Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) 99. yaşını kutladığı "Biz Hazırız" etkinliklerinden ilki İstanbul'da, dün akşam Salon Figaro'da binlerce TKP'li ve dostlarının katılımıyla yapıldı.

Enternasyonal marşının okunmasıyla başlayan etkinlikte TKP tarihini anlatan bir video gösterimi yapıldı.

TKP İstanbul İl Komitesi adına Hilal Ateş, 99 yaşındaki genç partiye gönül verenleri gericiliğe, şiddete, tacize boyun eğmeyen kadınlar olarak selamladı. Ateş, "Yüz yaşından gün aldığımız bugün 'biz hazırız' diyoruz. İnsanın insanı sömürmediği, sosyalist ülkeyi kurmaya hazırız" dedi.

Etkinlikte devrimci işçi önderi Kamil Kinkır da ölümünün 9. yılında saygıyla anıldı. Ani bir hastalık sonucu yaşamını yitiren TKP Ankara İl Örgütü üyesi Sinem Aykaç'ın da anıldığı etkinlikte umudu ve partiyi büyütme sözü verildi.

CARGİLL İŞÇİSİ: DİRENİŞTEN SONRA HAYATIMIZ DEĞİŞTİ

Direnişleri sürerken açtıkları davayı kazanmalarına rağmen, işe iadeleri hâlâ gerçekleşmeyen ve 510 gündür direnen Cargil işçilerinin kürsüye çıktığı sırada "Cargill işçisi yalnız değildir" sloganları atıldı. TKP’nin 99. yaşını kutlayan Cargill işçisi Fatih, yaptığı konuşmada "Direnişten önce ve direnişten sonra olarak hayatımız değişti. Rutin bir yaşantımız vardı. Bir şekilde başımıza bunlar geldi. Bu esnada birçok parti, insan gördük ama sizin kadar değerlisini görmedik. Umarım işçiler yönetir ülkeyi. Biz de umarım 100. yaşınızda yine birlikte oluruz. Kazanmış bir şekilde yanınızda oluruz. Bize soruyorlar niye buradasınız diye? Biz geleceğimiz, çocuklarımız için direnişteyiz. Asgari ücret almasınlar diye oradayız. Biz sadaka için gelmedik işimizi geri almaya geldik" dedi.

Etkinliğe her saat, her koşulda 7 dakikada teslimat yapmak zorunda olan Moto Kurye işçileri de bir mesaj göndererek çalışanların sorunlarının ne kadar benzer olduğunu bir araya geldikçe anladıklarını, mücadeleye çağırdıklarını vurguladılar.

Etkinlikte öğretmenlerin de mesajı okundu: "Bizler ataması yapılmayan, ücretli çalışan, okulları zorla imam hatiplere çevrilen ve gericileştiren, KHK'larla meslekleri ellerinden alınan kamu öğretmenleri ve aylarca maaş verilmeyen, mobbinge uğrayan, esnek çalıştırılan özel okullar öğretmenleri 28 Eylül'de yapılacak olan öğretmen çalıştayına çağırıyoruz."

Partiye yeni üye olan Gamze Sunar da nasıl parti üyesi olduğunu ve partili olduktan sonra hayatında nelerin değiştiğini anlattı. Sunar, "34 yaşındayım. Üniversiteden mezun olduğumdan beri çalışıyorum. İlk beş yılımda sigortam hiç ödenmedi. Sosyal medyadan birkaç mesaj ve fotoğraf paylaşıp, arkamı dönüp gitmek yerine başka bir şeyler yapılabileceğini öğrendim. Haklarımı almak için birlikte  mücadele etmenin önemini anladım'' dedi.

'GEÇMİŞTE YAŞAMAYACAĞIZ'

Daha sonra TKP İstanbul İl Başkanı Aydemir Güler söz aldı. Güler ''Nostalji tuzağına düşmemeyi öğrendik. Geçmişte yaşamayacağız. Nostalji tuzaktır. Bizim tarihimizde acılar da var, idam sehpasını deviren üç delikanlı var, sendikalar var, Türkiye kapitalizmini sarstığımız yıllar var, var var var. Geleceği olmayanlarının geçmişi olamaz. Geçmişte yaşamayacağız.  Geçmişimiz ne kadar değerli olursa olsun, gelecekte bir şey yapabildiğimiz müddetçe, üstüne bir şey inşa ettiğimiz sürece önemlidir. Yoksa çöptür" dedi.

Güler şöyle konuştu:

"Mustafa Suphiler, biz yüz yıllar sonra sadece yaptıklarını analım diye, o ağır bedeli ödemiş olamazlar. 

Şefik Hüsnüler her şey bitecek diye, nostalji olsun diye yapmış olamaz.

Nâzım diyor ya ömrümde övündüğüm partim diye... Nâzım'ın partisiyle bugün övünenler olmasa o sözlerin bir anlamı olmaz.

Geçmiş bugün geçmiştir.

Nostalji yapmıyoruz, deneyimimizi büyütüyoruz. Bu deneyimde kök salmak var. Bu kök salmayı biraz ayarlı kullanmalıyız. 

Can alıcı hedefe kök saldık. Türkiye bizsiz olamayacak kadar savruldu. 

