'Tarihi Buluşma' olaysız geçti...

CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım, ortak canlı yayın için Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde bir araya geldi. Canlı yayın İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde çok sayıda kanal tarafından canlı yayımlandı.

CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım, 23 Haziran seçimleri dolayısıyla ortak yayında bir araya geldi.

İki aday moderatör İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

İsmail Küçükkaya: Biz bu seçime niye gidiyoruz?

Binali Yıldırım: Sizin oylarınız sayılırken gariplikler oldu, şaibeler karıştı. YSK seçimin sahibi olarak yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz yenilenmemesiydi. Tercihimiz tüm oyların yeniden sayılmasıydı.

Oylar çalındı. Benim oyum bir başka adaya yazıldıysa bu çalınmadır, YSK bunu dikkate alarak bu seçimin yenilenmesine karar verdi.

İsmail Küçükkaya: Ben bu seçime niye gidiyorum, Yıldırım'ın sözlerini nasıl yorumlarsınız?

Ekrem İmamoğlu: 31 Mart gecesinde 23.25'te Binali Yıldırım seçimi kazandım dedi, sonra AA veri girişini durdurdu. O günün sabahında YSK başkanı bizi teyit eden açıklamayı yaptı. 29 bin fark vardı diyor Yıldırım, ilk fark 24 bindi. AA bu veriyi niye kesti, Yıldırım'ın tek bir açıklaması yok. Sondaj yapacağız dediler, 13 bine indi. Son tutanak 14 bin 657 fark. Bu zarfta 4 oy var. 4 oydan üçü temiz, biri değil diyorlar. Seçim sonucu tertemizdir anamızın ak sütü gibi tertemiz. 

İsmail Küçükkaya: O gün ne oldu, veri akışı durdu...

Binali Yıldırım: Verileri çarpıtmaya gerek yok. Fark 29 bin olarak açıklanmıştı. Ekrem Bey ilk açıklamayı 21.00'de yaptı. AA niye yayını kesti kesmedi, o benim işim değil, elimizdeki verilere göre konuşuyoruz. Elimizde veriler var. 4 pusula olayı aldatmaca, 4 pusula var, itiraz edilen büyükşehir. İlçelerde de itirazlar vardı.

İsmail Küçükkaya: 31 Mart'ta bitti seçim, YSK 6 Mayıs'ta seçim kararı verdi... Şimdi yeni bir seçime gidiyoruz, bu seçimi biraz anlatmanızı istiyoruz. Biz İstanbul seçimine mi gidiyoruz?

Binali Yıldırım: Ekrem Bey yeniden sayıma itiraz etmedik diyor, bu kocaman bir yalan. Sandıkların tamamı sayılsaydı sonuç lehimize değişecekti. Benim söylemlerim değişmedi, organik bir kampanya yapacağımı, İstanbullularla buluşacağımı söyledim. Bunu yaptım, yapmaya da devam edeceğim:

İsmail Küçükkaya: Beka söylemi vardı...

Binali Yıldırım: Biz bir ittifak olarak giriyoruz seçime, bu ittifakta partiler var. 

Ekrem İmamoğlu: YSK'nın kararında çaldılar yok, sadece sandık kurulu üyelerine bakıyor. Ben kazanmış belediye başkanım. Bu seçim bir demokrasi mücadelesidir. Bu süreçte hiç beka söylemi yoktur. Hakkımız yendi, kul hakkı yendi aynı zamanda derinden bir demokrasi mücadelesi bu.

İsmail Küçükkaya: Neden size oy vereyim 23 Haziran'da?

Ekrem İmamoğlu: 31 Mart akşamında yaşananları geçemeyiz. Bu süreçte yaşananlar çok çarpıcıdır. AA'nın veri girişi, Yıldırım'ın kazandık demesi, İl Başkanı'nın sayı vermesi. Tüm İstanbul gönül belediyeciliği kazandı diye afişlerle donatıldı, biz tutanaklarımızı tutmasaydı o gece bu iş biterdi. Bu bir kurgu sürecidir, çok net. Biz demokrasi mücadelesi veriyoruz, kul hakkı yenilmesine karşı mücadele veriyoruz. 

