'Amacı CIA’ya paralel açık faaliyet yürütmek olan NED’in kahramanları, halkların hainleridir. NED’in yasçıları halkların mezar kazıcılarıdır…'

Emperyalizmin kahramanları halkların hainleri

Tiyatro yazarı Vaclav Havel 1989’da Çekoslovakya Devlet Başkanı koltuğuna oturmuştu. Sosyalizmi tasfiyeye karar vermişlerdi. Geçmişte onu bu yola girmesi için teşvik eden NED (National Endowment for Democracy) yöneticilerini aradı, yeni anayasa ve seçim yasalarının hazırlanması için yardım istedi. NED elemanları bu iş için dünden hazırdı, eline tutuşturdular. Bu operasyonu takip eden ilk seçimin ardından Çekoslovakya ikiye bölündü. Zamanın NED Başkanı Carl Gershman, “Çekoslovakya’da seçim sürecine derinden katıldık” diyerek açıkladı rolünü. Amerika sonuçtan memnundu, Çekoslovakya’nın tasfiyesindeki rollerini saklamıyorlardı. 

Havel’e 1991’de NED-Demokrasi Ödülü’nü verdiler. O artık bölünmüş ülkesinin bir parçasının devlet başkanıydı. Ama rolü sadece ülkesinin bölünmesine yol açmaktan ibaret değildi. Aynı zamanda Orta Avrupa’yı düzleyen, sosyalizmden arındıran anlayın, “demokratik devrimin” öncü entelektüeli ve siyasi lideriydi. NED’in kahramanları halkların hainleridir!

NED, emperyalizmin Sovyetler Birliği’ne ve sosyalist sisteme karşı bir Haçlı Seferi örgütlediği 1980’li yıllarda kuruldu. Amacı CIA’ya paralel açık faaliyet yürütmekti. Ancak bunu silahlar ve casuslar aracılığıyla değil dolarlarla yapacaktı. Alman vakıf örgütlenmesi bunun için biçilmiş kaftandı, oradan esinlendiler. Proje 1983’te ete kemiğe büründü. NED bünyesinde pek çok fon oluşturdular. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki IRI (Internatıonal Republican Institute) fonlarıyla sağ partiler ve kişileri ikna edecekti, Demokratların kontrolündeki NDI (Natıonal Democracy Institute) soruna soldan yaklaşacaktı. İş ve ticaret erbabını CIPE kontrol edecekti. Sendikalar anti komünist sendikacılığın merkezi AFL-CIO’ya ihale edildi. Bu sarı sendikanın yanına yardım teşkilatı AID’i iliştirdiler; ACILS (Amerikan Center for International Labour Solidarity-Uluslararası İşçi Dayanışması Amerikan Merkezi) adında yeni bir çatı örgütü oluşturdular. Mustafa Yıldırım’ın “Sivil Örümceğin Ağında” kitabından aktardım. Bu organizasyonlar 1980’li yılların sonunda SSCB’de ve Doğu Avrupa ülkelerinde her işin içindeydi. Örnek, Polonya’da Dayanışma Sendikası bu ağın öncülüğünde örgütlendi, gerisi geldi. 

1991'de Sovyetler Birliği'nde karşıdevrime karşı bir darbe girişimi oldu. Çözülüşü durdurmak için bir son hamleydi bu. Darbe başarısız oldu ve bu başarısızlık devletin çöküşünü tetikledi. “Van Münit” vakasından tanıdığımız gazeteci David Ignatius, 1991’de Washington Post'taki bir makalesinde, darbenin başarısız olmasında NED’in açık demokrasi yardımlarının etkili olduğunu belirtiyordu. Zamanın NED başkanı Allen Weinstein bir röportajında bunu daha veciz bir biçimde ifade etmişti: “Bugün yaptığımız şeylerin çoğu 25 yıl önce CIA tarafından gizlice yapılıyordu.” Sosyalizmin çözülüşü ABD’nin zaferi, halkların hezimetidir…

Unutulmasın bu karşı devrimci saldırıların hepsine birlikte “Demokrasi Programı” diyorlar. Esası CIA, Soros, NED vb. kuruluşlarla alanı düzlemek, operasyon yaptıkları ülkeleri ABD’ye ve emperyalizme bağlı çetelere teslim etmektir. 

