"Özetle, gençlerin kendilerini kullandırtmamalarının ve sömürtmemelerinin yolu, kişiyi özgürleştirecek eğitim sisteminden geçiyor."

Gençlerin kullanılması/sömürülmesi!

Sayısal veriler son yıllarda,

  • Çocuk evliliğinin,
  • Çocuk annelerin,
  • Çocuk işçilerin,
  • Okul çağında olup okula gitmeyenlerin,
  • Bilimsel eğitimin ağırlıkta olduğu liselere gidemeyenlerin,
  • İstemeye istemeye imam hatiplere, açık öğretime, özel okullara ya da tarikat okullarına gitmek zorunda kalanların,
  • Meslek lisesinde okurken işverenler tarafından sömürülenlerin,
  • Cumhurbaşkanına hakaret etti iddiasıyla tutuklanan çocukların,
  • Çocuk yaşta türbana sokulanların,
  • Çocuk istismarının,
  • Cinsel istismara uğramış çocuğun “Rızası var” diyerek ceza indirimi yapan mahkeme kararlarının,
  • Duruşma sırasında saygılı davrandı diye cinsel istismarda bulunanlara ceza indirimine gidilmesinin,
  • Demokratik hakkını kullanıp demokratik protestolarda bulunan gençler arasında: Polisin orantısız müdahalesiyle karşılaşanların; tutuklananların ve haksız yere mahkum edilenlerin,
  • Genç işsizlerin ve
  • Sömürülen mülteci ve kaçak göçmen çocuklarının

sayılarının istenmeyen düzeylere ulaştığını gösteriyor.

Bu ortamda, AKP liderinin gençlere, “… muhterislerin hayallerinizi çalmasına, cesaretinizi kırmasına, enerjinizi heba etmesine izin vermeyin” demesi, tabii ki çok anlamlı oluyor. Kısaca “Kullanılmanıza ve sömürülmenize izin vermeyin” anlamına gelen bu söylemle, bir yandan gençler uyarılırken, öte yandan da gençlerin kullanılıp sömürüldüğü gerçeği kabullenilmiş oluyor.

Ancak gençlerin kendilerini kullandırmamaları ve sömürtmemeleri, “Yapmayın, etmeyin” demekle olmuyor. Çünkü

  • İşin özünde, öğrencinin “kininin ve dininin davacısı olacak şekilde yetiştirilmesi”, gençlerin kininin ve dininin davacısı olanlar tarafından kullanılmalarını ve sömürülmelerini kolaylaştırıyor.
  • 2013 yılında ortaöğretim yönetmeliğinde değişiklik yapıp “soran, eleştiren, araştıran, …” öğrenci yetiştirme maddesinin kaldırılması, işin özünde, öğrencinin kullanılmasını ve sömürülmesini kolaylaştırıyor.
  • Ülkeyi yönetenler piyasacı politikalara ağırlık verdikçe, aldıkları kararlar emekçi yararına değil de işverenin-sermayedarın yararına oluyor: Gençler/ emekçiler kullanılıyor ve sömürülüyor. Kullanıldığının/sömürüldüğünün ayrımına varan ve hakkını aramaya kalkan gençlerle emekçilere ise göz açtırılmıyor. Hak arayan her muhalife, en hafifnden “Terörist” deniyor. Bu tutum, insanların hak aramalarını da, kullanılmaya ve sömürülmeye karşı çıkmalarını da engelliyor.
  • Bir ülkede ekonomik kriz oldukça: Enflasyon ve işsizlik artıyor; İşsiz genç daha düşük ücretle çalışmak zorunda kalıp daha çok sömürülürken, sermayedar daha hızlı palazlanıyor; Gencin okul, yeme, içme, yurt masrafları artıyor. Okuma olasılığı azalırken sömürülme olasılığı artıyor.
  • İktidar eğitimde fırsat ve olanak eşitliğini önemsemediğinde, yoksulun ve dar gelirlinin, nitelikli eğitim hizmetlerine ulaşma olasılığı azalırken sömürülme olasılığı artıyor.
  • İktidar laik ve bilimsel anlayışa karşı çıktığında, toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemediğinde ve gerici anlayışları topluma dayattığında, bir şekilde güç kazananların diğerlerini kullanması ve sömürmesi olasılığı artıyor.
  • İktidarlar piyasacı, ırkçı, cinsiyetçi ya da gerici eğitimi yeğlediklerinde, öğrencinin kendini, içinde bulunduğu toplumu ve doğayı gerçekçi bir biçimde algılaması olasılığı azalıyor. Gerçeklerden uzak kalan kişilerin birileri tarafından kullanılması ve de sömürülmesi olasılığı ise tavan yapıyor.
  • Padişahlığın ve Osmanlıcanın bir matahmış gibi sunulması, II. Abdülhamit ile Vahdettin’in çok başarılıymışlar gibi gösterilmesi,“Camileri yaktılar, Lozan Anlaşmasında gizli maddeler var, ekonomik sorunlar dış güçlerin/muhalefetin oyunu, işlenen günahlar nedeniyle deprem oluyor, …” gibi gerçeklerle bağdaşmayan söylemler, öğretiler ve tutumlar gerçeklerin öğrenilmesini engellediği ölçüde, kişilerin kullanılmasını ve sömürülmesini kolaylaştırıyor.
  • Tarikatlara ve de hatta tarikatların okullarla yurtlar açmasına izin verilmesi, tarikat niteliğindeki kuruluşlarla projeler yapılması, işin özünde kullanılmaya ve sömürülmeye hazır insan yetiştirmek anlamına geliyor.

Özetle, gençlerin kendilerini kullandırtmamalarının ve sömürtmemelerinin yolu, kişiyi özgürleştirecek eğitim sisteminden geçiyor. Bunun için de eğitim sisteminin, çağdaş, laik, bilimsel, kamusal ve parasız olması gerekiyor.

Bu nedenlerle piyasacı ve gerici eğitim sistemlerinde geçlerin kendilerinin kullanılmasını ve ya da sömürülmesini önlemesinin tek yolu, bir şekilde sorgulama, eleştirme ve gerçeği arama alışkanlığı kazanmalarından geçiyor. Gençlerin, ister dini eğitimden geçsin ister piyasacı-ırkçı-cinsiyetçi eğitimden geçmiş olsun, çok okuması, duyduklarıyla okuduklarını ve karşılaştıkları olayları, nasıl, neden, kimin yararına gibi sorularla irdelemeleri, sorgulamaları gerekiyor.

[email protected]