İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 15 Şubat'tan beri dayattığı "artı para" adı altındaki kademeli ücretlendirme ve gizli zam uygulaması dün can aldı. Dün sabah saatlerinde kartında "en uzak mesafe" bakiyesi olmayan lise öğrencisi Berkay Çiftçi okula yetişebilmek için tellerden atladı, o sırada trenin çarptığı Çiftçi, mezuniyet töreninden iki gün önce yaşamını yitirdi.
Berkay Çiftçi'nin ölümü kentte öfkeyle karşılandı.
TKP: BU ARSIZ DÜZENİNİZİN KURBANI OLMAK İSTEMİYORUZ
Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir il örgütü, "Yani diyorsunuz ki, sadece ulaşım değil yaşama hakkınız da yok!" başlıklı bir açıklama yayınladı.
TKP'nin açıklamasında, "Biz sizin bu arsız düzeninizin kurbanları olmak istemiyoruz" denildi.
TKP'nin açıklamasının tamamı şöyle:
Çok değil üç ay önce başlattığınız ve adına “Artı Para” dediğiniz İZBAN'da gizli zammınız üç ayın sonunda genç bir kardeşimizin canını kaybetmesine sebep de oldu.
Onlarca şey denebilir, denecektir de bu ölüme dair. Ama eminiz, siz diyeceksiniz ki “Ne alakası var bunun 'Artı Para' ile, bu bir kaza...”
İlgisi şu Sayın Kocaoğlu ya da Sayın Yıldırım ya da “ülkeyi ve kenti yönetmeyi ticari işletmecilik sayan” aranızdaki "başkan"lardan herhangi biri: Sizin bu acımasız düzeninizde, her şeyin bir ederi var. Hatta "adalet" derken kastettiğiniz de hep o ederin herkese mal edilmesine dair. Ulaşımın bir ederi var, barınmanın bir ederi var, okumanın bir ederi var, sağlıklı yaşamanın bir ederi var ve dün bir kez daha gördük ki yaşamanın da bir ederi var.
Her ay yüzlerce işçinin iş cinayetlerinde can vermesi de bu yüzden zaten.
Bir işçinin oğlu, genç liseli bir kardeşimizin Gaziemir İZBAN istasyonunda tren altında kalarak can vermesi de o yüzden.
Sayın Kocaoğlu hatırlıyor musunuz bundan üç ay önce size bir çift söz söylemiştik:
“Oysa, Aziz Kocaoğlu, kendi dediğini kendi unutmamalı: Her şeyin bir sınırı olmalı. Yıllardır, Ankara ve İstanbul’da gördüğümüz yönetici kibrinin bir sınırı olmalı. İzmir'i bir şirket gibi yönetmeye çalışmanın, İzmirlilere patronluk taslamanın, İzmir'in çıkarı diye kenti piyasa yağmasına açmanın bir sınırı olmalı. Çünkü sanıldığının tersine, İzmirlilerin sabrının da bir sınırı var.”
Sanırız bu sınır fazlası ile geçildi dün itibariyle.
Tüm ticari hesaplarınızı da, cin fikirli tuhaf uygulamalarınızı da geri çekin.
Bu “Artı Para” denilen gizli zammı geri alın.
Çocuklarımızın okula giderken yol parası yetmedi diye ölmesini istemiyoruz.
Biz sizin bu arsız düzeninizin kurbanları olmak istemiyoruz.