***

Hedefin sadece SSCB olduğu sanılmasın. NED, Reagan döneminde ABD'nin Şili, Haiti, Liberya, Nikaragua, Panama, Filipinler, Polonya ve Surinam'da “demokratik geçişleri teşvik etme” çabalarında kilit bir rol oynadı. ABD yanlısı partilerin başarısı için canla başla çalışırken komünist veya sosyalist muhalefet partilerini geriletmek için de ellerinden geleni yaptılar. NED'in 1984-1988 yılları arasında Nikaragua'ya akıttığı iki milyon dolarlık fon Amerikancı muhalefeti örgütlemek ve Sandinista karşıtı gazete La Prensa'ya güçlendirmek için kullanılmıştı. 

O günden bu yana çok mesafe aldılar. NED, Arap Baharı'nın organize edilmesinde de önemli bir rol oynadı. Örneğin Mısır'daki 6 Nisan Gençlik Hareketi’ni, Bahreyn İnsan Hakları Merkezi’ni ve Yemenli “aktivist” Entsar Qadhi'yi NED eğitip finanse etti. Mısır’da nem Hüsnü Mübarek'in hem de Muhammed Mursi'nin başkanlıklarına karşı ayaklananları destekledi, kışkırttı. 2004 yılından bu yana Çin’e karşı ayaklansınlar diye Uygur gruplarına milyonlarca doları hibe etti. Aynı zamanda Çinli muhalifleri destekledi. 2019'da Hong Kong'daki sivil toplum programlarına yaklaşık 643 bin dolar aktardı. Çin 2019'da NED ve CIA'nın Hong Kong protestolarını gizlice kışkırtmak için birlikte çalıştığını ve NED'in bir ABD istihbarat cephesi olarak hareket ettiğini belirtti, faaliyetlerini yasakladı.

Rusya’ya yönelik faaliyetleri de kesintisiz devam etti. Rusya’yı Havel’in Çekoslovakya’sı gibi parçalayıp bölmek istiyorlardı. 2014’te Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i iktidardan düşüren Yevromaydan kalkışması NED bağışları ile örgütlendi. 

***

Peki nerelerde çalışıyor bu NED? Kendi sitelerine göre sıralama şöyle: Afrika, Asya, Doğu Avrupa, Avrasya, Latin Amerika ve Karayipler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika… Ortadoğu ve Kuzey Afrika başlığı altında sınıflandırılan Türkiye de NED’in faaliyet alanı içinde. Bu iş için ayırdıkları miktarlara bakılacak olursa çok önemsiyorlar ülkemizi.

Bu yıl içinde ülkede dağıtmayı planladıkları fonlar şöyle: Uluslararası Özel Girişim Merkezi (CIPE) eliyle 600 bin dolar. Amaç “demokratik alanı korumak için güçlü değişim ajanları ağları oluşturmak.” Sivil toplumu güçlendirip bu yolla yolsuzlukla mücadele edeceklermiş! Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitüsü (IRI) eliyle 700 bin dolar. Bunun amacı “demokratik bir geleceğe yatırım.” Türkçesi, siyasi partileri Amerikan çıkarlarına göre hizalamak. Ulusal Demokratik Enstitüsü (NDI) eliyle 720 bin dolar. Amaç, “kurumsallaşmış sivil katılımı teşvik etmek.” Türkçesiyle yerel yönetimleri ABD’ye bağlamak. “İfade özgürlüğünün ve medya bağımsızlığının güçlendirilmesi” için 291 bin dolar. Gördüğünüz gibi her şeyin bir bedeli var!

Center for American Progress (CAP) medya raporuna göre NED, Türkiye'de bir kısım medyaya üç yıl içinde 682 bin 400 dolar fonladı. Fonlananlar arasında T24, Gazete Duvar, Medyascope ve Bianet gibi haber sitelerinin adı geçiyordu. 

Bu işler için 2006 yılında CIMA adında yeni bu yapı kurdular. CIMA, “gelişmekte olan dünyada”, sosyal medya, dijital medya ve yurttaş gazeteciliğine odaklanarak yurtdışında bağımsız medya ve gazetecilerin çalışmalarını teşvik edecekti. 

