Ne okullar ticarethanedir, ne de öğretmenler dilenci. Eğitimciler dünyanın aklıdır, aklımızla oynamayın.

Hayırseverliğiniz batsın

Şu sosyal medya dedikleri ilginç alem. Vezir de eder rezil de derler ya, işte öyle bir ortam. Geçtiğimiz hafta bir video yayıldı, kısa sürede 20 milyon üzeri izlendi. Gerçi daha ne yirmi milyonluklar geziyordur internette hergün ama işte özellikle bu sözünü ettiğim video geldi benim böğrüme oturdu.

Görüntülerin bağlantısını vermeyeceğim, anlatayım özetle olayı. ABD’nin Güney Dakota Eyaletinde, bir hokey maçının devre arasında bir banka ve hokey kulübü “Paraya Hücum” başlığıyla, bir “hayır işi” düzenliyor. Bu işin planına göre, kendi derslerinde temel eğitim araç gereç ihtiyaçlarına yardım toplamak için eyaletteki okullardan 10 öğretmen seçiliyor ve toplamda 5 bin dolar kapış kapış oyunu için ortalığa saçılıyor.

Öğretmenler buz hokeyi sahasına getiriliyor, üzerlerine takımın ve bankanın logoları olan formalar giydirilip kafalarına hokey kaskları takılıyor. Sonra sahanın bir ucundan start veriliyor, öğretmenler buzda kaymamaya çalışarak koşuşturup ortaya yerleştirilmiş bir halının üzerine geliyorlar, diz çöküp yere saçılmış bir dolarlık kağıt paraları sınırlı süre içerisinde toplamaya çalışıyorlar. Paraları avuçluyor, kucaklıyor, formalarının içine, ceplerine koyunlarına sokuşturuyorlar. Çok ağır, çok incitici görüntüler.

Bu hayır işi organizasyonu muhtemel ki sosyal medyada yayınlanmak üzere düzenlenmemişti. Belki herşey yolunda gitse, daha nice böylesi yardım kampanyası gibi olup bitecek, bankanın ve hokey takımının hayırsever patronları kasada maç gelirlerini sayarken bir de üstüne vicdanları okşanacak, müşterileri keyiflenecek, öğretmenler de derslerini yürütebilmek için üç beş kuruş kazanmış olacaktı.

Ama işte bu sefer öyle olmadı. Ah şu küreselleşen dünyanın dijital mijital işleri.

Güney Dakota’nın günlük yerel gazetesi Argus Leader’da yeni işe başlamış, acar muhabir Annie Todd, bu görüntüleri kendi twitter hesabından maç yayınlar gibi bölüm bölüm yayınladı. Todd’un paylaşımlarının da, “habercilik” niyetinden çok ortadaki “paraya hücum” şarlatanlığının bir parçası olduğunu düşündüm tümünü izleyince.

Ancak, paylaşımlar yayınlanır yayınlanmaz şiddetli tepki ile karşılaştı. Todd’un bildirimlerinin altına yorum yağdı. Bu yorumlardan öğreniyoruz ki olay sadece halıdan para toplamak da değilmiş, öğretmenlere maçın reklamını yaptırıp, bilet sattırma yarışı da yaptırmışlar. Tam rezalet.

Güney Dakota, öğretmen ücretlerinin düşüklüğü, okullardaki donanım yetersizliği gibi konularda başı çeken eyaletlerden.  Hatta öğretmenlerin yıllık gelirleri tüm ABD’deki en düşük maaş geliri.  Birer ticarethaneye dönmüş okullarda, temel eğitim araç ve gereçlerini bile eğitim emekçileri kendileri karşılamak durumdalar. Sözü geçen para kapışması oyununa da öğretmenler, pandemi dönemi ortaya çıkan, uzaktan eğitim donanımı ihtiyaçlarını karşılayabilmek için katılmışlar.

Tüm bunların üzerine bir de o videolarda gözler önüne serilen, ortaya kağıt para saçan patron kibiri, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren cüretkarlık, eğitimcilerin karşısına dikilmiş derin cehalet de eklenince olay büyüdü, Güney Dakota sınırlarını aştı. 

Dünya çapında karşılık bulan tepkiler karşısında, ve olayın BBC, CNN gibi kanalların ana bültenlerine haber olacak düzeye gelmesi falan derken, failler, yani banka ve hokey takımı yönetimi, boyunları eğik biçimde özür açıklaması yayınladılar. Hem de sadece söz konusu on öğretmenden de değil, tüm öğretmenlerden özür dilediler, ne kadar hatalı olduklarını anlattılar. Sonra bir de o gün yerlerde sürünüp 500’er dolar toplayan öğretmenlere bir 500’er daha vereceklerini, üstüne aynı etkinliğe başvurup seçilmemiş yirmibir başka öğretmene de 500’er dolar vereceklerini açıkladılar.

Hiç ama hiç anlamamışlar.

Sayın Güney Dakotalı patronlar, konu sizin öğretmenlerin eline tutuşturduğunuz sadakanın miktarı değil; hayırseverliğinizin kapsamı değil; gönlünüzden kopan eğitime katkı olanakları değil.

Konu, sizde ve tüm dünyada, eğitim sağlık gibi temel kamusal hizmetlerin piyasalaşması, içeriğinin çürütülmesi, öğretmenlerin emeklerinin karşılığının iç edilmesi üstüne bir de mesleklerinin değersizleştirilmesi. 

Konu, sizin ve tüm dünyadaki sınıfdaşlarınızın son günlerde arsızlık ve yüzsüzlükte hepten gemi azıya alması.

Ne okullar ticarethanedir, ne de öğretmenler dilenci.

Eğitim temel haktır, kamusal olarak ücretsiz ve herkese eşit sağlanmalıdır.

Öğretmenlik mesleği değerlidir, kendisinden de öte değer yaratır. 

Eğitimciler dünyanın aklıdır, aklımızla oynamayın.