İsmail Küçükkaya: Neden size oy vereyim?

Binali Yıldırım: İthamlar var, kul hakkı yemek, kibirli olmak. Bunlar kimi adresliyor? Biz hukuk mücadelesi vererek hakkımızı aradık, bu seçim tekrarlanıyor. Bu ilk defa olmuyor. CHP oyların tamamını sayılmasına direnmeseydi bu seçim yenilenmeyecekti. Rahatlıkla geçecektik. Biz birbirimize yakın oylar aldık. En son fark 13 bin civarındaydı. İkimiz arasında oylar yeniden sayıldı, ben 10 kazandım, Ekrem Bey 2 kazandı. Ben AA ile görüşmedim. Benim en tahammül edemeyeceğim şey yalan konuşmak Ekrem Bey. Ben ne bileyim neden kesilmiş AA'nın veri akışı.

İsmail Küçükkaya: Vaatleri vardı rakibinizin...

Binali Yıldırım: 25 yıldır biz İstanbul'a çok şey yaptık. 25 yıldır AKP belediyeciliği İstanbul'a çok şey kazandırdı.1994'de kişi başı 14 litre su veriliyordu, şimdi 101 litre veriliyor. 1994'te 32 bin kişi metroyla taşınıyordu, bugün 4 milyondan fazla. Böyle devam ediyor... Dediniz ya ne yaptınız diye.

Su indirimi bizim de vaatlerimiz arasında vardı ama Ekrem Bey'in önerdiği indirim tarzı değil, bizim önerdiğimiz şekilde çıktı.

İsmail Küçükkaya: Mazbatayı aldığınız 18 gün nasıl geçti?

Ekrem İmamoğlu: Ben yalan konuşmam öncelikle onu söyleyeyim. Yanlış kampanya yönettiniz ampüle bas diye, geçersiz oylar sizde daha çok oldu. Biz vaatlerimizi tek tek yerine getirdik, bizim projelerimiz kopyalanıyor. Biz ulaşım indirimi dedik, nasıl olacak dediler, hesap yapmayı bilmiyor dediler. 25 yılda elbette bir şeyler yapacaklar. Bu indirimler bizim kararlarımız, biz taahhüt ettik, yerine getirdiler. 

İsmail Küçükkaya: Binali Bey'e bir soru sorabilir misiniz? O da size soracak.

Ekrem İmamoğlu: Anadolu Ajansı'nın o akşam yaptıkları sizin için ne ifade ediyor, 12 saat veri verememesi. Bakanlarla yaptığınız görüşmeleri doğal karşılarken, AA ile görüşmediğinizi söylüyorsunuz. İstanbul'da gönül belediyeciliği afişlerine kim karar verdi, çaldıların muhattabı kim?

Binali Yıldırım: Veriyi neden kestiğini Anadolu Ajansı yetkilileri açıklamalı. Normal değil, kabul ediyorum ama muhattabı ben değilim. Neden gönül belediyeciliği kazandı afişleri asıldı çünkü çok sayıda ilçe kazandık, 25 belediye kazandık, 14 de karşı taraf. Sonuç buyken kaybettik mi diyecektik? Bu gayet doğal, bir iki gün sonra onlar da astılar.

Binali Yıldırım: Göreve gelir gelmez neden verileri kopyalama emri verdiniz, bunun kişisel verileri koruma kanununa aykırı olduğunu bilmiyor muydunuz?

Ekrem İmamoğlu: Bir belediye başkanı belediyesiyle ilgili her türlü işlemi yapabilir demişti Yıldırım. Afaki değişiklik yapılabilir, bize ihbarlar geliyor. Kaldı ki yapamadık mahkeme kararı sonrası. Kaldı ki o da hukuksuz bir karar. Ancak veri yedekleme, bu kadar basit, bu kadar kolay bir işlemi başka yerlere taşımak. Bunun güvenlik açısından hiçbir riski yok, zaten belediyede saklanacaktı.

