Elnaz’ı yobaz İran rejiminin zorbalığından ancak ona devrimci dayanışmayla sahip çıkacak, her cinsten, dilden, ırktan ama illa ki örgütlü insanlar koruyabilir.

Elnaz’ı rahat bırakın

Elnaz Rekabi’yi tanıyor musunuz? 33 yaşında İranlı kadın tırmanıcı, aynı zamanda milli takım antrenörü. 2021’de, Uluslararası Spor Tırmanış Federasyonu, IFSC’in Dünya Şampiyonasında kadınlarda kombine branşta üçüncülüğü var. Büyük başarı. Bu yıl da IFSC Asya Kıtası Şampiyonasında, olimpiyatlarda kürsü sahibi olan sporcular yetiştiren Japonya ve ev sahibi Güney Kore’li sporcuların ardından dördüncü oldu. Bu da büyük başarı.

Çok güçlü, yetenekli ve disiplinli bir sporcu, ülkesinde de çok seviliyor. Belli ki o da ülkesini seviyor, özellikle genç kadın sporcuların yetişmesi, görünür olması, seslerini duyurması için çabaladığını yazmış pek çok sosyal medya paylaşımında. İran Dağcılık ve Spor tırmanış Federasyonunun ona verdiği ödülü alırken, umarım bu ödüle layık olur, esin kaynağı olmanın karşılığını verebilirim demiş.

Oysa bu hafta, bırakın genç kadın sporculara esin kaynağı olmayı tüm İran halkının kahramanı olmayı başardı ve polis tarafından gözaltındayken hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’den sonra ayağa kalkmış direnen İranlıların ismini sokaklarda haykırdığı ikinci kadın oldu.

Elnaz, yıllardır azim ve çalışkanlıkla hazırlandığı Seul’deki IFSC Asya Kıtası Şampiyonasında, 16 Ekim’de kısa kaya ve lider (boulder & lead) kombine branşının final yarışmasının son etabında tırmanış platformuna kafasında sadece kahküllerini tutan bir bantla saçları ve boynu açık olarak çıktı, yarışma kuralları gereği toplam altı dakika olan lider tırmanış rotasında denemesini yaptı, rotayı bitirmemiş olsa da son bir iki hamleye kadar başarılı bir tırmanışla 30 saniye önce tırmanışını seyircilerden gelen destek alkışları içerisinde tamamladı. Yukarıda da yazdığım gibi, Şampiyonadaki bu kombine etabı Elnaz gerçekten zorlu rakiplerin ardından dördüncülükle bitirdi.

Toplamda iki buçuk üç saat süren kadınlar kombine tırmanış finalindeki performansı ve aldığı sonuç ile Elnaz, İran’lı kadın sporcular açısından bir kahraman ve örnek kişi haline gelmişti. Onu saatler içerisinde tüm dünyada bir sosyal medya fenomeni haline getiren, görüntülerini “viral” yapan ve ismini önüne “#” işareti ile yazılıp her telden mesaja konu eden olay ise başka bir mecrada ilerledi.

İngilizce yayın yapan Iran International haber portalı, 16 Ekim’deki final yarışmalarının hemen ardından, Elnaz’ın son etaptaki görüntülerini IFSC’nin Şampiyona canlı yayınından alarak: “İranlı kadın tırmanıcıdan tarihi hamle, yarışmalarda İran’ı temsil eden sporcu İslam Cumhuriyeti kurallarına aykırı olduğu halde hicapsız yarıştı” içeriğiyle bir son dakika haberi olarak paylaştı.

Tahmin edileceği gibi, bu paylaşım dakikalar içerisinde sosyal medyada, “Mahsa Amini” ve “İran Devrimi” etiketleri ile birlikte viral hızla yayıldı. Saatler içerisinde, Elnaz’ın tırmanan figürlerinin Humeyni’nin yüzüne, İran’daki direnişin sloganı olan “Kadın, Yaşam, Özgürlük” kelimelerinin İngilizcelerinin bulunduğu çizimlere yapıştırıldığı görseller üretilip yayınlanmaya başlandı.

Hemen ertesi gün yine Iran International ve BBC Persian kanalları bu kez, Elnaz’ın cep telefonu ve pasaportuna el koyulduğu ve haber alınamadığı duyumu alındığını yazdı. Haber yine bir gün önceki hızla, Elnaz Rekabi’nin kayıp olduğu, zorla ülkesine geri götürülüyor olduğu ve orada en ağır cezayı çekmek üzere hapse götürüleceği paylaşımları yapılmaya başlandı.

