Koronavirüs salgınının giderek hız kazandığı ülkemizde eldeki teknolojik olanakların salgının yayılmasını engelleyecek şekilde kullanılması büyük önem taşıyor. Mevcut bilişim ve iletişim teknolojilerinin ne şekilde kullanılabileceğine ilişkin güncel haberler, yaklaşımlar ve olanakları burada özetlemekte fayda var.
Mobil telefonlar ülkemizde yaygın olarak kullanılmakta. Yeni nesil akıllı telefonlar, taşıyıcının konum bilgilerine, o anda hizmet almakta olduğu baz istasyonu gibi son derece kritik bilgilere erişmekte kullanılabilir. Aynı zamanda bu cihazlar üzerinden bulunulan bölgeye ilişkin özelleştirilmiş sağlık bilgileri paylaşmak da mümkündür. Birinci basamak soruları üzerinden hastaların doğru sağlık olanaklarına yönlendirilmesi de başka bir olası kullanım alanıdır.
Dünyada Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere 19 ülkede mobil telefonlara ilişkin konum bilgileri kullanılarak salgına ilişkin faydalı bilgi sağlanmakta.
FİLYASYONDA KONUM BİLGİSİ KULLANIMI
Filyasyon (Saha incelemesi), vakanın bildirimi sonrasında kaynağın ve etkenin belirlenmesine yönelik çalışma yapılması ve/veya temaslılar dahil koruma ve kontrol önlemlerinin alınmasıdır. Teşhis edilmiş hastanın enfeksiyona maruz kaldığı yer ve kaynağın belirlenmesinde hastanın cep telefonunun baz istasyonu kayıtlarından bazı durumlarda faydalı bilgi edinilebilir. Ayrıca enfeksiyon sonrası girdiği (dolayısıyla başkalarını enfekte etmiş olabileceği) ortamların da bu kayıtlardan izi sürülebilir. Öte yandan baz istasyonu kayıtlarının ne kadar süreyle mobil operatörler tarafından tutulacağı ve hangi durumlarda resmi otoritelere sağlanacağına ilişkin kurallar ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor.
KARANTİNA BÖLGESİ KISITLAMALARININ KONTROLÜ
Rahatsızlık belirtisi göstermeyen ya da hafif geçirilen vakalarda hastalar evlerine gönderilerek burada kendilerini karantinaya almaları ve verilen tedaviyi evde uygulamaları talep ediliyor. Bu hastaların karantina şartlarına uymaları ve evlerinden çıkmamaları, hane dışında kimse ile ilişkiye girmemeleri başkalarını enfekte etmemeleri açısından önemli. Mevcut akıllı telefonlarda bulunan konum belirleme yetenekleri ve hastanın telefonu ile birlikte bulunmasını garanti altına alan yüz tanıma rutinleri ya da parmak izi okuyucuları sayesinde karantina bölgesinden çıkışları kontrol etmek ve engellemek mümkün olabilir.
Elbette gerek filyasyon, gerek karantina takibi konularında kişisel verilerin korunması ile ilgili tartışma ve çekinceler gündeme geliyor. Benzer verilerin siyasi olarak kullanıldığı ya da ticari amaçlar için işletmelere pazarlandığı durumları yakın dönemde yaşadık. Öte yandan, bu verilerin kullanımının istismar edilmesinin önüne geçilebilir. Kamu sağlığının korunmasının kişisel gizlilikten daha önemli olmadığı genellemesiyse zaten liberal yanılsamanın bir parçası.
BÖLGELER ARASI GÖÇ TRAFİĞİNİN TEŞHİSİ
Kuzey İtalya’da başlayan salgında bölgenin karantina altına alınacağını öğrenen halk bölgeyi terk ederek virüsü ülkenin başka kısımlarına yaydı. Bu tür hacimli nüfus hareketleri konusunda mobil telefonların baz istasyonu kayıt verisi işlenerek kişisellikten arındırılmış anonim bilgiye hızla ulaşmak mümkündür. Salgınların kontrol altında tutulması için büyük nüfus hareketlerinin hızlı farkına varılması ve gerektiğinde bunun kontrol altına alınması hayati önemdedir. Tekrarlayalım, bunun zorba bir yönetim için nasıl bir politik araç olabileceği çok açık. Öte yandan bu aracın örneğin Türkiye'de şu anda fazlasıyla kullanımda olduğunu biliyoruz. Hatta tersine, konuştuklarımızın bir salgın önlemi olarak gündeme gelmemesinin nedeni, bu gerçeği unutturmak olabilir: "Devletimiz aslında hakkımızda neler biliyormuş" dedirtmemek için bu bilgiler kamu yararına kullanılmıyor olabilir!
UÇ KULLANICIYA BİLGİ SAĞLAMAK
Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından geliştirilmekte olan SafePath uygulaması ile uç kullanıcılara ilgilendikleri bölgedeki enfekte taşıyıcılarının konumları ve dolayısıyla enfeksiyona maruz kalma riski bilgisi sağlanabilecek. Ayrıca takipte olan hastanın konumu ve sağlık bilgilerinin doktoruna sürekli olarak iletilmesi ve mevcut durumun ön değerlendirmesi yapılarak sağlık sistemine yönlendirmeler yapmak da mümkün kılınabilir.
Acil çağrı ve yönlendirme işlemlerini hızlandıracak, doğru bilgi ve yönlendirme sağlayacak işlevlerin uç kullanıcı yazılımlarına entegre edilmesi mümkündür. Bu şekilde yaşlı hastaların basit şekilde yardım çağırması ve konum bildirmesi mümkün olabilir. Yine büyük şehirlerde birden fazla pandemi hastanesi arasında yönlendirme yapmak için yakınlık, doluluk gibi ölçütlerin hızlı şekilde değerlendirilmesi uygulamalara entegre edilerek uç kullanıcılara sunulabilir.