'Putin'in yanında olanlar her türlü hayal kırıklığına karşı hazırlıklı olmalı'

Alman basının bugünkü önemli gündem maddelerinden biri Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yapılacak Suriye görüşmesi oldu.

Alman gazetelerinde bugün Soçi’de gerçekleşecek olan Putin-Erdoğan buluşmasına ilişkin yorumlar ön planda yer aldı.

DW Türkçe'nin aktardığı habere göre, gazetelerde Rusya’nın Suriye’deki gücüne işaret edilirken, bazı değerlendirmeler şöyle: 

Mitteldeutsche Zeitung’da yer alan yorumda, Putin’in Suriye’de istikrarı sağlarken Türkiye’de istikrarsızlık tohumları ektiği savunuluyor:

"Putin, Esad'ın hakimiyetini sağlam bir istikrara kavuşturmakla Amerikan rejiminin değişim politikasına karşı başarılı bir savunma oluşturduğunu kanıtlıyor, ama aynı zamanda kalıcı bir istikrar Kremlin şefi için kendi ülkesi içinde de kâr anlamına geliyor. Yoksa Putin her zaman yaptığı gibi başka bir yerde boşuna istikrarsızlık tohumları ekmezdi. Suriye’de barışın sağlanması Putin'e, Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırmak ve NATO içinde de bölünmeyi daha da derinleştirmek fırsatı veriyor. Çünkü Moskova’daki barış kurucunun yanında yer alanlar, her türlü hayal kırıklığına karşı hazırlıklı olmalı.”

Hannoversche Allgemeine Zeitung da Putin’in dünya siyasetinde gücünün arttığına işaret ediyor:

“Hiçbir şey Putin’e, Batı’nın 2016’da kendine attığı dayak sonucu oluşan, bugüne kadar da her gün irinle dolan ve ateşe yol açan iki yara kadar yardımcı olamaz: Trump ve Brexit. Batılı güçler ABD ve İngiltere üç yıldan beri entelektüel açıdan kendi kendini imha etme yolunda olmasaydı, Putin bugün zekasıyla daha etkili olurdu. Fakat elbette ki her şey göreceli, dünya siyasetinde de.“

Rhein-Zeitung’da da Erdoğan’ın Avrupalılarla ilişkisine değiniliyor ve Türkiye üzerindeki baskının artırılması isteniyor:

“Erdoğan şu anda yeni bir mülteci dalgası üretme hazırlığında. Şimdiye kadar Kürtlerin kontrol ettiği bölgelerde kendilerini koruma altına alan Kürtler ve diğer ayrılıkçı Suriyelileler nereye gidecek? Birçoğu büyük olasılıkla Avrupa’ya doğru tehlikeli olan yolu seçecek. Erdoğan dolayısıyla Avrupalıların sorununu çözmüyor, Avrupalılar için yenilerini yaratıyor. Avrupa, Erdoğan’a gücünü toplayarak ayağa kalkmalı ve Erdoğan’a sınırlarını göstermeli. Erdoğan’ın Avrupa ile diyalogta anladığı dil, ekonomi. Ekonomik ilişkilerdeki bir durgunluk, Erdoğan’ın gücünü tehlikeye atacaktır.”

Leipziger Volkszeitung’da da Erdoğan’ın Putin karşısındaki pozisyonuna işaret ediliyor:

“Erdoğan, haftalardan beri Batı dünyasıyla alay etmekten ve küçümsekten başka birşey yapmıyordu. ABD Başkanı’nın ‘Budala olma, Kürtlere iyi davran‘ dediği mektubu çöpe attı, Alman Dışişleri Bakanı’nı da ‘acemi' diyerek fırçaladı. Ancak şimdi ciddileşiyor ve bugün kendini daha da kontrol altında tutacak. Çünkü bugün Soçi’de Putin’in misafiri. Rus Devlet Başkanı hakkında hiç kimse şaka yapmaz, Erdoğan da buna dahil. Rusya, şu anda Suriye’de sadece hava sahasını kontrol etmiyor, Putin’in birlikleri aynı zamanda Suriye topraklarında düzeni sağlayan yegane güç.”