7 Haziran seçimlerinde Komünist Parti de var. Seçimlere kendi listeleriyle katılma kararını bugün Merkez Komitesi imzalı bir açıklamayla kamuoyuna duyuran Komünist Parti, "Yalnızca komünistlerin söyleyebileceği sözler birikti Türkiye'de" diye devam etti. Açıklamada siyaset sahnesini halkı sahte umutlarla aldatanların doldurduğu, asıl eksikliğin ise kurulu düzenin bütün kurumlarıyla karşıya alınması olduğu vurgulandı.
Seçimlerin iddia edildiği gibi büyük bir önem taşımadığının altını çizen Komünist Parti Merkez Komitesi, "Birilerinin de çıkıp halk kitlelerini seçime değil, örgütlenmeye çağırması gerekiyor" dedi.
Komünist Parti açıklamasının tam metni şu şekilde:
SEÇİMLERDE SÖZÜMÜZ VAR
Komünist Parti 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekili genel seçimlerine ülke çapında kendi listeleriyle katılma kararı almış bulunmaktadır. Bu seçimlerde söyleyecek sözümüz var.
Yalnızca komünistlerin söyleyebileceği sözler birikti Türkiye'de.
AKP'nin yeni Türkiye adını verdiği dinci gerici, insanlık düşmanı rejim çoktan yolun sonuna geldi. Bu düzenin varlığını neye borçlu olduğunun anlatılması gerekiyor. AKP iktidarının sürmesinin nedeni, yerine ne konacağının bilinmemesi, sarsılmış bir AKP'nin herkesin işine gelmesi, suç dosyaları gökyüzüne yükselen yobaz takımına birçok şeyin yaptırılmasının kolaylaşmasıdır. Birileri AKP sonrasına ilişkin planlarını olgunlaştıracak diye madenlerde, inşaatlarda, sokaklarda katledilenlerin unutulması, tehdit altındakilerin susması beklenemez. Komünist Parti Türkiye'nin emekçi halkını bu seçimlerde çaresiz, temsilcisiz, sessiz bırakamazdı. Bir komünist partinin görevleri arasında halkın ve ülkenin başına örülen çorapları deşifre etmek, çorap örülmesini önlemek ve her şeyin ötesinde işçi sınıfını temsil etmek vardır.
AKP'li veya AKP'siz, bu düzen ıslah edilemeyecek biçimde bitmiştir. Sömürü ve yağma düzeninin, tükenirken insanlarımızın yaşamını da tüketmesine seyirci kalınamaz. Ortada şu veya bu biçimde daha iyi bir Meclis bileşimiyle düzeltilebilecek, farklı yaklaşımlarla geliştirilebilecek, projelerle iyileştirilebilecek bir şey kalmadı. Her gün emekçi ve kadın öldürmeden, komşu ülkelere kan kusturmadan, mezhepleri birbirine karşı kışkırtmadan yaşayamayan bir yapı; olmaz olsun! Halkı durmaksızın sahte umutlarla aldatanların doldurduğu siyaset sahnesinde eksiği duyulan bu tablonun bütününü, kurulu düzeni bütün kurumlarıyla karşısına alan bir devrimci çizgidir. Komünist Parti bu boşluğu dolduracaktır.
Seçimin kendisininse iddia edildiği gibi özel bir önemi bulunmamaktadır. Yeniden yapılandırılacak olan meclis, AKP'yi Haziran Direnişi'nde halk süpürmek üzereyken, hükümete payanda olan meclistir. Hükümeti, kendisini istifaya çağıran kitlelerle diyalog kurmaya çağıranlar, aynı kitleleri darbecilikle suçlayanlar bugün halkın oylarını isterken AKP'ye alternatif olacaklarını iddia edebiliyorlar. Türkiye kolay çözümler ülkesi değildir. Oyun bugünkü güç dengelerinde çözeceği tek bir sorun bulunmuyor. Birilerinin de çıkıp halk kitlelerini seçime değil, örgütlenmeye çağırması gerekiyor. Komünist Parti seçimlere emekçi halkın, aydınların, gençlerin, kadınların örgütlenmesi için giriyor.
Laikliği, bağımsızlığı, halkların kardeşliğini, barışı, eşitliği, özgürlüğü birer erdem olarak benimseyen ve savunanlar, yaklaşan seçimlerde çaresiz değil. Bütün bu değerler zengin sınıfların diktatörlüğü sürsün diye iğdiş edildi, gerçek anlamından uzaklaştırıldı. Komünist Parti hem bu siyasi çürüme ve ahlaksızlığın karşısına dikilmek hem de çarenin bu ülkenin tarihinde görülmemiş bir toplumsal örgütlenmeden geçtiğini söylemek, bu sözü örgütlemek için seçimlere katılıyor.
Hırsızı, katili, yobazı baş tacı eden bu düzen yıkılacaktır, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.