İsmail Küçükkaya: Dün Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı, bu İstanbul seçimi, kazanan görevinin başına geçecek, her şey olduğu gibi devam edecek. Seçim sonucu sonrası bir itiraz olacak mı, kabul edecek misiniz sonucu?

Binali Yıldırım: Veri yedekleme ayrı iş, kopyalama ayrı iş. Veriler iki ayrı yerde yedekleniyor. Niye kopyalama ihtiyacı duyuyor, istediği bilgiyi mahiyetindekiler getirir. Mahkeme kararını da tanımıyor gibi, ilgisiz dediği Eyüp'ten Belediye Meclisi üyesi bir avukat. Veri kopyalama işi bir FETÖ taktiğidir, FETÖ yaptı bunu geçmişti. 

İsmail Küçükkaya: Bu seçimin sonucunu kabul edecek misiniz?

Binali Yıldırım: Elbette ama itiraz bu sürecin içinde var, belki bu kez biz edeceğiz, Ekrem Bey etmeyecek. İtiraz bir hak.

İsmail Küçükkaya: Siz kabul edecek misiniz sonuçları?

Ekrem İmamoğlu: Elbette seçime itraz haktır ama uydurma gerekçeyle yapmayız. Ben FETÖ olaylarından anlamam. Veri kopyalama işlemi çok masum bir işlemdir. Kişisel bilgilerin nasıl kopyalandığı ve kullanıldığını ü engelli, kısıtlı seçmenlerin listesini bulanlar, bakanlıklardan alanlar bilir.

İsmail Küçükkaya: Ordu'da yaşananlara ilişkin neler söylemek istersiniz? Ne oldu, neden sinirlendiniz ve bir valiye hakaret ettiniz mi?

Ekrem İmamoğlu: Karadeniz'deki mitingler, muazzam süreçler bir tuzakla gölgelenmek istendi. Benim VIP diye bir derdim yok. Benim öyle bir sıkıntım yok. VIP süreçlerinin çok daha netleşmesi gerekir bu ülkede. Geçenlerin haddi hesabı yok. Kaldı ki ben beni şuradan geçirin diye bir şey yok, karşılayanlar, yollayanlar bir yere yönlendiriyor. Trabzon'da geçtik, Ordu'da geçemedik. Ben hakaret etmedim, basitleşmiştir dedim.

İsmail Küçükkaya: Sayıştay raporu ve İstanbul'daki israf... Vakıflara aktarılan paralar.

Binali Yıldırım: Sayıştay raporunu aldınız mı, öyle bir rakam yok Sayıştay raporunda. Bir usulsüz işlemden bahsediyor o kadar, bu yalan. Yalan olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açıklandı. Ben İstanbul konuşmak istiyorum, bunları konuşmayı zul sayıyorum. Belediyeler vakıflara nakti kaynak aktaramaz. Ne yapmış bu vakıflar sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Yaptıkları iş tamamen kamu yararı, FETÖ'nün tehlikelerini bir daha yaşamamak için bu vakıflar bu işleri yapıyor.

İsmail Küçükkaya: Belediyelerdeki israf konusunu gündeme getirdiniz. Seçilirseniz bu sorunları nasıl çözeceksiniz?

Ekrem İmamoğlu: İstanbul'un en büyük sorunu yoksulluk ve israf. Sayıştay denetiminden çıkan raporu ben getirdim, isterse kendisine takdim edebilirim. Sayıştay raporunda İSKİ ve İETT'de toplam usulsüzlük 753 milyon liradır diye yer alıyor. İhtiyaç fazlası araçlar... Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait, iştiraklar hariç 1810 araç. 7 personele bir binek araç düşüyor. 

İsmail Küçükkaya: FETÖ'den bahsetti iki kez Binali Yıldırım. Siz belediye başkanı seçilirseniz ne yapacaksınız? Siz bunların hiç okuluna gittiniz mi, yurtlarında kaldınız mı, Gülen'i ziyaret ettiniz mi?

