'Kamu Mali yönetiminde temel bir ilke vardır: Kaynakların hangi önceliklere göre dağıtılacağı bütçelerle düzenlenir. Bu ilkenin geçerliliği Türkiye’de kalmamıştır.'

2023 Bütçesi'nin Meclis serüveni başladı 

Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla hazırladığı 2023 Merkezi Yönetim Bütçe Teklifini 27 Ekim günü Meclis Başkanlığı'na gönderdi. Böylelikle bütçenin Meclis serüveni başladı.

Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasasına göre Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 55 gün; Genel Kurul'da ise 20 gün içinde görüşülüp oylanması gerekiyor. Komisyon, 25 Kasım günü bitirilmesinin öngörüldüğü bir takvim belirledi.

Merkezi yönetim bütçeleri, basındaki eski itibarını yitirdi. Kamu kaynakları artık bütçe dışı kaynaklar kullanılarak dağıtılıyor. Üstelik bütçe bu yıl seçim ve kimin aday olacağı tartışmalarının gölgesinde kaldı. Meclis'te heyecan verici olaylar yaşanmamışsa yer bile bulamıyor.

Haksız değiliz! Kamu mali durumunun ve nasıl yönetildiğinin bütçeler aracılığıyla okunduğu dönemler bitti. Ancak bütünüyle gözden ırak tutmak doğru olmaz. 4,5 trilyon liranın üzerinde bir büyüklükten söz ediyoruz.

2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Meclis Genel Kurulu'nda görüşülürken tarihe not düşmek adına hazırladığım 11 adet, “Bütçe günlükleri” soL haber portalında 6-16 Aralık 2021 tarihlerinde yayımlandı. Bu yazıyı hazırlarken gözden geçirdiğimde, geçerliğini yitirmediğini; AKP’nin bütün bütçelerini değerlendirirken kullanılabilecek malzeme bulunduğunu gördüm. Bütçenin sefaletini görmek isteyenlerin arşivden ulaşabileceklerini düşünüyorum.

Bütçe süreci esas olarak, Haziran ve Temmuz aylarında, Orta Vadeli Programın hazırlanma çalışmaları sırasında başlar. Eylül ayının ortalarına doğru Yatırım Programı; Bütçe Çağrısı; Bütçe Hazırlama Rehberi gibi belgeler yayımlanır. İdareler, belirlenen ilke ve sınırlamalar uyarınca gelecek üç yıl için istedikleri ödenekleri bildirir. Cumhurbaşkanının hazırladığı bütçe teklifi en geç 17 Ekim günü Meclis Başkanlığına gönderilir.

Meclis İçtüzüğünün 62’nci maddesine göre bütçe tekliflerinin Meclis'teki muhatabı Cumhurbaşkanı değil, gönderdiği bir yardımcısı ya da bir bakanıdır. Komisyonda ve Genel Kurul'da onlar sunar, onlar savunur. Gönderilenler, gönderenden aldıkları güce dayandıklarından olsa gerek, milletvekillerine her zaman nazik davranmazlar, bu yüzden de sık sık atanmış-seçilmiş konulu sert tartışmalar yapılır.

2022 yılı Merkezi Bütçe Yasası TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken 7 Aralık 2021 günü Gençlik ve Spor Bakanı bir milletvekiline “yalancısın yalancı, büyük yalancı” diye bir söz attı, ardından da şunları ekledi; “seçilmişlik-atanmışlık türküsü tutturdunuz gidiyorsunuz ama gelin, hizmette yarışalım.” Genel Kurul tutanakları taranırsa buna benzer çok sayıda örnek bulunabilir.

Bütçe görüşülürken bolca bütçe ile ilgisiz konular tartışılır. Onlardan biri de laiklik ile ilgiliydi. Laikliğin sözde de kalmadığını gördük. 10 Aralık 2021 günü Adalet Bakanlığı bütçesi görüşülürken AKP’li bir milletvekili şunları söyledi; “Adalet kurumlarımızda tesis etmeye çalıştığımız temel kaidelerimizin özünde geçmişimizden referans aldığımız Türk İslam örgünün etkisi mevcuttur.”

Kamu Mali yönetiminde temel bir ilke vardır: “Kaynakların hangi önceliklere göre dağıtılacağı bütçelerle düzenlenir.” Bu ilkenin geçerliliği Türkiye’de kalmamıştır. Ülke kaynakları, Merkezi bütçe yasalarında işlenmeyen Kamu-Özel İşbirliği; Yap-İşlet-Devret gibi yöntemlerle dağıtılmaktadır. Sözleşmeler gizli tutulmakta, bütçeden yapılması gereken harcamalar ise ödenek kalemleri arasına gömülüp, gizlenmektedir.

Bütçeler, “alternatif finansman” yöntemleriyle toplanıp biriktirilen fonlarla da aşılmaktadır. İşsizlik Fonu'nda biriken paralar salgın gerekçesiyle kullandırılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı 2023 yılı Yıllık Programı'nda “Arazi Bankacılık Sistemi” adını verdikleri bir yapıdan söz edilmesi dikkat çekmektedir. Kıdem Tazminatı Fonu gündemden düşmemiştir.

Bütçenin gerçekçilikle ilişkisi kalmamıştır. Ödenekler, Meclis'in idareye verdiği harcama yetkisinin üst sınırıdır. Ödenek üstü harcama yapılması yasaktır. Ancak bu yasak işlememekte ve Meclis dahil, kimse hesap soramamakta, tamamlayıcı ödenek verilerek idare aklanmaktadır.

Bütçe yasalarında gelir ve gider tahminleri de güvenilir değildir. Prof. Dr. Aziz Konukman, 2022 yılı bütçesi görüşülürken “yasa çıkmadan kadük oldu” diye yazmıştı. Daha altı ay geçmemişti ki kehaneti gerçekleşti. 2022 yılı bütçesi yaklaşık iki trilyon liranın az altında yasalaşmıştı. Haziran ayı içinde ek bütçe çıkarılarak 1 trilyon liradan çok artırıldı.

Aziz Hoca öngörüsünü dolar kuru üzerinden yaptığı bir hesaba dayandırıyordu. 2022 yılı bütçesinin, dolar kuru 9,27 lira iken hazırlandığını vurguluyor; Aralık 2021’de 15 lirayı aştığına dikkat çekiyordu. Türk Lirası kullanıyoruz, döviz kuru artışı üzerinden merkezi yönetim bütçe yasası eleştirilemez diye düşünmeyin. Her şeyimiz dövize endeksli. Yabancı para bağımlısı bir sanayimiz var. Muhalefet bile yurt dışında temiz para arıyor. Dış borçlar; enerji; Yap-işlet-devret; ilaç; aşı; ekipman gibi devletin üslendiği bütün garantiler dövize endeksli.

Millet İttifakı adı altında kodlanmış; ne projesi ne planı belli olan bir illüzyonun peşinden koşturuluyoruz. Siyaset bu değil!