Öncelikle sizlerden başlayalım. Nasıl haberdar oldunuz gelişmelerden, neler hissettiniz.
Serhan: Kırşehir’de değildim o esnada. Ankara’da idim. Ve fakat zaten günlerdir devam eden saldırılar ve provokasyonlar nedeniyle herkes gibi diken üstünde yaşananları takip ediyorduk. Pek çok ilde Kürt emekçilerine ve sol kesimlere yapılan saldırılar, yakılan parti binaları, Cizre’de yaşananlar olacakların ayak sesleriydi. Duyduğum an epey tedirgin oldum. Bu yaşananlar apaçık vahşetti. Kırşehir’de de pek çok esnaf ve kişiye saldırıları duydum. Burada yıllar öncesinde göç etmiş Kürtlere, 90’lı yıllarda gelenlere karşı acımasız bir linç kampanyası başlatılmıştı. Geldiğim gün hala diken üstündeydi insanlar.
Peki Gül Kitap Evi’nin farkı ve önemi neydi sizin için?
Serhan: Gül Kitabevini ilk kez soL gazetesinden duymuştum. Orta Anadolu’da bozkırın bağrında önemli bir vahaydı burası. Öğrencilerin, ilericilerin elle tutulur kitapları bulabileceği yegane yerdi. AKP tiyatrolara ve kitaplara saldırıyor başlığı vardı soL gazetesinde. Hatırlıyorum. Bu yaşananlar da AKP zihniyetinin tezahürüydü. Burada yakılmak istenen aydınlanmacı birikim, ilerici değerler ve halkların bir biriyle olan kardeşçe temasıdır. Bunun geriletilmesine izin veremezdik.
Neler gözlemlediniz?
Aras: Kitap bölümü tamamen yanmış kırtasiye bölümünde de ise telafisi zor bir zarar vardı. İçlerinden çıkan az sayıda da olsa kullanılabilecek eşyaları çevremizdeki dostlarımıza teslim ettik. İlgi çok fazla idi. Bu bizi mutlu etti. Pek çok insan bizlerle seferber olup canla başla Gül Kitabevi’ni yeniden kurmak için destek oldu.
Önce içerideki eşyaları tutuşturmaya çalışarak yangın çıkarmak istediklerini öğrendik. Ancak yangını çıkaran şeyin kendisi içeriye atılan Molotof olduğu düşünülüyor. Organize ve bilinçli bir tercih. Çünkü burası bu bölgenin, insanlığa ve onuruna dair kitapların satılabildiği tek yer. Saldıranların insanlığa ve kardeşliğe saldırdıkları belli. Ayrıca sadece kitap evinin kendisinde değil. Aynı zamanda bulunduğu binada da ciddi bir tehlike atlatılmış durumda.
Bir “Madımak felaketinden dönüldü” diyebilir miyiz?
Aras: Hem pratik açıdan hem de siyasi açıdan kesinlikle diyebiliriz. Öncelikle Sivas’ta yazarlarına yapılan saldırı Kırşehir’de kitaplara yapılmıştır. Dostlarımızın, kardeşlerimizin can kaybı yaşamamasının en temel nedenlerinden biri soğuk kanlı davranmaları ve provokasyona gelmemeleridir. Yoksa yapılan şey bir Madımak provasıdır. Ancak insanlık karanlığa boyun eğmiyor. El birliği ile Gül Kitabevi’ni yeni baştan kurmak için herkes seferber olmuş durumda.
Nâzım Hikmet Kültür Merkezleri de seferber olmuş durumda, gerek gönderdikleri insan desteği ile gerekse aydınlar ve yazarlar arasında ses getiren çağrıları ile beraber pek çok yazar ve yayınevi arıyor.
Serhan: Her yer moloz ve küle dönmüş durumda yanmayanlar eşyalar ise kullanılamayacak durumda. Sabah 9-10 gibi başlayan dayanışma akşam saatlerine kadar sürüyor. 4. günün sonuna gelirken işin büyük kısmını bitirdik diyebiliriz ama şimdi esas iş başlıyor. Çünkü şimdi binanın sıvası boyası ve yeniden kuruluşu var. Stant var stant ile az yanan kitapları satarak ve kurtarılabilen kitapları satarak da dayanışma ürünü olarak paylaşıyoruz.
Biz el birliği ile çalışıyoruz. Gündüz buraya destek olamayanlar ise evden yaptıkları yemekleri getiriyor.
32 yer var tahrip edilen. Gül Kitabevi bunlardan biri. Ciddi olan hasar ve ana hedeflerden biri Gül Kitabevi. Bizi takip eden insanların gözü arkada kalmasın. Boyun eğmeyenler el birliği ile burayı yeniden kuracak. 35 yıldır burada gül kitap evi burada.
Son olarak neler aktarmak istersiniz?
Serhan: Tüm Nâzım Hikmet Kültür Merkezileriyle temasa geçmeli insanlar. Bu mesele Kırşehir’in falan değil, memleketin kardeşlik ve aydınlanma mücadelesinin meselesidir. El birliği ile yeniden kuracağız. Yeniden kurmak yetmez. Buraya kitap yollayan yazarlar aydınlar ilerleyen aylarda buraya gelmeli. Kitaplara sahip çıkanlar okuyucuları unutmamalı.
Aras: Ben destek olan herkese, Boyun Eğme Tişörtlerini giyip yardıma koşan herkese teşekkür ediyorum. Özellikle de Kırşehir halkına. İnanıyoruz. Yeniden kuracağız.