Ekrem İmamoğlu: Uzaktan yakından ilişkim yok. Ben devlete inanırım. Yıldırım talihsiz bir şey söyledi. Ben belediyeye güvenmeyeceğim TÜRGEV diye bir vakıfa para aktaracağım, Ensar Vakfı'na 29 milyon verilmiş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi var, ben yurt yapamıyor muyum başkasına ihtiyaç duyacağım. Temiz dernekler, temiz vakıflarla elbette iş yapacağız. Yurtları biz yapacağız. Bizim terör örgütlerinin hiçbiriyle bir işimiz olmaz. 

Binali Yıldırım: Biz vakıfların temiz olup olmadığına deterjanla temizleyerek mi karar vereceğiz. Kendisinin de belediyesinde bir vakıf var, destek olmak kötü bir şey değil. Toplumsal sorumluluk üstleniyorlar, kurslar düzenliyorlar, geziler düzenliyorlar. Vakıf isimlerinden bahsedildi, bu vakıflara nakdi destek yapamaz belediyeler. Burada algı operasyonu yapılıyor. Belediye bu konuda açıklama yaptı. Memnun oldum FETÖ açıklamasından. Büyük bir terör örgütüdür. 

İsmail Küçükkaya: Siz belediye başkanı seçilirseniz işsizlik ve kent yoksulluğunu bitirmek için ne yapacaksınız?

Binali Yıldırım: Ekonomik bir sıkıntı çekiyoruz, bu insanların hayatlarına yansıyor. Bizim bunu hafifletmek için müjdelerimiz olacak. Gelecek 5 yıl içinde yapacağımız projelerle, çekeceğimiz yatırımcılarla 500 bin istihdam sağlayacağız. Tuzla'da biyoteknoloji vadisi kuracağız. 160 biyoteknoloji fabrikası kurulacak. 

İsmail Küçükkaya: Aynı soruyu size de sormak isterim...

Ekrem İmamoğlu: Ben temiz vakıflara vereceğim demedim, işbirliği yapacağım dedim. Bu şehrin 3 gencinden biri işsiz. Yoksullukla mücadelede ucuz ve sağlıklı gıda, suda indirim, ulaşımda indirim, eğitim, geçim, sofra destek paketiyle mevcudun 5 katına çıkaracağız desteği. 200 bin insanımıza iş bulacağız. Bizim programımıza katılan insanlara ücretsiz ulaşım sağlayacağız. 

İsmail Küçükkaya: Ben İstanbul'da yaşayan Kürt kökenli Türkiye aşığı biriyim kime oy vereyim?

Ekrem İmamoğlu: Ben yoksulluktan bahsediyorum. Bunu yaşayan Kürt veya Türk mü diyorum, hayır. Partizanlık bu ülkenin en büyük düşmanlarından biridir.  Partizanlığı belediyelerden söküp atacağız. Partiler sadece bir araç. Bütün partilerden hemşehrilerimin temsilcisi olarak geliyoruz.

İsmail Küçükkaya: Binali Bey aynı soruyu size de yöneltiyorum.

Binali Yıldırım: Biz hizmet yaparken Türkiye'de, ben 16 yıldır hizmet veriyorum insanların etnik kökenine ve inançlarına bakmayız. İzmir'e gitsin Ekrem Bey benim yaptıklarımı görsün, İzban'ı yaptık.

İsmail Küçükkaya: Mal varlığınızı açıklayacak mısınız?

Binali Yıldırım: Bu sizin insiyatifinizde değil, mecbursunuz, her yıl veriyorum. (İsmail Küçükkaya: Kamuoyuna açıklanmıyor ama) Kamuoyuna açıklanabilir. Biz mal varlıklarımızla her zaman hesap verdik, bundan sonra da vermeye hazırız. 

Ekrem İmamoğlu: Yıldırım'ın açıkladığı gibi zaten bunu her yıl vermemiz zorunlu kamu görevi nedeniyle. Bu sorunun inceliği şurada yeni bir siyasi ahlak, şeffaflık, katılımcılıkla ilgili. 

