Sezai Temelli: 6-8 Ekim'in faili bizzat devlettir

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 'Demirtaş’a tahliye kararı verilen dosyanın içinde zaten 6-8 Ekim fezlekesi var. 6-8 Ekim’i iktidar sürekli HDP aleyhine kullanıyor. Eğer o gün orada bir suç varsa o suçun faili bizzat devlettir. Biz araştırılsın dediğimizde siz karşı çıktınız' dedi.

HDP Parti Meclisi toplantısı öncesi HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, basın toplantısı düzenlendi.

Demirtaş hakkındaki tutukluluk kararına tepki gösteren Temelli, "Devlet bizzat kendi yasasını tanımaz hale gelmiştir. Ortadaki durum zorbalıktır, artık düşman hukukunu bile aşmış bir zorba hukukuyla karşı karşıyayız. 4 Kasım’da yapılan şeyin farklı bir halini dün gece yarısı izledik. Savcılar tahliye edilmesi gereken ve tahliyesi gecikmiş olan Selahattin Demirtaş tahliye edilmesin diye adeta yeni bir içtihat oluşturdular. Devam eden bir yargılama süreci içindeki dosyayı yeniden ele alarak tutuklama kararı çıkardılar. Hiçbir hukukçu bunu tarif edemez, anlamlandıramaz.  Bunu vicdanen ve ahlaken kabul edilmesi zaten mümkün değil. Bugün bütün Türkiye’ye çağrı yapıyorum. Vicdan sahibi, ahlak sahibi herkes bu karara karşı çıkmalıdır, buna hep beraber dur demezsek, bu adaletsizlik, bu vicdansızlık bu ahlaksızlık her yeri kaplamaya devam edecek" dedi.

Mezopotomya Ajansı'nda yer alan habere göre Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:
 
'SUÇUN FAİLİ DEVLETTİR'
 
O yüzden şimdi bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz. Dur demeliyiz, savcı 6-8 Ekim Olaylarından dolayı bir fezleke hazırlamış ve bununla ilgili soruşturma başlatmış ve tutuklama talebinde bulunuyor. Hem Selahattin Demirtaş hem Figen Yüksekdağ için. Bu arkadaşlarımız zaten 3 yıldır bu dosyadan yargılanıyorlar. Bu dosyadan yargılandıkları için bir sürü fezlekenin içinde bu dosya olduğu için zaten tutuklular. Tahliye kararı verilen dosyanın içinde bunlar da var. Selahattin Demirtaş’a tahliye kararı veren mahkeme zaten bu dosyaya bakıyor. 6-8 Ekim’de ortaya çıkan tabloyu siyaseten HDP aleyhine kullanan iktidar bundan medet umuyor. 6-8 Ekim’in de eğer o gün orada suç varsa o suçun faili de bizzat devlettir. Orada yitirilen bütün canların hesabını sorduk. Sürekli bize Yasin Börü’den bahsediyorlar. Yasin Börü’ye de biz sahip çıktık, Yasin Börü’nün neden nasıl katledildiğini araştırmasını bizzat biz istedik. Araştırma önergelerini meclise getirdik. Mecliste o araştırma önergelerine reddeden kimdi? Sizdiniz. AKP’liler, MHP’liler sizdiniz, çünkü o suçun açığa çıkmasından korkuyordunuz. 6-8 Ekim’de katledilenlerin o katledilen canların 48’i zaten HDP üyesiydi. Araştırılsın istedik ama böyle bir olay olduğunda araştırmayıp üstünü örterek bunu bize karşı bir siyasi araç halinde kullanıyorsunuz. Ceylanpınar işte bunun bir örneğidir, ortaya çıktı, nasıl olduğu ortaya çıktı. Bütün bunlardan siyasi komplonun tasvirini yapıyoruz. Nasıl bir siyasi komplo ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.