Gebze İşçi Evi duvarından Ukrayna maden ocaklarına, Tien Şan geçitlerinden Hazar Denizine ve oradan Moskova metrosuna, bizi nerelere götürdüler, umarım mücadeleleri de onları istedikleri yere götürür.

Çalışkan emekçiler

İki yılı aşkın süredir ülkenin çeşitli yerlerinde TKP’nin semt ve işçi evlerinin açılış haberlerini okuyor, dayanışma etkinliklerini, umut veren çalışmalarını izliyor, katılıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bunlara yenileri katıldı. Her bir semt ve işçi evi elbette çok özel, ama bir tanesi özellikle dikkatimi çekti, bende ayrı bir heyecan yarattı.

TKP Gebze İşçi Evi, geçtiğimiz Pazar günü, yoğun katılımlı bir etkinlikle kapılarını açtı. İşçi evinde Behice Boran toplantı salonu, Mustafa Tozkoparan kütüphanesi ve Kamil Kinkır işçi odası var, öncü işçilerin, onurlu bir tarihin ismini almış mekanlar. 

Bir de, duvarlardan birinde Gebzeli işçi ve emekçilerle buluşmayı bekleyen büyük boy bir figür var. Metalden üç kızıl emekçinin savrulan çekiçlerinin sarı ışıltısıyla bezenmiş Gebze İşçi Evinin duvarı. Figürün güçlü mesajı, heyecan veren renklendirmesi ve estetik duruşunun yanında, işçi evinin sahibi Gebze’li emekçilerin ellerinden çıkmış olması da etkileyici.

Ben bugün bir de o figürün hikayesini eklemek istedim. Gebze’li işçiler evlerinin duvarını süslemek için 1931 tarihli bir Sovyet posterinden esinlenmişler. Özgün posterin o üç kızıl işçi çekiçlerini, sarhoş, uyuklayan, tembellikten semirmiş olarak resmedilmiş bir takım insanların kafasına indiriyor! “Sahte udarniklerin kafasına çökeceğiz” diye Türkçeleştirebileceğimiz bir de slogan yazılı.

1931 tarihli Sovyet propaganda posteri: “Sahte udarniklerin kafasına çökeceğiz”

Biraz daha açayım hikayeyi, Sovyetlerin Stalin liderliğinde kurgulanan Birinci Beş Yıllık Planı (1928-1932), merkezine yoğun sanayileşmeyi koyar. Ülkenin gelişmesi ve herşeyden önce varlığını koruyup sürdürmesi için sanayi atılımları ile ilerlemek hedeflenmektedir. Lenin’den devir kalan kuruluş dönemi itkisi ile elektrifikasyon ve sanayileşmeye devam edilirken Stalin’in vurgusu eklenir sürece: “Kadrolar herşeyi çözer!”

Yepyeni bir ülkeyi, kendi ülkelerini kurarken birbirleri ile yarışan işçi ve emekçiler, Ekim devriminin hemen ardındaki günlerde karşılıksız ve gönüllü çalışan subotnik’lerden, daha iyisini daha fazlasını üretebilmek için tüm bilgi, beceri, yetenek ve deneyimlerini sonuna kadar zorlayan udarnik’lere, yani çalışkan, üstün işçilere dönüşmüştür.

İşte o Sovyet posterinde kafalarına çekici yiyen tembeller de, kendilerini çalışkan gösterip, kaytaran, üretimi aksatan sahte udarniklerdir.

Biz gerçek udarniklere bakalım. Bu çalışkan ve üstün verimliliğe ulaşmış işçilerden tarihe ismini yazdırmış bazılarını hatırlayalım.

Önce elbette udarnik işçilere örnek olarak gösterilen, Sosyalist Emek Kahramanı nişanlı Aleksey Stahanov’dan bahsetmemiz gerekir. 1906 yılında Rusya’da Livnı yakınlarında bir köyde doğan Stahanov,  Ukrayna’da “Tsentralnaya-Irmino” madeninde çalışmaya başlar ve 1933 yılında hilti operatörü olur, madencilik alanında eğitim alır ve kendini geliştirir. Nihayet 1935 yılında artık gerçek bir udarnik olmuştur, bir iki ay arayla üst üste üretim rekorları, hem de zaten kendisine ait rekorları kırarak tek vardiyada 227 ton kömür çıkartmayı başarır. Stahanov artık bir halk kahramanıdır ve udarnik işçiler arasında Stahanovculuk hareketi başlamıştır.