İsmail Küçükkaya: İstanbul'da 500 binden fazla Suriyeli var. Bu iyi yönetilmeyi, entegrasyonu da kapsıyor. 

Ekrem İmamoğlu: Bu konuyu biz iyi yönetemedik. Bunu sadece vicdanla açıklamak mümkün değil. Bu konu aynı zamanda bir takım evrensel kurallar içerir. Bu konuda Türkiyemiz yalnız bırakılmıştır. Bu sayının 1 milyona ulaştığına yönelik gözlemler var. Bu konuda mutlaka masa kuracağız, aktif çalışacak bu masa. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda sessiz, nasıl sessiz kalır. Biz mevcut mültecileri, özellikle kadınları ve çocukları, envanter çıkaracağız. Çocuk evlilikler görüyorum, sokakta görüyoruz, biz çocuğu ve kadını koruyacağız. Plaj olayı yanlış, bunu kendi partim yaptıysa da söylerim. Biz uluslarası alanda da bu ülkenin sesi olarak gidip şunu diyeceğiz, toprağın altındaki petrolü düşünerek oradaki demokrasi konusuna destek sunmayarak bizi mülteci konusunda yalnız bırakamazsınız. İnsanlarımız ekmeğinin tehdit altında olduğunu düşünüyor, bu konuda çözümler bulacağız.

Binali Yıldırım: Ben anlatayım ne yapacağımı, Ekrem Bey unuttu ne yapacağını anlatmayı. Biz ev sahibiyiz, onlar muhacir. Bunlar geçici koruma statüsündeler. Hepsinin kaydı var, eğitim ve sağlık hizmetleri de veriliyor. Şu görüşüne katılıyorum, uluslarası camia gereken desteği vermedi. Bunlar (Suriyeli mülteciler) gidecekler. Afrin operasyonunu yaptık oraya bir kısmını gönderdik. El Bab'ı aldık oraya gönderdik. Başka yerleri de aldıkça göndereceğiz. 

İsmail Küçükkaya: Kadın istihdamını soracağım...

Binali Yıldırım: Kadının iş hayatına katılması, daha etkin şekilde toplumsal hayata katılması yüzde 21'den 34'e çıktı, siyasette de artış var ama istenen seviyede değil. Üniversitede kız öğrencilerin sayısı erkeklerden fazla, öğretmenler de fazla, hakimlerde de kadınların sayısı fazla. Bizim odaklanmamız gereken yer ev kadınları. Ev işlerine bakıyorlar, çocuklara bakıyorlar. Onların el emeği göz nuru emeklerini değerlendireceğiz, bin liraya kadar destek sağlayacağız. Kreş sayılarını arttıracağız. Ekrem Bey 5 kreş vaadi vermiş, 1 tane yapmış. Siyasi kaliteyi gösteren şey yapılanlardır.

Ekrem İmamoğlu: Kalite sözü doğru değil, Beylikdüzü halkı bizim 5 yılda neler başardığımızı gördü. Vaat verme hakkı bize ait, AKP'ye değil. 25 yıldır yönetimdeler, o yüzden vaat bize yakışır. Biz insana, kadına, çocuğa oturttuk zemini. Biz hızlıca 150 kreş açacağız, en fazla çocuk olan mahallerde açacağız. Kadın istihdamı, kadın emek ofisleri üzerinden satın alma garantisi ile kadınların çalışabilmesine fırsat tanıyacağız.

İsmail Küçükkaya: Binali Yıldırım siz FETÖ yurtlarında kaldınız mı?

Binali Yıldırım: Yok. Örgüt elebaşını görmüşlüğüm yok. FETÖ yurtlarında kalmışlığım yok

İsmail Küçükkaya: Çarpık kentleşmeyi nasıl önleyeceksiniz, deprem konusunda çözümünüz ne?

Ekrem İmamoğlu: Yeşil alan konusunda İstanbul oldukça geride. İstanbul'un yeşile ihtiyacı var. Kuzey Ormanları'na zarar verildi, yeşil alan katacağız. İstanbul'da kentsel dönüşüm çok önemli. 25 yıldır bu kenti yönetenler bu kente ihanet ettik dediler. Bu kentin birçok ilçesinde yeşil alanlar yok edildi, imara açıldı. Deprem toplanma alanları yok edildi.

