Kuzey Kıbrıs'a giden Adalet Bakanı Gül: KKTC'nin Maraş kararı çok yerinde

Günübirlik ziyaret ettiği Kuzey Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay ve Başbakan Ersin Tatar ile görüşen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 'Maraş konusunda KKTC hükümetinin almış olduğu karar çok yerindedir, çünkü Maraş KKTC toprağıdır' dedi.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, günübirlik ziyaret ettiği Kuzey Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay ve Başbakan Ersin Tatar ile görüştü.

"Maraş konusunda KKTC hükümetinin almış olduğu karar çok yerindedir, çünkü Maraş KKTC toprağıdır" diyen Gül, Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarının süreceğini söyledi.

Sondaj çalışmalarına ilişkin konuşan Gül, şunları kaydetti:

"Bu bizim egemenlik hakkımızdan kaynaklanmaktadır. Uluslararası hukuk herkesi bağlamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti de sondaj çalışmalarını bu hukuk çerçevesinde yerine getirmektedir. Fatih, Yavuz, Barbaros Hayreddin ve Oruç Reis ile birlikte sismik aramalar ve sondaj çalışmaları devam edecektir. Bu egemen bir devletin uluslararası hukuktan kaynaklanan bir hakkıdır. Maraş konusunda KKTC hükümetinin almış olduğu karar çok yerindedir, bizler de destekliyoruz çünkü Maraş KKTC toprağıdır. Bu konudaki her türlü uluslararası hukuktan hakların korunması, Kıbrıs Türk halkının lehine olan her türlü girişimin yanındayız."

TATAR: FAALİYETLER ULUSLARARASI HUKUKA UYGUNDUR

Kuzey Kıbrıs Başbakanı Ersin Tatar, sondaj faaliyetlerinin uluslararası hukuk temelinde sürdürüldüğünü ifade etti.

"Kıbrıs'ta iki eşit halk vardır. Hukuk denildiğinde Kıbrıs Türklerinin haklarını kimse göz ardı edemez. KKTC'nin Türkiye Cumhuriyeti ile yaptığı sondaj ve ruhsatlandırma faaliyetleri uluslararası hukuk temelindedir" diyen Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uluslararası hukuk temelinde bakıldığında 45 yıl sonra arada bir anlaşma yokken buranın kapalı kalmasında hiçbir hayır yoktur. Orada mülk sahipleri vardır. Bütün belgeler, arşivler 1571'e kadar taranmıştır. Bu saatten sonra buranın açılması ve Vakıflar İdaresi başta olmak üzere eski hak sahiplerinin başvurmaları, bölgenin yerleşime açılması ve oranın tekrar kazandırılmasını düşünüyoruz. Bu büyük bir projedir. Hem turizme hem ekonomiye büyük katkısı olacaktır. Doğu Akdeniz'de de proaktif siyasete büyük katkısı olacak bir adım olarak görmekteyiz. Rum tarafı bize hiç sormadan tek taraflı anlaşmalar yaparken biz de oturup seyretmek durumunda değiliz."