaportunu yer, karnını doyurursun.