Birileri çöpten kazanıyor, birileri çöpten topladıklarıyla karın doyuruyor. Sorsan memleketi yönetene, bak işte herkesin rızkı çıkıyor.

Çöplük

Ona “Akbaba” lakabını takmışlar.

Akbaba Cengiz!

Lakabı olmayan yoktur bizim oralarda. Ama kuştan lakap olacaksa genelde atmaca tercih edilir. Çok severler atmacayı. Ona akbabayı uygun görmüşler.

"O inatsa, biz de inadız" deyip, kepçenin önünde, ellerinde sopa bellerinde peştamal bekliyorlar günlerdir. İkizdere’de taşocağı nöbeti devam ediyor.

Neye bu inat diye düşünürken ortaya çıkıyor meselenin aslı. Salı günkü Boyun Eğme gazetesinde tafsilatlı yer alıyor. Taş ocağından çıkarılacak malzeme ilçede yapılacak lojistik merkezi-liman inşaatında kullanılacak. Metrelerce dalgakıran, onlarca futbol sahası büyüklüğünde deniz dolgu alanı yapılacak. Akbaba’nın bu işten kazanacağı para da 1,4 milyar lira olacak.

Ormanı yok edip taş ocağı kuruyoruz, doğadan çöp yapıp denize döküyoruz.

İkizdere’de şu sıralar kuş yavrularının ağaçlardan düşüverdiğini anlatıyorlar. Tozdan.

Karadeniz bir çöp yığınına dönüşmüş. Betondan çöplük. Denizi beton çöple dolu, kentleri çöpten beton kulelerle. Beton kokar mı yürürken şehir. Kokuyor işte.

Çöpü seviyor bu iktidar.

O kadar seviyor ki bizdeki yetmiyor Avrupa’dan ithal ediyor.

Rakamı AB İstatistik Ofisi Eurostat açıklıyor, dünkü soL Haber’den öğreniyoruz. Geçen yıl AB ülkelerinden 14 milyon ton çöp ithal etmişiz. En çok da Adana’ya getirmişiz.

Plastik çöpler dönüşüme gidecek, önemli bir kısmı ise imha edilecek.

İmha işlemi zahmetli. Yakıyorsun duman, is… Bir de maliyetli.

İkizdere’deki gibi çözüm bulmuş buranın da akbabaları. Hoop açık araziye, tarla dibine. Bir kamyon hafriyat fiyatına maliyetle.

Adana eski milletvekili, soL yazarı Turgay Develi aynı haberde çöplerin Mersin gümrüğünden girdiğini söylüyor. "Adana, İngiliz ve Almanların çöplüğüne döndürüldü" diyor.

Ne de olsa Çukurova verimli arazi. Pamuğa, domatese de yeter, ithal çöpe de…

Çöpü çok seviyor bu iktidar.

Tarlaya çöp döküyor, tarladan çıkanı da çöpe.

“Tam kapanma” nedeniyle kapalı mekân marketler açık, açık hava semt pazarları kapalı ya… Antalyalı çiftçi iki gündür traktör kasasında getirdiği sebzesini toptancı halinde alacak kabzımal arıyor. Bulamayınca Vali’ye gidiyor. Kontrollü semt pazarı olsa eldekileri ucuzdan burada satsak diyor. İzin çıkmıyor. Çaresiz, şehrin çöplüğünde kasayı boşaltıyor.

Şu sıralar çöpten sebze toplayan vatandaşa sıkça rastlanıyor. Çoğunlukla tam kapanma nedeniyle işsiz, gündeliksiz ve gelirsiz kalmış oluyor.

Birileri çöpten kazanıyor, birileri çöpten topladıklarıyla karın doyuruyor.

Sorsan memleketi yönetene, bak işte herkesin rızkı çıkıyor. 

Yapıcılar'dan Çöplük...