Bir kırılma noktasına doğru gidiliyor. Emperyalizmin yeni mezbahaneleri nerede kuracağını göreceğiz.
Rusya-Ukrayna savaşı 1000 km’lik hat boyunca devam ederken 6 Ağustos’ta beklenmedik bir şekilde Ukrayna birlikleri Rusya’nın Kurs kentine doğru sınırdan içeri girdi ve büyük bir direnişle karşılaşmadan genişçe bir havzayı ele geçirdiler.
Ülkelerin tarihlerinde toplumsal hafızaya işleyen duyarlılıklar olur, emperyalist devletler aralarındaki savaşa varan rekabette bu duyarlılıkları taktiklerinin içine yerleştirirler.
Birinci Dünya Savaşında mezbahaneye dönen Verdun olayını daha önce ele almıştık. Hemen hiç değişmeyen ve kuzeyden güneye uzanan Almanya-Fransa cephesinde Alman Genel Kurmayı Fransızlar için tarihsel bir şehir olan Verdun’a saldırmayı, bütün Fransız ordusunu burada toplayarak imha etmeyi planlar. 1916 yılı boyunca Verdun her iki taraftan işçi ve köylü çocukları için bir kıyıma dönüşür. Topçu ateşi altında çoğu hiç karşı tarafı görmeden can verir. İki tarafın toplam kaybı 600 bin civarına ulaşır. Ta ki üniforma giydirilecek yeni emekçi çocuğu kalmayana kadar emperyalizmin kasapları ısrarlarını sürdürürler.
Bugün Rusya’da bulunan Kursk bölgesi de benzer bir şekilde toplumsal hafızada önemli bir yer tutar. İkinci Dünya Savaşı’nda Stalingrad kuşatmasında yenilen Nazi orduları kuzeyden güneye binlerce kilometrelik bir cephe oluşturmuşlardı. Haritada görüldüğü gibi sadece Kursk bölgesinde Sovyet cephesi batıya doğru bir çıkıntı yapıyordu.
Stalingrad kuşatmasında bozguna uğrayan Almanya savaşmak için yeni üretilen Tiger (kaplan) ve Panter tanklarını bekliyordu. Hazırlıklar tamamlanınca Şubat 1943’te Sovyet ordusunu kuşatmak ve yok etmek için iki taraftan saldırdılar. Görülmedik ölçüde şiddetli savaşa toplam 6000 kadar tank, 2 milyon kadar asker ve 4000 kadar uçak katılmıştı.
12 Temmuzda Belgorod’ta her iki taraftan 1200 tankın katıldığı dünyanın en büyük tank savaşı gerçekleşti ve Sovyetler Birliği’nin zaferi ile sonuçlandı. Bundan sonra Naziler bir daha toparlanıp saldıramayacaklar ve teslim oldukları güne kadar savunmada kalacaklardı.
Şimdi tarih eğer onu aşamazsınız tekrar ediyor gibi gözüküyor. Ukrayna Ordusu Almanya’nın verdiği Leopard tanklarını kullanıyor. Tank isimlerine bakınca Nazilerden bu yana devamlılığı fark edebilirsiniz (Kaplan, Panter, Leopar). Tabi devam eden isimler değil yalnızca, Almanya’da tekelci sermaye iktidarı süreklilik gösteriyor, örneğin Kursk savaşına yetiştirilen Panter tanklarını MAN AG ve Daimler-Benz tekelleri üretmişti.
Kursk saldırısı için ABD yeminler etti bizim haberimiz yoktu, bunu Ukrayna Genel Kurmayı bizden gizlice hazırladı diye. Batı emperyalizmi tümden nitelikli dolandırıcıdır ve bu kez de Ruslarla erken bir savaştan kaçınmak ve sanki Ukrayna’yı Batı’nın bir aparatçığı değil de kendi iradesi olan bir devletmiş gibi takdim etmek için bu yalana başvurdu. Saldırının Brüksel’de NATO karargâhında hazırlandığından kimsenin şüphesi yok.
Ancak çok işgal görmüş Rusya bu saldırıdan sarsılmış gözükmedi, aksine Ukrayna toprakları içinde Dinyaper’e doğru ilerlemeye devam etti. Kursk’a giren Ukrayna’nın seçkin birlikleri ise iki ay içinde büyük bir kayba uğradı. Emperyalizmin mezbahası bir kez daha kuruldu, iki taraftan binlerce emekçi çocuğu daha yaşamını yitirdi.
Ukrayna tarafında ise savaşı sürdürecek insan gücü tükenmiş gözüküyor. Sinema ve diskolara baskın yapıp erkekleri topluyorlar cepheye göndermek için ve askere alma yaşını 18’e indirmeye hazırlanıyorlar.
Bu koşullarda NATO Savunma Bakanları Brüksel’de toplanıyor. Arka planda NATO’nun nükleer silah tatbikatı devam ediyor. İlk defa Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda ve Avustralya Savunma Bakanları da toplantıya katılıyor. Tabi Türkiye’den Savunma Bakanı da eksik değil.
Ukrayna’nın “Zafer” planını görüşeceklermiş. Ukrayna ya NATO’ya alın ya da Rusya içlerini vuracak balistik füze verin diyor.
Bir kırılma noktasına doğru gidiliyor. Emperyalizmin yeni mezbahaneleri nerede kuracağını göreceğiz.
Bu yazıyı tabi okumazlar ama Rusya’yı şu an yöneten ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nden yetişen Putin, Lavrov gibi kadrolar ne demek istediğimizi en iyi anlarlar.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasına izin vermeyecektiniz, kapitalizm kadehteki gibi durmaz, Nazilere karşı şanlı zaferi kazanan halkları birbirine kıydırır.