İhsan Usta sırayla iki koleksiyoncunun getirdiği taş plakları bilgisayara bağlı bir okuyucuya yerleştirmiş ve içindeki pürüzleri gidermek üzere dijitale aktarmıştı, ama bazı sorunlar vardı. 

Bir Tanburi Cemil Bey LP derlemesi

İki taş plak koleksiyoncusu İzi Eli ve Tamer Başaslan 2021 yılı Nisan ayı ortalarında İhsan Apça’nın Beyoğlu Kumbaracı Yokuşu’ndaki Ada Müzik Stüdyosu’na 15 dakika arayla ayak basmışlardı. Her ikisi de mühim bir sebeple geldiklerini, ellerindeki poşetlerde çok değerli bir şey taşıdıklarını adeta önüne geçemedikleri heyecanlarıyla hissettiriyordu. Kayıt tarihimiz konusundaki çalışmalarıyla bilinen araştırmacı yazar Cemal Ünlü’nün ricası üzerine gerçekleşmişti bu buluşma. 

Cemal Bey, aynı konuda araştırmalar yapan dostu Aziz Şenol Filiz ile 2016 yılında (Türkçe-İngilizce 144 sayfalık büyük boy bir kitap eşliğinde) 10 CD bir de LP’den oluşan, “Collection (Külliyat)” bir Tanburi Cemil Bey bokseti yayınlanmıştı. Şimdi de ikili beş yılın ardından, üstadın 150’nci doğum yılı anısına iki plaklık bir çalışma daha yapıyorlardı. Bunun içinde bu iki koleksiyoncunun elinde bulunan taş plaklardan daha önce “Külliyat”ta yayınlanmamış parçaları “Tanburi Cemil Bey Külliyatından Seçmeler” adını verecekleri bu albüme almak istiyorlardı. Bu parçalar ilk defa taş plaklardan aktarılarak bir uzunçalara basılacaktı. Diğer parçalar “Külliyat”tan seçilmişti. 

İhsan Usta sırayla iki koleksiyoncunun getirdiği taş plakları bilgisayara bağlı bir okuyucuya yerleştirmiş ve içindeki pürüzleri gidermek üzere dijitale aktarmıştı, ama bazı sorunlar vardı. 

***

İzi gönlünü senfonik-progresif-klasik rock müziğine kaptırmış usta bir rock gitarcısı ve gitar eğitmeniydi. Ruh ikizi Ritchie Blackmore olmasına karşın, Tanburi Cemil Bey’e duyduğu yakınlık ve aldığı ilhamın ondan aşağı kalır tarafı yoktu. 

İzi’nin elindeki iki taş plak vardı, ilki 1906 tarihinde basılmış “Bestenigar Taksim” idi. Bunda hiçbir sorun yoktu, kaydı da güzeldi, rahatlıkla albüme alınabilirdi. Nitekim öyle de olmuş, A1’e yerleştirilmişti. Zor bulunan parçalardan biriydi, özellikle siyah Favorite’ler zaten çok zor bulunuyordu. Bunlardan toplamda 10 adet vardı, tek tarafında kayıt bulunan 30 santimlik plaklardı. İzi bu plağı internette İzmirli bir satıcıdan bulmuş, tereddüt geçirmeden satın almıştı. Yüzün üzerinde plağı bulunan Tanburi Cemil Bey koleksiyonundan seksenine sahip bir koleksiyoncuydu İzi. Cemal Bey, plağın bulunduğunu Taşplak Gönül Dostları adındaki internet grubundan görmüştü, İzi paylaşınca. Aslında bu plak Ankaralı bir koleksiyoncudan çıkmıştı ama kaydını vermek için bile yüklü bir para istemişti, oysa İzi gönüllü olarak kaydı veriyordu. 

İzi’nin elindeki ikinci taş plak, yine “Külliyat”ta bulunmayan bir siyah Favorite idi; 1905 tarihli ilk kayıtlardan “Hicazkar Taksim”. Bir yüzünde Tanburi Cemil Bey’in resmi diğerinde kemençe çaldığı kayıt vardı ama plağın başına olmadık bir kaza gelmişti. İzmirli bir satıcıdan almıştı İzi plağı, kargoyla gelmişti. PTT’de paketi teslim aldıktan sonra merakına yenilmiş hemen oracıkta açmıştı. Ambalajla boğuşurken de elinden düşürmüş ve ortadan ikiye bölünmesine neden olmuştu. Büyük bir üzüntü içinde plağı Kadıköy’deki gramofon ustası Sacit Bey’e götürmüş, o da yapıştırarak yeniden çalınabilmesini sağlamış ama her turda iki kez çat-çat vurmasını engelleyememişti. İhsan Usta bunu da dijitale aktarmıştı ama o haliyle plağa alınması olanaksızdı. 

***

Osmanlı dönemini, Hafız Sami Efendi’nin Hafız Osman Efendi’nin gazellerini, kantocuların, tangocuların ve Cumhuriyet dönemi değerli türkücülerin kayıtları üzerine yoğunlaşmış 20 yıllık bir koleksiyoncuydu Tamer Bey. Ayrıca ticaret hukuku üzerine çalışan, şirket danışmanlığı yapan bir avukat…

Tamer Bey’in elinde ise üç taş plak vardı. İlki 1907 tarihinde basılmış “Mahur Taksim” idi. Kondisyonu iyiydi ama kaydı aynı derecede parlak değildi. Yine de plağa alınabilir durumdaydı ve A2 olarak listede yerini alacaktı. 

Tamer Bey de bu plağı İzmir’de Karşıyaka’da bir sahaftan bulmuştu, 2006 yılında. Dimes Meyve sularının avukatlığını yaptığı günlerde parasını önceden ödemiş, sonra oraya bir dava için gittiğinde uğrayıp almıştı. 

Bu plakta dört parça vardı. Etiket bilgileri Cemil Bey’e işaret etse de, bu işin erbaplarından yorum almışlar ve adına çıkan bazı kayıtların Cemil Bey’e ait olmadığından emin olmuşlardı. 

Tamer Bey’in stüdyoya getirdiği diğer iki plak “Saba Taksim” ve “Neva Taksim” idi. Biri Favorite, (ciddi bir Alman firması olmasına rağmen içindeki kaydın Cemil Bey olmayışı çok şaşırtıcıydı) kaydın Cemil Bey’e ait olmadığı yine uzmanlarca teyit edilmişti.  

Üzerinde adının yazmasına rağmen bu kayıtların Cemil Bey’e ait olup olmadığı şüphesini uyandıran şeylerden biri de, kırmızı-beyaz Favorite kataloğunda yer almamasıydı. Aslında bunun gibi şüphe duyulan başka plaklar da vardı, Tanburi Cemil Bey diskografisinde.

Göbeğinde aslan resmi bulunan Osmanlıca yazılı plakların korsan olduğu söylenegelirdi ama Tamer Beyin plağı korsan değildi. Odeon baskı Tanburi Cemil Bey plakları bulunması çok zor şeylerdi, bu da onlardan biriydi, ama derlemeyi yapan iki uzman, Cemal Bey ile Aziz Şenol Bey’in konu üzerindeki bilgisi, hassasiyeti ve titizliği son sözü söylemiş, katalogda yer almadığı için parçalar plağa konmamıştı.  

Not: “Tanburi Cemil Bey Külliyatından Seçmeler” adlı derleme albüm, Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık’ın vefatından sonra çıktığı için son halini göremediği ilk proje olmuştu. 

Murat Beşer ([email protected])