Türkiye'de değerli, insana yakışır ne varsa komünistler sayesinde var olmuştur. Bunları komünistlerden kimse ayıramaz.

Bu tarihe bir borcumuz var. Borcumuzu ödeyeceğiz. Bu borç tarihteki eksikliği gidermektir. 99. yıldır yapamadığımızı yapmak için TKP vardır.

TKP bugüne ve geleceğe buradan bakıyor. O yüzden 99 yaşımızı kutlamaya hakkımız var. 

TKP, 1920'de kurulduğunda ne yapacağını biliyordu. Bakü'de kurulan partiyi var eden şeydi.

Amaç, işçileri emekçileri, ulusal kurtuluşla taçlandırıp sosyalist devrimi tamamlamaktı. 

Varoluş amacınız buysa Bakü'den kalkıp Türkiye'ye geleceksiniz, emperyalizme karşı mücadele edeceksiniz.

Yurtseverliği, emperyalizme karşı mücadeleyi başa yazanlar sahiplenir. Enternasyonalizm ortak çıkardır, milli çıkarlar değil. Biz başka bir şeye bakarız, milliyetçiliğe değil.

Bugün TKP kendini nasıl tanımlıyorsa öyle olacak.

'Büyük Türkiye' hayalleri var. Suriye operasyonları, nükleer silahlar vs. konuşuluyor. Büyük Türkiye, sadece yoksulları uyutmak için kullanılmıyor. Bir de o Büyük Türkiye hayallerinin sermaye sınıfı var. Daha ucuz işgücü istiyorlar. Zenginlerin inandırıcılığı azalmışsa başka tercihi olamaz. Daha ucuz emek gücü isteyecek. Kapitalizm bu. 

Bizim yapmamız gereken, uzlaşmasız, tavizsiz, sınıf çizgisinden sapmamak. Kimseye yedeklenmeden iktidarı fethetmek.

Cesaret, lafı dolandırmadan, işler daha sadeleşsin diye var.

Sınıf çizgisi, egemenlerle herhangi bir işbirliği seçeneğine kapalıdır. Bu işbirliği, bazen demokrasi adı altında, bazen faşizm, bazen dinci gericilikle olur. TKP'nin sınıf çizgisi budur ve en ağır durumlarda bile mülk sahibi egemenleri dışlar. Dışlamayanlara düzen solu diyoruz. Düzenin bir solu bugün yok. Düzenin kendisi, düzen solu diye bir alana sahip olmaktan cıkmış durumda. 

Bu kriz aşılacak, kapitalizm ne pahasına olsun devam mı edecek? O zaman kapitalizm işçi öldürmeye devam edecek.

Dünyada ve Türkiye'de bugün kapitalizm işçi öldürmeden varlığını devam ettiremeyecek.

Kadın cinayetleri, sapıklığın düzinelerce üreyip durması, kapitalizmin ta kendisi. Kapitalizm devam edecekse, 12 yaşında çocukların uyuşturucu içmesi gerekiyor. Bugünkü kapitalizm koşullarında biraz daha yaşanır kılacak bir sol alan kalmadı. Sol TKP'dir, sol bizimdir, sosyalizm hedefidir.

Kapitalizm kendi içinde biraz daha nefes alınacak minicik bir alan bile yaratamıyorsa sol bizizdir.

Emperyalizmi sorgulamayan sol olmaz. Dinci gericiliğe yanaşan sol olmaz.

Bizim kavgamız bu nedenle düzenin bütünüyle, sürüp gitmesiyle, kapitalizmin kendisiyledir.

Çocukların 12 yerine 13,5  yaşında uyuşturucuya başlamasına mı ikna olacağız? 3 kadın yerine 2 kadının öldürülmesine mi ikna olacağız? 8 işçi yerine 5 işçinin ölmesine mi ikna olacağız?

Düzen bir yerlerde bir sol umut olmadan yapamaz. Düzene sol bir görüntü veren operasyonlar her daim devam eder. 

Türkiye halkının aklını karıştıran düzen içi minimal oynamaları 'işte umut' diyenlerle değil, düzenin kendisiyle kavga eden, umut arayanların koluna giren, parti olmalıyız. 

Doğrusunu göstereceğiz.

Çoğalacağız. TKP bu acıların devam etmesine kendi yavaşlığının neden olduğunu bilir, acele etmemiz gerekiyor. Geciktiğimiz her an işçi ve kadın ölümleri geliyor. Somut konuşalım. 
TKP örgütlülüğünü iki katına çıkarırsa patron kuryeye bu yağmur altında 7 dakikada işini yetiştir diyebilir mi? Kadınlara saldırmak bu kadar kolay olabilir mi?

Bugünkü acılarla yüzleşelim.

Memleketimizi yobazlara, zalimlere, sömürücülere, emperyalistlere terk etmeyecek kadar seviyoruz.  

Biz hazırız!

Türkiye Komünist Partisi 19 Ekim'de İzmir'de uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapacak. Dünyanın yüz küsur ülkesinden gelen yoldaşlarımızla dostlarımızla buluşacağız. Şurada yazılanı (Biz Hazırız) kanıtlamak için. Ülkemizi çok seviyoruz, kimseye bırakmayacağız."

Daha sonra Yapıcılar grubu sahneye gelerek bir dinleti sundu.