Sosyal medyada bu haberler yaygınlaşmaya başladığı saatlerde ise, önce Güney Kore’deki İran Büyükelçiliğinden bu haberlere yalanlama geldi. Elnaz’ın iyi ve güvende olduğu, takımıyla birlikte ülkesine planlandığı gibi geri döndüğü söylendi. Sonra Elnaz, kendi sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak yarışmanın son etabında zamanlama konusunda bir sıkışıklık yaşadığını, hazırlanırken başörtüsünü takmayı “yanlışlıkla” unuttuğunu ve olayın bu denli büyümesinden ötürü üzgün olduğunu söyleyen bir yazılı açıklama paylaştı. Uzun süren Seul, Tahran yolculuğundan sonra da havaalanında yanında resmi görevlilerle birlikte televizyon kanallarına aynı açıklamayı bu kez de sözlü yaptı.

Başörtüsünü yanlışlıkla takmayı unuttuğu açıklaması Elnaz’ın sosyal medyada “fenomen” oluşunu, isminin paylaşım etiketi haline gelişini değiştirmedi. Bugün hâlâ “cesur tırmanıcıdan haber alınamıyor”, paylaşımları, “Elnaz özür diledi”, açıklamalarıyla eşzamanlı olarak paylaşılıyor.

Ne var ki hayat “sanal”da aktığı gibi ilerlemiyor. Elnaz Rekabi, İran halkı ve tüm halklardan kadınlar için esin veren bir öncü, bir kahraman, bu doğru, ama hiç de sosyal medyaya salınan haberlerdeki biçimiyle değil. Son birkaç gün içerisinde yaşananları, tek bir kadının başından örtüsünü savurup kendisini ortaya atmasıyla açıklamak doğru değil. Hem doğru değil, hem de çok eksik.

Bir kere, Elnaz Rekabi’nin kahramanlığını sadece yarışmanın son etabının 6 dakikasındaki “cesur hareketine” bağlamak haksızlık. Seul’deki final yarışmasının tümünü izleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.1

Yapay duvarda özel olarak hazırlanan rotalarda kısa kaya ve lider tırmanış olarak, iki ayrı branşta tırmanışlar yapılan bu kombine musabaka son anlarına kadar sıralamanın nasıl sonuçlanacağı belli olmayan son derece çekişmeli, heyecanlı, estetik ve izlemesi keyifli bir spor karşılaşması biçiminde gerçekleşmiş. Ve Elnaz bu finalde çok güzel yarışmış, büyük bir başarıya imza atmış.

Yarıştığı branşlar, her saniyesi, güç, denge, esneklik ve mutlak konsantrasyon gerektiren tırmanış alanları. Hani omzuna sinek konsa bozulacak derler ya işte o cinsten bir odaklanma durumu. Seul’de yüzde 60’ın üzerinde nem raporlanan bir havada, rakipleri atlet ve şortla yarışırken, o, tüm yarışma boyunca el ve ayak bileklerini kapatacak biçimde bir spor kıyafet içerisinde mücadele etmiş. İlk branşta yarışırken sadece at kuyruğunun ucunu dışarıda bırakacak biçimde kafasını kapatan bir saç bandı ile yarışmış, son etapta ise, yanlışlıkla ya da değil, kafasında o örtü yerine daha küçük bir bant var, gerisi yine aynı boğucu kıyafet.

Bana kalırsa Elnaz’ın o gün sergilediği şey, anlık bir “cesaret gösterisinin” ötesinde, güçlü ve kararlı bir kadının sportif birikimi, deneyimi, becerisi ve iddiası ile parlattığı bir meydan okumadır.

Elnaz, sosyal medyada ismi etiketlendiğinde değil, 16 Ekimde o tırmanış platformundaki performansıyla, 19 Ekim sabaha karşı Tahran havaalanında kadın erkek yüzlerce İranlı genç insanın alkışları ve sloganları ile gerçek bir kahraman oldu. İki yanına duvar olmuş İran’lı görevlilerin arasında, başına geçirdiği kepiyle, kapşonuyla, “yanlışlıkla oldu” derken bile başörtüsü dayatmasını delik deşik ederek kahraman oldu.

Çok haber oldu, olay oldu, görüldü, duyuldu ve Elnaz Rekabi öyle ya da böyle sağ salim evine döndü. Şimdilik, ailesi ve yakınları ile ve güvende.

Görüntülerde apaçık ortada, yaşadığı sportif başarının coşkusu çoktan yerini hem kendisi hem de yakınlarının geleceği için yoğun bir kaygı duygusuna bırakmış. Öncesinde fotoğraflarına rengarenk giysiler içerisinde yüzü gözü bambaşka parlayan bir genç kadın yansırken, Seul dönüşü, öfkesi ve sessiz direnişi, simsiyah yüzüne oturmuş.

Ancak bilelim ki, bundan sonrasında Elnaz’ı yobaz İran rejiminin zorbalığından ancak ona devrimci dayanışmayla sahip çıkacak, dinci gericiliğin karşısına laikliği, karanlığın karşısına aydınlanmayı, eşitliği, özgürlüğü koyan, her cinsten, dilden, ırktan ama illa ki örgütlü insanlar koruyabilir.

Sanal dünyalarda oyalananlar, mağdur edebiyatından beslenenler, “kendine uygar” emperyalistlerden medet umanlar, siz Elnaz’ı rahat bırakın.