Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü sokağa giren silahlı iki kişinin ihbarla takibe alındıkları ortaya çıktı. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü gün Yenikapı Sokak’a giren Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üyesi iki kişinin takibe alınması, o gün, yani 28 Kasım’da savcılığa ulaşan bir ihbarla başladı. İhbarda, Mahsun Gürkan’ın bir gün önce meydana gelen ve üç polisin yaralandığı silahlı saldırıya katıldığını, aynı saldırıda ölen “Süleyman” adlı kişi için kurulan taziye evine gittiğini belirterek, “Şahsı alırsanız dünkü olayı aydınlatırsınız” denildi. Bu ihbarın ardından, nasıl edinildiği anlaşılamayan bir istihbarat sonucunda Mahsun Gürkan’ın bir taksiyle seyir halinde olduğu anlaşıldı ve bu taksi takibe alındı.

Diyarbakır Emniyeti’nden başsavcılığa gönderilen fezlekede “Mahsum Gürkan ve bir şahsın yakalanmalarına yönelik çalışmalar”la ilgili şu bilgilere yer verildi:

“Bu şüphelilerin 21 TT … plakalı takside olabilecekleri ve aracın Kayapınar ilçesinden Sur ilçesine doğru hareket halinde olduğu ve aracın ilgili ekiplerce takip edildiği” anlaşılıyor. Taksinin alınıp incelenmesi yönünde bir ekip sevk edildi. Ekip Turistik Caddesi’nde yakaladığı taksiyi takibe aldı. Ancak fezlekeye göre, “trafik yoğunluğundan dolayı hareket kabiliyetinin zayıf olmasından aracın burada yakalanması mümkün olmadı.”Taksinin saat 10.50’de Kervansaray Oteli önünden Gazi Caddesi’ne dönmesi üzerine anons geçilip Balıkçılarbaşı yönüne giden aracın incelenmesi istendi. Fakat bu kez de “Gazi Caddesi’nin tek yön ve sadece tek aracın geçebileceği darlıkta olması nedeniyle taksi ile ekip arasına giren vatandaşlara ait 7-8 aracın geçilemediği için” yakalama işlemi yapılmadı. Bunun üzerine, Balıkçılarbaşı’nda bulunan 24-36 kod numaralı ekip amir vekili Ahmet Çiftaslan, 24-374 kod numaralı ekibin amir vekili Cengiz Erdur ile bir polis memuru, aracı durdurmak için hareket etti. İşte, silahlar bu anda patladı ve iki polis hayatını kaybetti.