Gençlik bize, toplumun niceliksel olarak çoğunluğunu oluşturan emekçi sınıfların hem bugün filiz veren tohumlarını hem de yarın gövdelenip dallanacağı biçimlerini anlatıyor.

Gençlik Gelecek!

Bu hafta, yani 19 Mayıs haftası memlekette gençlerin çalışma ilişkileri açısından durumuna şöyle bir göz atalım istedim.

Yalnız en başından söyleyeyim, benden öyle kuşaklı, alfabeli analiz beklemeyin. Söz konusu üretim ilişkileri ve sınıflar mücadelesi olunca, doğum yılları ile ayrıştırılan ve X Y Z gibi harflerle kodlanan kuşak tanımlamalarının herhangi bir bilimsel çözümleyiciliğinin olduğunu düşünmüyorum. Bu tür kategorilerin emek süreçleri, niteliksel ve niceliksel işgücü kategorileri, ürün ve üretim teknolojileri, vasıf ve bunlar gibi alanlarda karşılık bulabileceğine de inanmıyorum.

Bizim gençlikten anlamamız gereken, bir yaş aralığı tanımlamasının ve buna denk düşen davranışsal ve kültürel olguların ötesinde bir şey.

Gençlik bize, toplumun niceliksel olarak çoğunluğunu oluşturan emekçi sınıfların hem bugün filiz veren tohumlarını hem de yarın gövdelenip dallanacağı biçimlerini anlatıyor. Gençlik, hem sınıflar mücadelesini bugüne taşıyan dünümüzü, hem de kimi zaman endişe, kimi zaman ise umutla beklediğimiz geleceğimiz anlamına geliyor. Birer birey olarak genç insanları da bu süreçte mücadelenin erleri, ya da yedekleri olarak değil, asli unsurları olarak görmemiz gerekiyor.

Gençlikten ve gençlerden ne kastettiğimi biraz olsun açabildiğimi umarak devam edeyim.

Türkiye İstatistik Kurumu 18 Mayıs’ta olağan olarak 2021 yılı birinci çeyreğine ait işgücü istatistiklerini yayınladı. TUİK bültenlerinde genç nüfusa ilişkin bilgi veren iki temel gösterge var.

Birincisi, 15-24 yaş arasındaki nüfusun işsizlik oranı, yani kısaca genç işsizlik oranıdır. Bu da şudur: Dar tanımına karşılık gelecek biçimde işsiz kabul edilen 15-24 yaş arasındaki kişilerin, işgücü içerisindeki genç nüfusun toplamına oranlanmasıdır.

Ocak-Mart 2021 dönemi için Türkiye’de dar tanımlı genç işsizlik oranı yüzde 25,3 olarak açıklandı.  İşgücünün parçası olarak kabul edilen 15-24 yaş arası gençlerde her dört kişiden biri işsiz. Korkunç!..

Bir de unutmayalım, mevsimsel etkilerden arındırılmamış, en dar kapsamlı koşullarla işsizliğin tanımlandığı haliyle durum bu.

İkinci temel gösterge de hem adıyla hem de hesaplanma biçimiyle pek karmaşık olan “NEET1- Ne eğitimde Ne istihdamda olanlar” göstergesi.

Bu gösterge de bir oran, ancak her ne kadar işsizlik oranı ile benzeştiği düşünülse de aslında bambaşka bir kategoride.

NEET, istihdamda, eğitimde ve öğretimde bulunmayan gençlerin toplam genç genç nüfusa oranıdır. Burada dikkatinizi çekmek istediğim şey şu, bu gösterge bir ülkenin genç nüfusunu eğitebilme, işlendirebilme, nitelik kazandırma kapasitesine denk düşüyor.

Yani aslında bir ülkenin geleceğini kurabilme yeteneğini, niyetini ortaya döküyor.

TUİK son bülteninde bu rakamı da açıkladı. Buna göre, Türkiye’de 2021 ilk çeyreğinde ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin toplam genç nüfusa oranı %24,7. karşılığı, 2 milyon 922 bin genç…

Bu konulara ilgiliyseniz TÜİK bültenlerine de aşinasınızdır. Bu bültenlerde buz gibi bir üslup olur, şu oldu bu oldu o oldu…

Genç işgücü göstergeleri de bu oldu bittiler içinde sıralanır geçer.

DİSK Araştırma Merkezi, TÜİK’in bülteninin en sonunda iki satırla NEET %24,7 oldu deyiverdiği durum üzerine 19 Mayıs’ta gerçek durumu anlatır bir rapor yayınladı. Dipnotta linkini bulabilirsiniz.2

DİSK-AR 19 Mayıs 2021 tarihli raporunda Türkiye’nin bu iki temel göstergede uluslararası alandaki durumunu sergiliyor.

Buna göre, Türkiye, genç işsizlik oranında OECD ülkeleri arasında 8. sırada, NEET oranında ise, kendinden sonra gelene yüzde 5 puanlık fark atarak ilk sırada.

Altını çizelim, ne istihdamda ne eğitimde olan 15-24 yaş nüfus oranında tüm OECD ülkeleri arasında birinci. Üstelik bunlar daha 2019 yılı verileri yani Kovid öncesi veriler.

Türkiye’nin bu dehşet verici performansı, uluslararası sermayeyi de endişeye düşürüyor olsa gerek, OECD’si AB’si, osu busundan genç işgücü potansiyelini artırmaya  yönelik strateji önerileri, hibe programları, tavsiyeler yağıyor.

Tam bu noktada size Mart ayında, ekonomi reformu tanıtım toplantısından bir alıntı hatırlatayım. Reform paketinde, genç işgücü ile ilgili kısımda diyor ki Erdoğan:

“Taşı sıksa suyunu çıkaracak niteliğe sahip, dinamik, üretken, kabiliyetli, kıpır kıpır gençlerimiz var”

Hakkını vermek gerek, çok doğru söylüyor. 

Sadece küçük bir eksik kısmı var, o gençler bizden.

Ve bu ülkede gelecek o gençlerle gelecek...