Türkiye Barış Komitesi, İdlib'de devam eden gerilim ve çatışmalara ilişkin açıklamada bulundu.
"'Teröre karşı' mücadele ettiğini savunan hükümet, açıkça cihatçı terör örgütlerini destekliyor. Yapılan müdahalelerle, Suriye'nin toprak bütünlüğü hiçe sayılıyor ve ülkemiz, bir komşusuna karşı işgalci durumuna düşüyor" denilen açıklamada, "Savaş yalnızca emperyalizme ve onların işbirlikçisi olan sermaye sınıfına hizmet eder. Emekçilere ise sadece yıkım getirir. Bize gerekli olan şey, barıştır" ifadesi kullanıldı.
Açıklama şöyle:
SURİYE İLE SAVAŞA HAYIR
Son birkaç gün içinde Suriye'de yaşanan gelişmeler, ülkemizi büyük bir hızla savaşın eşiğine getirdi. Ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak askerlerimiz yaşamını yitirmeye başladı.
Suriye'nin kuzeybatısıdaki İdlib'de uzun bir süredir yuvalanmış olan cihatçı çetelerin faaliyetlerini artırması ve bunun karşılığında Suriye ordusunun İdlib'in içlerine doğru ilerlemesi, AKP hükümetini de bölgede daha aktif müdahalelerde bulunmaya itti. Astana ve Soçi mutabakatları doğrultusunda bölgeyi cihatçı çetelerin kontrolünden çıkarma taahhüdü veren hükümet, bu taahhüdünü yerine getirmeyerek bugünkü durumun ortaya çıkmasına zemin oluşturdu. Hükümet şimdi de bu çeteleri desteklemenin ötesine geçerek bölgeye askeri yığınak yaptı. Ve TSK, Suriye ordusu ile fiilen çatışmaya başladı.
Hükümetin bu savaş ortamını meşrulaştırmaya yönelik söylemlerinin geçerliliği bulunmuyor. "Teröre karşı" mücadele ettiğini savunan hükümet, açıkça cihatçı terör örgütlerini destekliyor. Yapılan müdahalelerle, Suriye'nin toprak bütünlüğü hiçe sayılıyor ve ülkemiz, bir komşusuna karşı işgalci durumuna düşüyor.
Hükümeti destekleyen partinin başkanı ise daha da ileri giderek Suriye'nin tamamının işgal edilmesinden bahsediyor.
Öte yandan, bu gelişmelerin ABD emperyalizminin ağzını sulandırdığı ortadadır. Hükümetin bu girişiminin arka planında, ABD ile pazarlıkta önemli bir koz elde etmeyi planladığı, Suriye'deki savaş ortamının devamında rol kapma iradesini gösterdiği herkesin malumudur.
Hükümet, bu gayrimeşru savaşa ve işgale derhal son vermelidir. Mehmetçiğin kanının akmasına neden olan müdahaleler sonlandırılmalı, birliklerimiz ülke sınırlarına dönmelidir.
Giderek saldırganlaşan dış politika derhal değiştirilmeli; Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'de artmakta olan gerilimin düşürülmesi için barışçıl bir dış politika izlenmelidir.
Savaş yalnızca emperyalizme ve onların işbirlikçisi olan sermaye sınıfına hizmet eder. Emekçilere ise sadece yıkım getirir. Bize gerekli olan şey, barıştır.
