TKP: Sarı sendikacıların gaf yapmasını beklemek gerekmiyor

Türk-İş başkanı geçtiğimiz günlerde kamu işçilerinin temsilcisi olarak katıldığı basın toplantısında açık unutulan mikrofon sayesinde duyulan sözleriyle gündeme yerleşmişti. TKP, bir açıklama yayımlayarak sendika ağasının skandal sözlerle yaptığı gafın değil sendikaların halinin değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.

soL - Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partisi, Türk-İş başkanının geçtiğimiz günlerde yaptığı gaf ve gelen tepkiler hakkında bir açıklama yayımladı. TKP Merkez Komite imzasını taşıyan açıklamada, kamu işçilerinin ücret artışını ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde, Türk-İş ve hükümetin üzerinde anlaşmaya vardığı çerçeve sözleşmesine ve sözleşmenin basına duyurulması sırasında yaşananlara değinildi.

Yapılan basın toplantısında Türk-İş başkanının bakanın kulağına eğilerek söylediği ve açık mikrofonlar nedeniyle duyulan "Uzatsak işi karıştıracağız, en azından kapattık böyle" sözlerinin hatırlatıldığı açıklamada, "eleştirilmesi gereken Türk-İş başkanının mikrofonu açık unutup ettiği sözler değil, sendikaların sermaye sınıfının araçları haline getirilmesidir" denildi.

"Protesto için gaf mı yapmaları gerekiyor?" başlığını taşıyan TKP açıklamasının tamamı şöyle:

Kamu işçilerinin ücret artışlarını ilgilendiren çerçeve sözleşme Türk-İş başkanının, bakanın kulağına fısıldadığı “işler karışacaktı” sözleriyle imzalandı. Başkanın bu gafı başta düzen muhalefeti olmak üzere her çevrede eleştirildi, protesto edildi.

Oysa mesele sadece yapılan gaf ile sınırlı değil. İmzalanan çerçeve sözleşme, kamu işçilerini enflasyon rakamlarına ezdirmekte, düşük zam diğer sektörlere ve işçilere emsal olmaktadır. Üstelik kısa bir süre önce bir Cumhurbaşkanı kararnamesiyle “bağlayıcı” hale getirilen çerçeve sözleşme, kamu sözleşmelerinde sendikaların grev hakkını gasp etmektedir. Yapılan gaf, bu fatura için sadece malumun ilanıdır.

Sermaye sınıfının ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan sendikacılık yeni değildir. Türk-İş başkanı da bu sendikacıların ilki değildir. Patronlar uzun zamandır işçilerin sendikal örgütlülüğünü sendikalar eliyle kontrol altında tutmaktadır. Türk-İş’in tarihsel ve güncel misyonu budur.

Eleştirilmesi gereken Türk-İş başkanının mikrofonu açık unutup ettiği sözler değil, sendikaların sermaye sınıfının araçları haline getirilmesidir. Konu sendikaların işçi sınıfının örgütleri olmaktan çıkmasıdır. Üstelik bu sadece eleştiri konusu değil mücadele konusudur. Bu nedenle düzen muhalefetinin eleştirisi gayrı ciddidir. Yoksa Türk-İş’in başına iktidara yakın başkanın tasfiye edilip muhalefete yakın kişilerin geldiği örnek çoktur ve bu da sermaye sınıfının hesapları içindedir. 

Sendikal hareket, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşunu hedefleyen bir hareketin müdahalesi olmadan silkinmeyecektir. TKP bu boşluğu kapatmak için üzerine düşeni yapacaktır. 

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite