TKP'den belediyecilik bildirgesi: Yerel yönetimler için komünist ilkeler

Türkiye'nin 30 büyükşehir, 51 il, 85 ilçe, 2 beldesinde aday gösteren ve tüm belediye meclislerinde seçimlere katılan Türkiye Komünist Partisi (TKP), 'Yerel yönetimler için komünist ilkeler' başlıklı bir belediyecilik bildirgesi yayımladı.

soL - Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partisi (TKP), "Yerel yönetimlerde komünist ilkeler" başlıklı bir belediyecilik bildirgesi yayımladı. 

Türkiye'nin 30 büyükşehir, 51 il, 85 ilçe, 2 beldesinde başkan adayı gösteren ve tüm belediye meclislerinde seçimlere katılan TKP, çalışmalarını sürdürüyor. Tüm kentlerde mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezen TKP'li adaylar, komünist belediyeciliği anlatıyor. 

TKP, 12 maddeden oluşan "Yerel yönetimlerde komünist ilkeler" başlıklı belediyecilik bildirgesini kamuoyuna duyurdu. 

İşte o bildirge: 

1-      Komünistler için kendi ilkelerini hayata geçirecekleri her belediye düzene karşı, Türkiye devrimine ulaşana kadar savunulması gereken bir mevzidir.

Bu mevzinin korunmasında güvenilecek tek şey emekçi halkın örgütlülüğüdür. Komünistler için yerel yönetimlerde temel hedef her şeyden önce örgütlülüğünün giderek bilincine varan halkın yönetime katılması için kanalların açılmasıdır. Daha fazla olanak ve platform bulan emekçi halk bu mevziyi düzene karşı korumak için daha bilinçli hale gelecektir. Komünistlerin yetki aldığı her yerde halk mahalle, semt, okul, işyeri temsilcilikleri gibi kanallarla belediyenin yönetiminde söz sahibi olacaktır.

2-      Komünistler yerel yönetimlerde emekçi halkın refah ve mutluluğunu amaçlar.

Düzen içinde belediyecilik rant paylaşımına odaklanır. Komünistler ise belediyelerin etrafında kümelenmiş rant çetelerini dağıtmakla işe başlayacaktır. Tek bir patron ve müteahhit belediyeleri kendi çıkarları için kullanamayacak, ondan yararlanamayacaktır. Tek hedef emekçilerin yaşam niteliğinin gelişmesi olacaktır. Belediyenin tüm faaliyeti halkın ihtiyaçlarına göre planlanacaktır.

3-      Emekçi halkın sağlıklı ve nitelikli barınma, ulaşım, eğitim, kültür ve dinlenme olanaklarına kavuşması için bütün olanaklar seferber edilir.

Emekçi halkın sağlıklı ve sağlam konutlarda oturması, eğitim olanaklarına ulaşması, güvenilir kitle ulaşımının garanti edilmesi, dinlenme ve tatil yapma olanaklarının sağlanması başlıca hedef olacaktır. Yeşil alanların rantçılara karşı korunması ve geliştirilmesi ancak yerel yönetimlerde komünistlerin mücadelesiyle sağlanabilecek bir şeydir.

4-      Komünistlerin yerel yönetimlerde hakim olması, ortaklaşmayı ve birlikteliği güçlendiren bir kültürün geliştirilmesi demektir.

Çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin birlikte kendilerini geliştirebilecekleri ortamları yaratmak komünistlerin yerel yönetimlerdeki birinci görevidir. Kolay ulaşılabilir ve yaygın bir kütüphane ağı, çocuklar ve gençler için bilim merkezleri, birlikte yazıp oynayacağımız piyesler için tiyatrolar, şarkılarımızı, türkülerimizi öğrenip söyleyeceğimiz korolar ve orkestralar, biliminin emekçilerin yararına nasıl sunulacağını anlatan konferans dizileri ve birlikte yapılan spor bu ortak yaşam kültürünü yaratmanın araçları olacaktır.

5-      Komünistlerin yerel yönetimlerdeki çalışmaları uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasına karşı da bir bariyer olacaktır.

Düzenin emekçi halkı çürüten saldırılarına, uyuşturucu kullanımı ve her türlü yozlaşmaya karşı komünistler gençlerimizi koruyan önlemler alacaktır.

6-      Kadınların eşitliği ve özgürlüğü için olanaklar yaratılacaktır.

Mahallelerde, işyerleri gözetilerek kreş ve çocuk yuvalarının kurulması, kadınların ev dışında kamusal alanlarda yer almasının desteklenmesi, şiddete karşı korunması komünist yerel yönetimlerin sorumluluk alanındadır.

Kadınların eşit haklara sahip birer emekçi olarak istihdamına ek olanaklar yaratılması komünistler için belirleyici önemdedir.

7-      Sağlığın korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar yürütülecektir.

Halkın temel sağlık sorunları; içme suyu ve gıda güvenliği, okul sağlığı, spor sağlığı, geri dönüşüm, atık sorunu gibi konular ancak yerel yönetimlerde komünistlerin etkili olmasıyla güven altına alınabilir. Belediyelerde sağlık birimleri oluşturulacaktır, bu birimlerde gönüllü hekim ve sağlıkçılar da görev alacaktır.

8-      Tüketim ve üretim kooperatiflerinin kurulması emekçi halkın yaşamını kolaylaştıracaktır.

Market zincirlerinin ve piyasa ilişkilerinin yarattığı pahalılığa karşı tüketim ve beldenin özelliğine göre üretim kooperatiflerinin özendirilmesi yine ancak komünistlerin işi olabilir.

9-  Komünist belediyeler işçilere karşı patron gibi davranan bir “şirket” olmayacaktır.

Komünist belediyelerde çalışan işçilere karşı bir patron/emekçi çelişkisi yaratılmayacak, işçiler karar alma süreçlerine katılan ve insanlığın kurtuluşu adına ortak hedefler için birlikte mücadele eden bir konumda bulunacaklardır.

10- Komünistler, yerel yönetimlerde hizmet yalanıyla kabul ettirilen ve fakat sadece patronların kârını amaçlayan taşeron düzenine son verecektir.

Komünistler son 30 yılda belediyelerde hakim kılınan taşeron düzenini reddedecek, belediye hizmetlerini irili ufaklı patronlar için kârlı bir sömürü alanı haline getiren bütün uygulamalara son verecektir.

11- Komünistler yerel yönetimlerde ırkçılığa, dinciliğe ve mezhepçiliğe geçit vermeyecektir.

Emekçi halkımızı dil, etnik köken ya da inancına göre ikinci sınıf ilan eden yaklaşımlara komünist belediyelerde yer olmayacaktır. Komünistler, yerel yönetimlerde din istismarına geçit vermeyecek, laik bir yönetim tarzını yerleştirecek, kardeşlik, barış ve birliği örgütleyecektir.

12- Yerel yönetimlerle gelecekte özgürlüğe ve eşitliğe dayalı toplum hayali arasında bağ kurulur.

Komünistler hangi ilde, hangi ilçe ya da beldede yönetimde olurlarsa olsunlar tüm bir ülkeye ve tüm insanlığa karşı sorumlu olduklarını, yaptıkları her şeyin ülkemizin ve dünyanın geleceğini aydınlatma çabasının bir parçası olarak anlam taşıdığını hiçbir zaman akıllarından çıkarmayacaklardır.