Sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kamu emekçilerinin mevcut durumlarının ortaya konulması, sorunlarının belirlenmesi ve beklentilerinin somutlaştırılması amacıyla Genel Sağlık-İş tarafından yaptırılan kamuoyu araştırmasının sonuçlarının “sağlık ve sosyal hizmetlerde kadın çalışanlar” başlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla açıklandı.
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, ankete katılan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yüzde 55.7’sinin kadın emekçilerden oluştuğunu belirtirken, yapılan açıklamada paylaşılan veriler şu şekilde:
KADIN EMEKÇİLER DAHA AZ KAZANIYOR
Genel Sağlık-İş kamuoyu araştırmasının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin cinsiyete göre aylık düzenli iş gelirlerine ilişkin sonuçlara göre; erkeklerde 5001 TL ve üzerinde iş geliri elde edenlerin oranı (yüzde 47.9) kadınlarda bu düzeyde gelir elde edenlerin oranından (yüzde 19.2) oldukça yüksektir (Şekil 1) Aynı durum kadınlarda ise 3001-4000 TL düzeyi için geçerlidir. Bu koşullar altında sağlık ve sosyal hizmetler alanında kadın emekçilerin çoğunlukla alt orta gelir düzeyinde ve erkek emekçilerin ise üst düzeyde gelir elde ettikleri söylenebilir.
EŞLER ARASINDA GELİR DENGESİZLİĞİ
Kadın emekçilerin elde ettikleri geliri aile bütçesi içerisindeki konumlandırmaları incelendiğinde katılımcıların yüzde 40.7’sinin gelirlerinin ana omurgayı oluşturduğunu belirttikleri anlaşılmıştır. Gelirini eşinin geliri ile benzer-denk büyüklükte gören kadınların oranı ise yüzde 39.1’dir. Kendi gelirini tamamlayıcı-destekleyici bir konumda gören kadınların payı da yüzde 15.6’dır.
ÜCRETLER YETERSİZ
Kadın çalışanlar için öncelikli problem ücret düzeyinin düşüklüğü (yüzde 82.2) iken, ikinci sırayı yüzde 81.2 ile emeklilik durumunda yaşanacak hak kayıpları almıştır. Temel problem olarak 3’üncü sırayı yüzde 80.5 zaman baskısı ve aşırı iş yükü almıştır.
YÜZDE 90,9'U ÇALIŞMA KOŞULLARININ İYİLEŞTİRİLMESİNİ İSTİYOR
Kadın çalışanların temel beklentisi yüzde 90.9 ile çalışma koşullarının iyileştirilmesi olurken, sabit ücretlerin arttırılması % 85.9 ikinci sırada yer almaktadır.
TEMEL SORUN EKONOMİ VE GEÇİM SIKINTISI
Kadınlar, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunun yüzde 97.7’lik oranla ekonomi ve geçim sıkıntısı belirtmişlerdir. Kadın çalışanların en çok dikkat çektikleri diğer iki sorun ise kadına şiddet ve işsizliktir. Kadın gözüyle Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorun olarak yüzde % 85.0 kadına şiddet 2’inci sırayı alırken, işsizlik yüzde 82.4 ile üçüncü sırada yer almıştır. (Şekil 4)
YAŞAM DÜZEYİNİN GİDİŞATINDAN KAYGI DUYULUYOR
Yaşam düzeyinin gidişatı konusundaki sonuçlara göre kadınların yüzde 73.2’si son 5 yıl içerisinde yaşam düzeylerinin daha kötüye gittiği düşüncesindedir.
KADINA YÖNELİK AYRIMCILIKTA İLK SIRADA MOBBİNG VAR
Araştırma sonuçlarına göre sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kadınların yüzde 33.1’i işyerinde ayrımcılığa uğramıştır. İşyerinde ayrımcılığa uğrayan kadınların en çok karşılaştıkları ayrımcılık türü yüzde 63 ile mobbing iken bunun ardında sözlü taciz (yüzde 48) ile iş paylaşımında eşitsizlik (yüzde 47) gelmektedir.
Sağlık ve sosyal hizmette çalışan kadınların yüzde 43’ü görevde yükselme konusunda ayrımcılıkla karşılaşmıştır. Kadın emekçilerin yüzde 47.7’si bu konuda bir ayrımcılıkla karşılaşmadığını belirtmiştir. Öte yandan kadın katılımcıların yüzde 9.3’ü ise bu soruyu yanıtsız bırakmıştır. Buna ek olarak kadınların yüzde 39.4’ü işe dair planlama/karar süreçlerinde erkeklerin, kadınlardan daha etkin oldukları düşüncesindedir.