Türkiye IŞİD’i ne zaman ‘terör örgütü’ ilan etti?

Ahmet Davutoğlu ve Bekir Bozdağ, Türkiye’nin IŞİD’i “terör örgütü” olarak tanımlayan ilk ülke olduğunu ileri sürdü. Peki, Davutoğlu ve Bozdağ’ın bahsettiği karar IŞİD’i gerçekten terör örgütü olarak mı tanımlıyor?

Haber Merkezi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suruç Katliamı'nın ardından hükümetin IŞİD’e karşı yeterli önlemi almadığı eleştirilerine yanıt verdi. Cihatçı örgütlere lojistik destek verildiği ve sınırdan geçişlerine göz yumulduğu eleştirilerine cevap veren Davutoğlu, Türkiye’nin IŞİD’i terör örgütü olarak tanıyan ilk ülke olduğunu iddia etti. Davutoğlu, “çok açık ve net bir şekilde söylüyorum. Olay olduktan sonra gerek Ak Parti, gerek hükümetimizi DEAŞ’ı (IŞİD) desteklemekle itham eden ve bu konuda sosyal medyada sanal bir kampanya yürütenlere sesleniyorum. DEAŞ’ı terör örgütü olarak ilk ilan eden ülke Türkiye’dir. Bunu duymak istemiyorlar, buna kulaklarını kapatıyorlar ama bir kez daha söylüyorum. 10 Ekim 2013, daha DEAŞ yeni yeni oluşum sürecindeyken Türkiye Cumhuriyeti Devleti, DEAŞ’ı terör örgütü ilan etmiştir.”

BOZDAĞ DA AYNI İDDİAYI SAVUNDU

Eski Adalet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da aynı iddiayı Twitter adresinden savundu. Bozdağ, Bakanlar Kurulu’nun 30 Eylül 2013’te IŞİD’i terör örgütü ilan ettiğini, kararın 30 Ekim 2013’te Resmi Gazete’de yayımlandığını söyledi.

‘İLK İLAN EDEN ÜLKE’ İDDİASI

dorgulukpayi.com sitesinde Koray Kaplıca imzalı çalışmada, Davutoğlu’nun IŞİD’i terör örgütü olarak ilan eden ilk ülkenin Türkiye olduğu sözlerinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Buna göre ABD, eski adıyla Irak El Kaidesi’ni 17 Aralık 2004’te terör örgütleri listesine alırken, Kanada 20 Ağustos 2012’de örgütü “kara listeye” almış.

O LİSTE NEYİN LİSTESİ?

Diğer yandan Davutoğlu ve Bozdağ’ın işaret ettikleri Bakanlar Kurulu Kararı, bir örgütün terör örgütü olarak ilan edilmesiyle ilgili değil. Tam olarak “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1267 (1999), 1988 (2011) ve 1989 (2011) Sayılı Kararlarıyla Listelenen Kişi, Kuruluş veya Organizasyonların Tasarrufunda Bulunan Malvarlığının Dondurulmasına İlişkin Karar” başlığını taşıyan 2013/5428 sayılı kararın ekinde 133 sayfalık bir liste mevcut.

133 sayfalık listenin “El Kaide’yle Bağlantılı Tüzel Kişi, Kuruluş veya Organizasyonlar” altı başlığının 21. sırasındada “Al-Qaida in Iraq” adını görüyoruz. Bunun da altında, atıf yapılan BMGK kararlarında söz konusu örgütün kullandığı diğer adlar listelenmiş. Bu adlar arasında El Kaide’nin kolu El Nusra Cephesi de, Irak ve Şam İslam Devleti de sıralanmış.

EKONOMİK ÖNLEMLE SİYASİ ÖNLEM AYNI ŞEY Mİ?

Sıralanan gerçek ve tüzel kişilerin mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin bu karar, anılan örgütlerin “terör örgütü” olarak ilan edilmesi şeklinde yorumlansa da, bu yorumun fiiliyatta pek bir anlamı bulunmuyor.

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz eski Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, mal varlığının dondurulması kararının terör örgütü ilanı anlamına gelmeyeceğini vurguluyor. “Bu ekonomik bir tedbirdir. Devlet, örneğin SGK borcum varsa benim de malvarlığımı dondurabilir” diyen Aydın, bunun ötesinde IŞİD gibi örgütlerin tüzel kişiliğe sahip olmadıklarını, dolayısıyla “malvarlıklarını dondurma"nın hukuki bir anlam da taşımadığının altını çiziyor.

Başka bir ifadeyle, Türkiye’nin kağıt üzerinde IŞİD ve El Nusra Cephesi’ni, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları uyarınca 30 Ekim 2013’te “terör örgütü” olarak gördüğünü açıkladığı söylenebilir. Ancak siyasi açıdan bir karşılığı bulunmayan bu kararın fiiliyatta da herhangi bir şey ifade etmediğini Ekim 2013'ten bu yana yaşananlar zaten göstermiş bulunuyor. Tabi eğer IŞİD ya da Nusra Cephesi’nin örgüt adıyla Türkiye’de açtığı banka hesapları, şirketleri vs. yoksa...