'Ülkeyi yöneten AKP kadrolarının bir yandan kendilerini korumak için önlemler almaya çabaladıkları bir yandan yandaşlarına çıkar sağlamaya yönelik eylemlere giriştikleri sır değil.'

Darülaceze'nin hesabını bilen yok

Darülaceze Başkanlığı, özel bütçeli; tüzel kişiliğe sahip; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı bir Kamu kuruluşu. Genel Bütçeden pay aktarılmıyor. Gelirleri esas olarak, çeşitli vergilerden aktarılan paylar, kiralar ve “hayırsever vatandaşların” bağışlarından oluşuyor.

Karar organı olan İdare Meclisinin 10 üyesi var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı aynı zamanda Meclis başkanlığı görevini yürütüyor. Üyeleri arasında Bilal Erdoğan ile II. Abdülhamit’in 4’üncü dereceden torunu olduğu belirtilen bir kişi özellikle dikkat çekiyor. 

Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, bir yandan da Uluslararası Vuslat Platform Başkanlığını üslenmiş.
Platformun örgütleyicisi olduğu anlaşılan Uluslararası Vuslat Derneği 2005 yılında kurulmuş. Darülaceze yönetimi ile ilişkinin derecesini açıklayabilmek için kısaca söz etmekte yarar var; “İslam’ın ve Kültürümüzün öğrenilmesi, öğretilmesi, yaşanması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlıyoruz” sözleriyle tanımladıkları etkinlikler yürütüyorlar. “Dev Külliye Projesi- İslami İlimler Akademisi” adını verdikleri bir projeleri var. Amaçlarını şu sözlerle tanıtıyorlar; “Türkiye ve Dünyanın çeşitli coğrafyalarından gelecek öğrenciler ile adeta ümmetin buluşma mekanlarından bir tanesi olacaktır.”

Darülaceze Başkanlığı’nın bir kamu kuruluşu olduğunu söylemiştik. Mali işlemlerinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasıyla belirlenmiş muhasebeleştirme ve raporlama kurallarına uymakla yükümlü. Her yıl, mali tablolarını ve faaliyet raporlarını yayımlamazsa yasaya aykırı davranmış olur.

Bunların hiçbirini yapmıyor…

İnternet sitelerinde ne mali tablolarına ne faaliyet raporuna rastlanabiliyor.

Sayıştay, 2017 yılında Darülaceze Başkanlığını denetlemiş. Denetim Raporunda nedense mali tabloların yayımlanmaması eleştirilmiyor. Denetim görüşü bölümünde; “…mali rapor ve tablolarının tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi içerdiği kanaatine varılmıştır” yazıyor. Oysa “Denetim Görüşünü Etkilemeyen Tespit ve Değerlendirmeler” başlığı altında yevmiye defterinde 796 boş yevmiye numarası olduğu belirtiliyor. Bunlar belli ki gerektiğinde geçmişe dönük işlem yapabilmek amacıyla boş bırakıldı. Demek ki böylesine işler, Sayıştay’ın denetim görüşünü etkilemiyor.

Sayıştay Denetim Raporunda 41,8 milyon lira gelir elde edildiği; 38 milyon lira harcandığı belirtiliyor. Ama bu tutarlar ile rapora ekli 2017 yılı Faaliyet Sonuçları Tablosu verileri uyuşmuyor. Magazin konusu olabilecek bir bilgi daha vereyim: tutarlar (TL) olarak değil 1 Ocak/2009’da kaldırılan (YTL) olarak verilmiş. 

Faaliyet sonuçları tablosundan aktarılan verilerden oluşturulan aşağıdaki çizelgede garip bir olgu dikkat çekiyor. 2015 ve 2016 yıllarında 4-6 milyon lira arasında bağış geliri elde edilmişken, 2017 yılında birden bire 316 milyon lirayı aşmış. Nedenini bilen birileri açıklasa iyi olur. 

Çizelgenin taşınmaz satışlarından elde edilen gelirler satırında 2015-2017 arasındaki yıllarda 2-3 milyon lira tutarında taşınmaz satış geliri elde edildiği görülüyor. Bu tutarlardaki satışların tutarlı denebilecek açıklamaları olabilir belki. 

Ancak sonraki yıllar için aynı sözler edilemez.

Neden aynı sözler edilemeyeceğini açıklayalım: Darülaceze Başkanlığı, 2 Aralık 2021 tarihinde 18,4 milyon lirası Balıkesir-Marmara Yiğitler’de olmak üzere 31,2 milyon lira değer biçtiği tarla ve zeytinlik vasfındaki taşınmazlarını satışa çıkardı. Bütün taşınmazlarının değeri nedir bilmiyoruz ama Aralık 2021’de Edremit Körfezindeki 144 bin m² yüzölçümü büyüklüğündeki taşınmazı satılacak. 

Edremit körfezi üzerinde sermayenin kara bulutlarının dolaştığını biliyoruz: yağmur değil beton ve siyanür yağacak. Darülaceze Başkanlığı da bu yağmada yerini alıyor.

Yolun sonu göründü. Ülkeyi yöneten AKP kadrolarının bir yandan kendilerini korumak için önlemler almaya çabaladıkları bir yandan yandaşlarına çıkar sağlamaya yönelik eylemlere giriştikleri sır değil.

Bunlarla mı helalleşeceğiz?