Soma’da resmi makamlara göre 301 madencinin öldüğü katliam sonrası, AKP ve Emniyet güçlerinin yaydığı “Soma’ya Gezi’ciler gelecek, Soma’yı birbirine katacaklar” hezeyanından faydalanan polis, 17 Mayıs 2014, Cumartesi günü Eğitim-Sen Soma şubesinde toplantı yapan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlara saldırmıştı.
Şube yöneticisi Beden Eğitimi Öğretmeni Ayşegül Ersoy ile birlikte birçok avukatın gözaltına alınmasının ardından, Ayşegül Ersoy öğretmenlik yaptığı Linyit Lisesi Spor Salonu'nda saatlerce gözetim altında tutulmuştu. Olay sonrası hastaneye sağlık kontrolüne götürülen Ersoy ve avukatlar herhangi bir yasal takibata uğramadan bırakılmışlardı.
HAKKINDA SÜRGÜN KARARI VERİLDİ
Maden işçilerinin eylemlerine ve Yırcalıların direnişine destek veren Ersoy, bu eylemlerde gönüllü muhabirlik de yapıyordu. Soma’da yediden yetmişe herkesin tanıdığı ve sevdiği bir öğretmen olan Ersoy, çalıştığı okulun İmam Hatip’e dönüştürülmesine karşı yapılan eylemler sırasında, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince 17 Mayıs’ta yaşanan olayla ilgili ifadeye çağrıldı.
Ersoy, müfettişin ‘kınama’ cezası vermesi üzerine, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Kırkağaç Gelenbe Şair Eşref Ortaokulu’na sürüldü.
Somalı olan ve 30 yıldır Soma’da öğretmenlik yapan Ayşegül Ersoy; yaşananlara ilişkin yaptığı değerlendirmesinde; "Direnen insan hele ki direnen kadına AKP’nin tahammülü olmadığını, kararın siyasi olduğunu ve bu karara karşı yürütmeyi durdurma davası açacağını, olayla ilgili Eğitim-Sen'in de arkasında olduğunu" belirtti.