***

NED’in kahramanları, halkların hainleridir. Birbirinden hain iki kahramanımız var şimdi. İlki NED Başkanı ve CEO’su Damon Wilson. Girip çıkmadığı, hizmet etmediği emperyalist odak kalmamış. 2011'den 2021'e kadar Atlantik Konseyi'nde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmış. Başkan George W. Bush'un ikinci döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Başkanın Özel Asistanı ve Avrupa İşleri Kıdemli Direktörü. 20 yıldır NATO ve ABD-Avrupa ilişkilerine ilişkin ABD stratejisinin belirlemede başat roller oynamış. Burada bir cephe oluşturulması gerektiğine inanıyor. Rusya ve Çin'i “21. yüzyılın ana jeopolitik meydan okuması” olarak görüyor ve “güçlü bir NATO olmadan Putin'in saldırganlığına karşı koyabilecek başarılı bir stratejinin mümkün olmadığını” düşünüyor. 

Öyle arkası boş düşünce ve temenniden söz etmiyoruz; 2001-2004 arası NATO Genel Sekreterliği Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış kahramanımız. NATO üyeliğini genişleterek, müttefik yeteneklerini modern tehditlerle yüzleşmek üzere düzenleyerek kurumun dönüşümüne vesile olmuş. Yani bu terör örgütünün de fikir babası o. 

2004-2006 yılları arasında Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Orta, Doğu ve Kuzey Avrupa İşleri Direktörü. Turuncu Devrim sırasında ABD'nin Ukrayna operasyonunu koordine etmiş. Belarus’a yönelik “demokratik” saldırıların başında o var. 2007'de Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'nde Genel Sekreter ve askeri sorumlu. Sonra Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Avrupa İşleri Kıdemli Direktörü. Özellikle NATO, Avrupa Birliği, Gürcistan, Ukrayna, Balkanlar, Avrasya enerji güvenliği ve Türkiye ile ilgili kurumlar arası politikayı yönetmiş. Brüksel'de görev yapmadan önce Dışişleri Bakanlığı'nın “Çin masasında” ve Pekin'deki ABD Büyükelçiliği'nde çalışmış. Yugoslavya’nın NATO eliyle parçalanmasında koordinasyon onda.

Yöneticisi olduğu Atlantik Konseyi'nde, Amerikan liderliğini, güçlü ve genişleyen bir NATO'yu, Ukrayna ve Balkanlar'daki “demokratik reformları” desteklemiş. ABD ve NATO güçlerinin Kuzey Irak'ta konumlandırılmasını teşvik etmiş. Baltık devletlerinin Rusya ve Çin'e karşı kışkırtılmasını örgütlemiş. Ve nihayet iki yıldır NED’in başında. 

İkinci kahramanımız Madeleine K. Albright geçen gün geç yaşında öldü. NED'in dört temel enstitüsünden biri olan Demokrat Parti’ye bağlı Ulusal Demokratik Enstitü'nün (NDI) uzun süre başkanlığını yapmıştı. NED, onu sitesinde “bir özgürlük ve demokrasi ikonu” olarak selamladı. CEO Damon Wilson, “Madeleine Albright nesillere demokrasiyi savunma konusunda ilham verdi” diye ağladı arkasından. Ayrıca anlatmaya gerek yok, adı geçen NED kahramanı Yugoslavya’dan Irak’a milyonlarca insanın ölümünden sorumlu. Çoluk çocuğumuzun katili, halklarımızın hainlerinin önde gideni. 

***

Burada sadece NED’e işaret etmemize bakmayın; daha bunun Soros’u, CIA’sı, müttefik Almanya’nın bol paralı demokrasi cilalı vakıfları, şusu busu var. Emperyalist merkezlerden “gelişmekte olan ülkelere” -ki siz “geri kalmış” veya “az gelişmemiş” anlayın- çuvallarla para yağdırıyorlar. 

Ama denildiği gibi doğada ve toplumda rastlantı yoktur. Parayı kim veriyorsa yası tutulan odur. NED’in fonladığı sitelerden birinde Albright’ın ardından ağıt yakıyorlardı dün. NED’in yasçıları halkların mezar kazıcılarıdır…