Gençlerin önünün açık olması ne demektir? Gençlerin, yasal sınırlar içinde kalmak koşuluyla, istediğini yapabileceği ve hayallerini gerçekleştirebileceği koşulların var olması demektir. 

AKP gençlerin önünü açtı mı?

Aşağıda yer verilen gerçekler göz önüne alındığında, sanırım gençlerin önünün açılıp açılmadığına karar vermek kolaylaşacaktır.  

Gençlerin önünün açık olması ne demektir? Gençlerin, yasal sınırlar içinde kalmak koşuluyla, istediğini yapabileceği ve hayallerini gerçekleştirebileceği koşulların var olması demektir. 

Bir gencin istediğini yapabilmesi, hayallerini gerçekleştirmesi ne demektir? Yasal sınırlar içinde kalmak koşuluyla, aklını, bedenini ve iradesini özgürce kullanabilmesi demektir. Ne olmak istiyorsa (imam, doktor, öğretmen, mühendis, ressam, balerin/balet, şantör, dansöz, virtüöz, … gibi) o alanda eğitim görebilmesidir. Alın teriyle kazanıp mal-mülk sahibi olabilmesi, gezebilmesi; sinemaya, tiyatroya, konsere, müzeye gidebilmesi; istediğini söyleyip yazabilmesi; siyasal faaliyetlerde bulunabilmesi; insan, doğa ve toplum yararına bir şeyler yapabilmesi; … boş zamanlarında hobileriyle uğraşabilmesi demektir. 

Bir gencin yukarıda özetlenenleri özgürce yapabilmesi için neler gereklidir? Özetle; 

  • Bilişsel, devinimsel ve duyuşsal gelişim göstererek gerçeklerin ayrımına varıp kendi iradesine sahip çıkacak ölçüde özgürleşmesini sağlayacak laik, bilimsel ve demokratik öğrenim süreçlerinden geçmesi gerekir. 
  • Okuma, kendini ve içinde bulunduğu siyasal-kültürel-ekonomik- … koşulları sorgulama, irdeleme, merak etme ve araştırma alışkanlığı kazanmış olması gerekir.
  • İstediklerini yapabilmesi için, güvenli ve kendisini refah içinde yaşatacak geliri olan bir işi olması gerekir. 
  • Huzurun, güvenin, adaletin, barışın, laik anlayışın, toplumsal cinsiyet eşitliği başta olmak üzere insan haklarının kabul gördüğü toplumsal bir ortamda yaşaması gerekir.

Ancak ve ne yazık ki günümüz Türkiye’sinde;

  • Okulöncesi kurumlarından yararlanamayan çocuklarımız çoktur.   
  • Kuran kursları ve hafızlık kursları, din dersleri, merdiven altlarında açılan sıbyan mektepleri ile medreseler, tarikatların açtığı ya da hakim olduğu okullar ve yurtlar genelde öğrencinin/gencin özgürleşmesini engelleyen oluşumlardır. Bu oluşumlar, gençleri belli kalıplar içinde ve dar bir alanda yetiştirmeye çalışan, onların merak duymasını ve hayal kurmasını önleyip çağdışı anlayışlara bağımlı olmasına çalışan kurumlardır.  
  • Küçük yaşta, kendi isteğiyle değil ailesinin tercihi olarak imam hatip ortaokuluna gidenler ve liseye geçiş sınavında yeteri kadar puan alamayıp imam hatip lisesine gitmek zorunda kalanlar, yaşamlarını genelde bu okullarda edindikleri tutucu çizgide sürdürmektedirler. Merakları ve hayalleri ağırlıklı olarak dini anlayışlarla sınırlı kalmaktadır.
  • Gençlerin, ‘fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür’ olacak şekilde değil de, ‘dininin ve kininin davacısı’ olacak şekilde yetiştirilmesi istenmektedir. 
  • Gençlerin büyük çoğunluğu istediği lisede ve üniversitede okuyamamaktadır.
  • Toplumun büyük çoğunluğu açlık ve de yoksulluk sınırının altında kalan bir gelirle yaşamak zorundadır. Yoksul olduğu için açık liseye ya da meslek lisesine gitmek zorunda kalan büyük çoğunluğun, gelecek beklentileri ya yok olmakta ya da belirli bir alanla sınırlı kalmaktadır.
  • Laik eğitimi, bağımsızlığı, LGBT’leri, … savunan, doğaya ve insan emeğine sahip çıkan ya da demokratik isteklerde bulunan gençler, her fırsatta tutuklanıp aylarca tutuklu kalmaktadır. 
  • Gençler, giyimleri nedeniyle, karşı cinsle öpüştüğü için ve hatta ele ele tutuştuğu için saldırıya uğramaktadır. 
  • Gençlerin önemli bir bölümü işsizdir.
  • Kimileri ırkçı, kimileri gerçeklerden kopuk bir şekilde yetiştirilmektedir. Kendi ırkının diğer ırklardan ve kendi inancının diğer inançlardan üstün olduğuna, dolayısıyla insanların eşit olmadığına inananlar çoktur. II. Abdülhamit zamanında hiç toprak kaybedilmediğine, Çanakkale zaferinin gökten inen yeşil cüppelilerle kazanıldığına, Vahdettin’in İngilizlerle işbirliği yapmadığına, 12 adaların Lozan’da kaybedildiğine, … inananlar (gerçeklerden kopuk olanlar) az değildir.
  • Çocuk evliliği yapanlar, çocuk yaşta anne olanlar ve istismara uğrayanlar, haksız yere tutuklanıp bursunu kaybedenlerle sınıfta kalanlar, … binleri-on binleri bulmaktadır.   

Üstelik AKP ve MHP’ye oy veren gençler dahil gençlerin büyük çoğunluğu, dönmemek üzere yurt dışına gitmek istemektedir. 

Bu gerçekler ışığında, gençlerin önünün açık olduğunu söyleyebilir misiniz? 

[email protected]