TBB’yi olağanüstü genel kurula çağıran 12 barodan ortak açıklama

Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) olağanüstü genel kurul çağrısı yapan 12 baronun ortak açıklamasında, çağrıya ilişkin 'Savunmanın itibarsızlaştırılmasına kadar başlık başlık karşı çıktığımız her menfur olay ve olguda, Türkiye Barolar Birliği’nin kemikleşme eğilimi gösteren sessizliğine sabrımızın kalmadığının ilanıdır' denildi.

Türkiye Barolar Birliği’ni (TBB) olağanüstü genel kurula çağıran 12 baro ortak açıklama yaptı. 

Adana Barosu Başkanlığı, Ankara Barosu Başkanlığı, Antalya Barosu Başkanlığı, Aydın Barosu Başkanlığı, Bursa Barosu Başkanlığı, Diyarbakır Barosu Başkanlığı, İstanbul Barosu Başkanlığı, İzmir Barosu Başkanlığı, Mersin Barosu Başkanlığı, Şanlıurfa Barosu Başkanlığı, Tunceli Barosu Başkanlığı ve Van Barosu Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, genel kurul çağrısına ilişkin, "Türkiye Barolar Birliği’nin kemikleşme eğilimi gösteren sessizliğine sabrımızın kalmadığının ilanıdır" denildi.

Açıklama şu şekilde:

“Aşağıda isimleri yazılı Baro Yönetim Kurulları’nın 1136 Sayılı Kanun’un 115. maddesi çerçevesinde, aynı kanunun 110. maddesinin 1. ve 17. bentlerindeki görevlerine aykırı davranışı nedeniyle, Türkiye Barolar Birliği’nin olağanüstü genel kurula gitmesi yönünde aldıkları karar, kamuoyunun bilgisi dâhilindedir.
  
Neden bu kararı alma yoluna gidildiğinin izahı ise, savunma makamı sıfatımızla, bu ülke üzerinde yaşayan herkese borcumuzdur. Zira alınan bu karar, sadece biz avukatları ve avukatların bağlı oldukları meslek örgütlerini ilgilendiren bir karar değildir. Bu karar; ismi, ideolojisi, ilkeleri ya da ideali ne olursa olsun, yargı bağımsızlığına zarar verecek her türlü söylem, eylem ya da eylemsizliğe karşı, savunmanın bağımsızlığını korumak için gösterilen bir karşı duruştur. Bu karar; normalleşme eğilimi gösteren avukata şiddet haberlerinden, normalleşme eğilimini tamamlayarak yeni düzen haline gelmiş, savunmanın itibarsızlaştırılmasına kadar başlık başlık karşı çıktığımız her menfur olay ve olguda, Türkiye Barolar Birliği’nin kemikleşme eğilimi gösteren sessizliğine sabrımızın kalmadığının ilanıdır.
  
Aldığımız bu karar, yeni adli yılımızın açılışında Yürütme makamına ait bir mekanda, yargı bağımsızlığının insanlığın uğruna yüzyıllardır hukuk şehitleri verdiği felsefesini, sadece o mekanda bulunarak ve alkış tutarak yok eden Sayın Metin Feyzioğlu’nun, bizzat sarstığı güveni yeniden sağlaması için bir fırsattır. Sayın Birlik Başkanı, bundan birkaç sene önce avukatlara ve barolara gözdağı olarak verilen ve bugün de tehdit niteliğini muhafaza eden ‘Baroların seçim sisteminin değiştirilmesi’ tartışmalarına ve baroların bizzat Sayın Feyzioğlu önderliğinde baştan revize edileceği söylemine karşı bilinçli bir suskunluk içerisindedir. Oysa bu siyasi gözdağı; tahakküm niteliğinden hiçbir şey kaybetmediği gibi, maalesef Birlik Başkanımız üzerinde başarıya ulaşmış ve kendi madununu yaratmıştır. Bu sebeple alınan karar; savunma makamını temsilden uzaklaştığına inandığımız ve 22 Eylül’ de yapılan başkanlar toplantısında hiçbir özeleştiri yapmadığı gibi, bu yeni ‘Makbul birlik başkanı’ duruşunda ısrarcı olacağını bir kez daha gördüğümüz Sayın Metin Feyzioğlu’nu, bu düşüncemizin haksızlığını ispat etmeye bir davettir.
 
Bu davet, Türkiye Barolar Birliği'nin kurumsal kimliğini ve Baroların Birliğini sarsmaya değil, tam aksine Baroların; Hukuk Devleti, Bağımsız Yargı, Avukatlık mesleğinin itibarı ve bağımsızlığı ile, daha güçlü savunma mücadelesinin önünde duran; söylemleri ile baroları ayrıştıran, baroları hedef gösteren anlayışa karşı, bu anlayış, tavır, eylem ve söylemin genel kurulun tartışmasına açılmasına yönelen bir davettir.

Bu davet; maddi sıkıntıları nedeniyle canına kıyan, korumalarca ya da polis memurlarınca hunharca darp edilen, haciz mahallinde öldürülen, ekonomik kaos ve sömürü düzeninde çalışmaya zorlanan, bölünmüş adliyeler arasında koştururken, o adliyelere üzerleri aranarak girebilen ve baştan kriminalleştirilen, her gün siyasallaşan bir hukuk düzeninde hayatta kalmaya çalışan ve tüm bu sorunların, evet kavga etmeden ama biat ederek değil, 80 baro ve 125 bin avukatın örgütlü gücü ile dik durarak çözülebileceğine inanan avukatların, seçimle gelen Birlik Başkanlarına yönelttikleri demokratik bir davettir.
 
Şimdi, TBB Yönetim Kurulu'nun önünde demokrasiyi işler kılmak ve Birlik Başkanının eylem ve söylemlerini en üst karar organımız olan Genel Kurul'un onayına sunmak gibi tarihi bir fırsat ve sorumluluk vardır. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu’na, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'na ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.