Tek ilkeleri sömürü olanların, sermayenin diktatörlüğünün, dinselle ve milliyetçilikle yönetmeye kalkışanların iktidarı ve muhalefetiyle kurdukları düzen emekçi halkın sorunlarının çözümü olamaz.

Biçimsele sıkıştırılan: Seçim mi, çözüm mü?

Seçimlerin biçimsele sıkıştırılmasının tavana vurduğu dönemdeyiz. Neresinden tutulursa tutulsun elde adaylık ve seçim tarihi gibi yüzeysel başlıklar kalıyor. Genel oy hakkının ve seçimin anlamını, içeriğini, amacını boşaltan, basitleştiren tek düze bir yaklaşım.

Anayasa gereği üçüncü kez cumhurbaşkanı olamayacak bir aday üzerine kurulu hukuksuzluk çıkmazı “YSK onay verirse” kapısına kadar götürülebiliyor. Meşruiyet ne olacak?

Ya da biraz güçlendirerek parlamenter rejime dönelim deniliyor. Sermayenin gücü, emekçilerin hak gaspı yasaları ne olacak?

Temsilcilerin değiştirilmesi, devletin yetkili organlarının işlevleri ve iş bölümü üzerinde oynamalar, başkanlı rejimin onarımı gibi öze dokunmayan başlıklar kapitalist/emperyalist düzenin devamından, dinselle ve etnik kavgalarla düzenin yaşatılmasından başka anlam içermiyor.

Seçme ve seçilme hakkını biçimselle ele alan yaklaşım, siyasi faaliyet hakkını hem siyasi partiler hem de halk yönünden biçimsele hapsediyor; siyasetsizliği, ilkesizliği tercih ediyor. Burjuva siyasetinin gündeminin “sorunlar gerçeği”nden uzak olması ve belirsizliği bu durumun ve halkı gerçeklerden uzaklaştırmanın açık göstergesi.   

Aslında biçimsele sıkıştırılan seçim değil, halk için gerçek çözümün tartışılmaması, değerlendirilmemesi, aranmaması; çözüm yolunun ve ilkelerin önüne duvar örülmesi. Yalanlar, iki yüzlülükler, çürümüşlükler, sahtekarlıklar açık olarak görülüyor. Daha çok yoksulluk, daha çok yolsuzluk, daha çok baskı ve yasakla sömürü açık olarak görülüyor.

Türkiye Komünist Partisinin “TKP GELİR HER ŞEY DEĞİŞİR” sloganıyla açıkladığı Seçim Bildirgesinde vurgulandığı gibi ahlaksızlık açık olarak görülüyor.

Halka yaşatılan eşitsizliklerin, adaletsizliklerin, sömürünün kaynağında insanın insanı sömürdüğü bugünkü düzen var. Bu düzeni savunmak ya da doğal karşılamak ahlaksızlığın önde gideni.

TKP burjuva demokrasisiyle, dinsellikle, milliyetçilikle, biçimsellikle oyalamaya kalkışanların ve sömürenlerin karşısına gerçek sorunların somut çözümlerini sıralayarak çıkıyor. Bireysel ya da toplumsal, herkes yaşadıklarını ve geleceği sorunların ve çözümlerin buluştuğu bu belgelerde görebilir. Görülecek olanlardan biri de düzen siyasetinin seçim tartışmalarının ve çok öne çıkarılmayan programlarının gerçeklere ne kadar uzak olduğu.    

Emekçi halk hayat pahalılık, işsizlik, eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, geleceksizlik, gericilik, savaş tehdidi, bağımlılık, paralı eğitim ve sağlık gibi gerçek sorunların çözümünü arıyor.

TKP halkın sorunlarına “komünistlerin çözümü nedir” sorusuna yanıt veriyor. İktidara gelir gelmez hangi adımları yaşama geçireceğini açıklıyor.

İç politika, tarım, gençlik, enerji, ekonomi, eğitim, sağlık, kadın, dış politika, adalet, sanayi, kültür-sanat, savunma olmak üzere on üç ayrı konu başlığıyla açıklanan çözüm belgeleri sorunlarının çözümünü arayan emekçi halka sunuluyor. Günlük yaşamda bu konulardaki savaşım başlıkları ve yolları gösteriliyor.

İlke net: kapitalizme, emperyalizme, bağımlılığa, dinselliğe karşı, demokrasi ve hukuk kılıflarıyla kendilerini saklayanlara karşı, sermayenin egemenliğindeki yönetim ve sömürü düzenine karşı laik, bağımsız, sınıfsız, sömürüsüz toplum.

Siyasi faaliyet hakkı ve genel oy hakkı ancak ve ancak sömürü ve bağımlılık olmadan, din ve milliyet baskısı olmadan planlı bir ekonomi ve yönetimle gerçek anlamına kavuşur.        

Liberalizmin, etnik ve dinselle beslenen sermaye egemenliğinin, onların siyasal temsilcilerinin iç içe olduğu kapitalist/emperyalist düzenden kurtulmanın özünde toplumsal üretim araçlarının, sorun alanlarının, kamusal olanların özel mülkiyetin elinden kurtarılması var; bütünsel bir merkezi planlama var. Çözüm belgeleri halkın iktidarının ön belgeleri olarak ortaya konuluyor.

Tek ilkeleri sömürü olanların, sermayenin diktatörlüğünün, dinselle ve milliyetçilikle yönetmeye kalkışanların iktidarı ve muhalefetiyle kurdukları düzen emekçi halkın sorunlarının çözümü olamaz. Ancak uzlaşmacılığa yarar.

Çözümün sahteliklere ve seçimlere sıkıştırılması, adaletsiz ve keyfi seçim sisteminde diretilmesi, seçim hukukuyla sıklıkla oynanması, eşitsizliklerle ve haksızlıklarla savaşımın sandığa havale edilmesi halkın genel oy hakkının çalınmasının sürdürülmesine ve sömürücü düzenin yaşatılmasına yarar.

Çözüm adresinin sandığa havale edildiği her sorun sermaye sınıfının ve temsilcilerinin işlerini kolaylaştırır.

Emekçilerin içine düşürüldüğü sömürü batağı ve karanlık kalıcı olamaz, umut sömürenlere bağlanamaz. 2023, burjuvazinin dinsel, hukuksal, sosyal, siyasal, ideolojik ve demokrasi kılıflı saldırılarının püskürtüleceği örgütlü ve bütünsel savaşımla emekçilerin yılı olacak. Sermaye sınıfının ve siyasal temsilcilerinin yıkıma sürüklediği Türkiye'yi emekçi halk ayağa kaldıracak.