Yargıtay'dan emsal karar: Cinsel saldırıya göz yumup sessiz kalan da aynı cezayı alacak

Yargıtay, bir tecavüz ve darp davasında hiçbir eylemde bulunmayan bir sanığı da mahkum etti. Genel Kurul’un bu kararının ardından tecavüz ve darp olaylarında sadece suçu işleyenler değil, olaya sessiz kalıp engel olmayanların da aynı suçtan cezalandırılmasının önü açılmış oldu

Yargıtay, cinsel saldırı ve darp suçlarında emsal nitelikte bir karara imza attı.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, tecavüz ve darp suçunu işleyen sanığın yanında yer alan ve olaylara tepki göstermeyen arkadaşının da, aynı suçu işlediği iddiasıyla mahkum edilmesine karar verdi. Genel Kurul, cinsel saldırı suçunu işleyen sanığa gözcülük yapanın da, “bedensel temas kurulmamış olsa bile” nitelikli cinsel saldırı suçundan 21 yıl hapis cezasına mahkum edilmesine karar verdi.

Bu kararın ardından, suçun işlenmesine tepki göstermeyenler de aynı suçtan mahkum olabilecek.

Peki, karara konu olay nasıl gelişti?

BARDA ÇALIŞAN KADINA CİNSEL SALDIRIDA BULUNUP DARP ETMİŞLERDİ

Ankara’da iki arkadaş, sabah 05.00'te gittikleri gece kulübünde çalışan bir kadını evine bırakmak için arabalarına aldılar. Yolda giderken, yön değiştirerek arabayı ıssız bir yere çekip kapıları kilitlediler. Arabayı kullanan Hüseyin B., arka koltukta oturan kadına önce cinsel saldırıda bulundu, sonra ağır yaralanmasına neden olacak kadar darp etti.

Ön koltukta oturan arkadaşı Furkan A. tüm olup bitenlere sessiz kaldı. Darp olayı yaşanırken de arkadaşını uyararak, "Yeter bırak. Başımıza dert açacaksın” dedi. Hüseyin B. cinsel saldırıa bulunup darp ettiği kadını ıssız bir yerde cep telefonunu ve paralarını da alarak terk edip gitti.

Saldırıya uğrayan Ö.U. şikayetçi oldu. Yapılan soruşturma sonrası Hasan B. ve Furkan A. tutuklanarak cezaevine konuldu. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Hüseyin B. ve Furkan A.'yı nitelikli cinsel saldırı suçundan 15 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 6 yıl ve hırsızlık suçundan 5 yıl olmak üzere 21 yıl hapse mahkum etti.

Dosya temyiz incelemesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesi’ne geldi. Daire, olayda sadece “gözlemci” olarak bulunan ve saldırıya göz yuman Furkan A. hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verdi. Gerekçe olarak da, “Sanık Furkan A.'nın olaylar sırasında mağdure ile diğer sanık Hüseyin’in yanında bulunmakla birlikte Hüseyin'in eylemlerine fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak ettiğine dair herhangi bir iddia veya delil bulunmadığının anlaşılması, kaldı ki mağdurenin aşamalarda alınan beyanlarında kendisine yönelik bir eylemde bulunmayan sanık Furkan A.'nın diğer sanığın eylemlerine ‘yeter, bırak’ biçiminde sözlerle müdahale ettiğini bildirmesi karşısında, Furkan A.'nın atılı suçlardan beraatı yerine mahkumiyetine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir” dedi.

Karara bir üye muhalif kaldı.

Muhalefet şerhinde, cinsel saldırı ve darp olayı yaşanırken buna sessiz kalan Furkan A.'nın mahkum olması gerektiğini vurgulayarak, “Sanık Furkan A.’ın cinsel saldırı sırasında Hüseyin B.’nin yanında bulunması öncelikle gözcülük niteliğindedir” dedi.

Karşı oy yazısında, tecavüz olayında ve darp olayında gözcülük yapan Furkan A.'nın bedensel temasta bulunmasa da mağdurenin mukavemetini kırdığı savunularak şu görüşler dile getirildi: "Bunun yanında herhangi bir güçlük doğduğunda yardım edeceği, destek olacağı düşüncesi yarattığı için Hüseyin B.'nin cesaretini artırmakta ve eylemini kolaylaştırmaktadır. Öte yandan Furkan A.'nın aynı yerde ve araç içerisinde bulunması, arkadaşı Hüseyin B.'nin eylemine direnen mağdure bakımından da birden fazla kişiyi karşısında gördüğü için korkutucu, direncini kırıcı ve mukavemetini engelleyici etki yaratmaktadır. Mağdureye bedensel temasta bulunmamış olsa da suçun maddi unsuru içinde yer alan, zor kullanılarak mukavemetinin kırılmasında ve Hüseyin’in sonuç almasında doğrudan etkili olmuştur.”

BAŞSAVCILIK KARARA İTİRAZ ETTİ

Tecavüz ve darp olayında sesini çıkarmadan oturan ve mağdureye yardım etmeyen sanığın beraatı yönünde karar veren Yargıtay 14. Ceza Dairesinin kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti.

Başsavcılık, tebliğnamesinde tecavüz ve darp olayında “gözcülük” yapan sanık Furkan A.’nın mahkum edilmesi gerektiği vurgulanarak, “Sanık Furkan A., mağdurenin eve bırakma bahanesi ile araca alındığı andan itibaren mağdurenin olay mahallini terk edilmesi anına kadar diğer sanık ve mağdure ile birliktedir. Aynı zamanda Hüseyin B.'nin kullanımındaki aracın da sahibidir. Mağdureye fiziksel herhangi bir müdahale olmadığı gibi, diğer sanık Hüseyin B.'yi engellemeye yönelik herhangi bir söz ya da davranışı da olmamıştır” görüşü savunuldu.

Başsavcılığın itirazı üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine geldi. Genel Kurul, emsal sayılacak bir karara imza attı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını kabul eden Genel Kurul, tecavüze ve darba gözcülük yapıp sesini çıkarmayan Furkan A.’nın mahkum edilmesi gerektiğine hükmetti.

Genel Kurul’un bu kararının ardından tecavüz ve darp olaylarında sadece suçu işleyenler değil, olaya sessiz kalıp engel olmayanların da aynı suçtan cezalandırılmasının önü açılmış oldu.