Aleksey Stahanov genç madencilere eğitim verirken- 1935

Stahanovculuk demişken, romanlar aracılığıyla tanıdığımız, kurgu kahramanlar olsalar bile, büyük oranda gerçek öykülerden esinlenildiklerini bildiğimiz Aytmatov’un Al Yazmalısındaki  şoför İlyas’tan ve Krımov’un Kızıl Tanker’indeki mühendis Basov’dan bahsetmeden olmaz.

Aytmatov’un öyküsünde, İlyas’ın Asel’e olan aşkının önüne geçen, işine ve mesleğine olan tutkusundan, en yüksek verime ulaşma, emek kahramanı olma çabasının nasıl yaşamını belirlediğinin anlatıldığını yazmıştım, yine bu köşede.

Mühendis Basov’un öyküsü de bir başka udarnik işçi yaşamını tanıtır bize. Levent Özbek çevirisi ile Yazılama yayınevinden çıkan Krımov’un Kızıl Tanker romanında, 1934 yılında, ülkenin sanayi üretiminin en değerli kaynağı petrol taşıyan tankerlerde yaşanan üretkenlik yarışı, Stahanovculuğun nasıl bir kolektif harekete dönüştüğü ve motivasyon kaynağı olduğu anlatılır. Kendisi de elektrik mühendisi olarak tersanelerde çalışmış, “kızıl” tankerleri ve udarnikleri tanımış olan yazar Yuri Solomonoviç Krımov, okuyucuya udarnik işçilerin tutkularını, hırslarını, gerçek yaşamlarını tanıtır.

Son olarak, biraz daha farklı bir udarnikten bahsedeceğim.  Çok tanınmaz ama Britanyalı komünist ve işçi önderi Jessie Eden da, tutkulu bir Sovyet emek kahramanıdır.

1902 yılında, İngiltere Birmingham doğumlu Eden, amansız bir işçi önderi olarak 1926 Birleşik Krallık genel grevi ve 1931’de Birmingham’da on bin kadın işçinin bir haftadan fazla süren büyük grevlerinin öncülerindendir. 

Britanyalı komünist Jessie Eden 1902-1986

Jessie Eden Birmingham grevinin ardından üyesi olduğu Büyük Britanya Komünist Partisi tarafından Sovyetler Birliğine gönderilir. Eden önce sosyalist sistemin simge yapıtlarından Moskova metrosunda çalışan kadın inşaat işçilerine liderlik yapmak için görevlendirilir. İki buçuk yıl kaldığı Sovyetler Birliği görevinde daha sonra Stalin otomotiv fabrikasındaki çalışması ile udarnik işçi olarak seçilir ve ödüllendirilir.

Jessie Eden bir tarihi kişilik olarak son yıllarda BBC’nin Peaky Blinders adlı televizyon dizisinde de yer almış, ben izlemedim, ama yorumlarını okuduğum Britanyalı komünistler dizide Eden’ın yaşamının hem siyasi hem de sosyal boyutlarının eksik ve çarpıtılmış olarak verildiğini yazıyor. Pek şaşırdığım söylenemez.

Gebze İşçi Evinin açılış töreninde konuşan TKP Merkez Komitesi üyesi Ozan Yılmaz ne güzel söylemiş: “...Emekçileri; çocukları, ülkesi, halkı için çalışmak heyecanlandırır…” İşte bu sözlerle açılan bir işçi evine de o duvar figürü yakışırdı diye düşündüm okuyunca. İşçi Evi duvarından, Ukrayna maden ocaklarına, Tien Şan dağları geçitlerinden, Hazar Denizine ve nihayet Moskova metrosuna, bakın bizi nerelere götürdüler, umarım mücadeleleri de onları istedikleri yerlere götürür. Gebze İşçi Evinin çalışkan işçilerinin yolları açık olsun.