Binali Yıldırım: Millet bahçeleri açacağız. Çocuk parkları açacağız mahallelere, semt parkları açacağız. Kuzey Ormanları'na erişimi bu koridorlarla sağlayacağız. Bu bölgeleri depremde geçici barınma alanları olarak kullanacağız, bu çok heyecan verici bir proje. Bunu yapınca İstanbul'da kişi başı yeşil alan artacak. Dikey yapılaşma tabii ki kötü bir şey. 

İsmail Küçükkaya: Gençler konusunda ne yapacaksınız?

Ekrem İmamoğlu: Bu şehir genç ve çocuk şehri. Dolayısıyla hem çocuk hem genç politikası bu şehrin önceliği olmalıdır. Kreşle başladığımız seferberlik süreci meslek edinme sürecine kadar takip edilmeli. 10 yeni gençlik merkezi, dünya dilleri merkezi kuracağız. Ücretsiz online dil dersi vereceğiz. Bizim gençlerimiz hayallerini İstanbul'da kuracak. Bu kent erişilebilir bir kent olacak, engelliler için engel içermeyecek bu şehir. Bakım evleri kuracağız. Yaşlı ve engellilere acil durum bilekliği vereceğiz.

Binali Yıldırım: Gençler benim kankam. Gençleri benim kankam olmaya davet ettim. Gençlere 10 gb internet bedava olacak.Motosikletle köprülerden geçiş bedava olacak. Gençlere burs veremiyoruz, CHP başvurdu, burs vermek yasaklandı. 

İsmail Küçükkaya: Ulaşım sorunu... Bu konuda ne yapacaksınız?

Binali Yıldırım: Ulaşım benim işim, tevazuya lüzum yok. Raylı sistemleri uzatacağız, baba evine yarım saat erken gidecek. Bugüne kadar Marmaray'dan 350 milyon İstanbullu istifade etti, banliyö hizmete açıldı. Metrobüs güzergahını biz otonom ve akıllı metrobüs araçlarıyla değiştireceğiz, kapasiteyi yüzde 50 arttıracağız. Bu güzergahta bir otoyol daha yapacağız. Levent-Mahmutbey metrosunu da sene sonuna kadar açacağız.

Ekrem İmamoğlu: Ulaşım işi bütüncül bir yaklaşım, aktörleriyle konuşarak, bunları yok sayarak değil... Ulaşım indirimi büyükşehirin sorumluluğunda. Ulaşım benim işim dedi, sanki cumhurbaşkanına ve diğer aktörlere haksızlık etti gibi geliyor.  İstanbullu zamanını yolda geçiriyor. Senede sadece 8,5 kilometre metro yaptılar. 

Buradan çıkışta iki hanımefendinin de yanımızda olduğu bir fotoğraf vermek isteriz. Bu şehrin kucaklaşmaya, buluşmaya ihtiyacı var. Bu şehrin de kucaklaşmaya ihtiyacı var. Ben 9 tane sosyal tesis açtım, birinde alkol var mı? 31 Mart'taki sürecin hak hukukla buluşması için çaba gösteriyoruz, 23 Haziran'da herkesin oy kullanmasını rica ediyorum. 23 Haziran'dan bir gün sonra İstanbullular daha derin nefes aldıkları bir güne ulaşacak. Her şey çok güzel olacak.

Binali Yıldırım: İstanbul müjdelenmiş bir şehir. Anadoluyu çok güzel yaptığımız için İstanbul'un nüfusu ilk kez azaldı, insanlar taşındı. 16 yıl ülkeme dolu dolu hizmet verdim, Ulaştırma Bakanı, Başbakan, Meclis Başkanı oldum. Beni Binali Yıldırım yapan bu şehre çok güzel hizmetle yapmaya hazırım.

Herkes sandığa gitsin. Bu arada ben de Ekrem Bey'i çaya çağırıyorum.