Kılıçdaroğlu: Putin'in söylediği her şeyin altına imza attılar

CHP grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, 'Kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. Libya meselesiyle ilgili bizim söylediklerimizi Putin söyledi. Bize karşı çıktı, Putin’in söylediği her şeyin altına imza attılar. Ne oldu şimdi? Dış politikayı sen mi biliyorsun, ben mi biliyorum?' diye konuştu.

soL - Haber merkezi

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

'SİYASET KİRLİLİĞİ KABUL ETMEZ'

“Anayasa’nın 28. maddesine göre basın özgürdür, hürdür. Medyanın görevi gelişmiş demokrasilerde gücü denetler. Gücü elinde bulundurun kibir sahipleri havuz medyasını oluşturdular. Kendi gazeteleri kendi televizyonları. Ama o gazeteleri kimse okumuyor televizyonları da izlemiyor. Günün 24 saati aleyhimizde yayın yapıyorlar, kendilerine teşekkür ediyorum. Propagandamızı yapıyorlar. Verilmeyecek hesabımız yoktur nokta. Ama kibir abidesi zatın verilecek hesabı var. Trump ne dedi mal varlığını alıştırırım. Senin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bilmediği paran var ben onu biliyorum bak beni kızdırma demektir o. Erdoğan’ın ne demesi lazım: ‘Benim hesabını vermeyecek malım yok araştırmazsan namertsin.’ Ama demiyor. Bunu 82 milyonun vatandaşın vicdanına havale ediyorum. Başka bir devletin başkanı mal varlığıyla tehdit ediyor. Siyaset kirliliği kabul etmez.”

'SARAY'DA LALE DEVRİ YAŞANIYOR'

"18 yılında geldiğimiz nokta 2020 yılındaki asgari ücret açlık sınırının altında. İşsizlik çözülmedi. Saray'da oturanların hiçbiri işsiz değil. Saray'ın mutfağı zengin, çalışmaya ihtiyaçları da yok. Çöpten kağıt toplayanlardan haberleri yok, lale devri yaşıyorlar. Hiçbir şeyden haberleri yok.

İşsizliğin ne olduğunu bilmiyorlar. İşsizliğin nasıl bir felaket olduğunu bilmiyorlar. Anne işsiz baba işsiz çocuk işsiz elektrik parasını ödeyemiyorlar. İşsizliğin sosyal bir felaket olduğunun farkında değiller. Her belediye başkanımızın önünde 20 bin ile 100 bin insan arasında iş isteyenlerin dilekçeleri var. Erdoğan’ın önünde var mı dilekçe yok. Bu iktidar kimden yana fakir fukaradan mı yana hortumculardan mı yana. Adım gibi biliyorum bunlar hortumculardan yana. Verginin adaletle alınması lazım, verginin de adil olması lazım. Sosyal devlet için vergi alınır. Anayasa ne diyor herkes gücüne göre vergi öder. Herkes vergi veriyor, devletin tepesindeki insanlar yurt dışında naylon şirket kuruyorlar, vergi vermemek için. Anayasa’nın bu maddesi hiçbir anlam vermiyor. Milyonları var. Man Adası’nda şirket kuruyorsun, 15 milyon dolar kazanıyorsun. Ama vergi ödemiyorsun. Asgari ücretli vergi veriyor. Ekmek alırken vergi veriyor. Erdoğan çıksın söylesin böyle bir şey yoktur ama böyle bir şey var. Dünür orada Man Adası’nda."

'MEMLEKETTE ADALET YOK'

"Hakimler görevlerinde tarafsızdır. Hiçbir organ makam veya merci ya da kişi mahkemelere ve hakimlere emir veremez. Telkin veremez. Anayasa böyle diyor. Hayatın gerçeği ne papaz nasıl gitti ABD’ye? Bizim hakimden önce Trump'ın haberi var. Aylardır hapiste yatıyordu gazeteci. Ertesi gün mahkemeye çıktı hemen tahliye verdiler. Bu memlekette adalet yok hukuk yok.

Vergileri topladılar, toplanan vergiler ülke genelinde kullanılır refah için. 18 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Doğu ve güneydoğuda sanayide ciddi bir gerileme var. Bu şehirlerin çoğunda da ak partinin oyu CHP’den düşük. Vatandaşın düşünmesi lazım, elin oğlu balla besleniyor. Vatandaş bizim de çocuğumuz var demeli. Van iş adamları dernek başkanı Şemsettin bey diyor ki 25 yıldır böyle bir kriz yaşamadık, çoğu iş yeri kapandı diyor bunlar doğru. Peki bu paralar nereye gidiyor, şöyleyim size faize gidiyor, işçiye değil asgari ücretliye değil, faize gidiyor. Dernek başkanı kardeşim bak gidip oyu iktidarı veriyorsunuz onlar da sizden aldıkları parayı Londra’daki tefecilere veriyor. Bunların ödedikleri faiz ne kadar biliyor musunuz 163 milyar dolar. 163 milyar dolarla ülke kurarsınız.

Saman ithal eden ülke olduk, çöp ithal ediyoruz çöp, elin oğlunun çöpünün alıyoruz. Katma değeri yüksek mal neden üretemiyoruz. Bakın nereden nereye sanayiden başladık çöp ithal ediyoruz."

'DOĞU AKDENİZ'DE ANLAŞMA SON DERECE ÖNEMLİYDİ'

"Kendi toprağımızı IŞİD'den kaçırıyoruz. Nasıl bir dış politika bu. Süleyman Şahı kaçırdık. Erdoğan diyor ki İdlip'ten yeni göç dalgası gelecek. Erdoğan bunları saraya al, sarayda karınlarını doyur. 1 milyon kişiyi tutamayız sordum bunu. Doğu Akdeniz'de haklarımız var, denizde de haklarımız var, mavi vatanı da korumak zorundasınız. Yolu nedir, orada söz hakkı olan herkesle oturup sağlıklı diyalog kurmak lazım. Düşman ilan ederseniz onlar da sizi düşman ilan eder. Mısırı düşman ilan ettik onlar da Yunanistan'la BAE ile anlaştı. Kaybeden kim burada biz.

Bereketli bir yerde anlaşma yaptılar, Doğu Akdeniz'de anlaşma son derece önemliydi. Biz de buna evet dedik geciktiniz dedik hatta. Libya'da, Suriye'deki gibi bir politika izlemeyin iki tarafı barıştırın dedik. Türkiye Orta Doğu politikasında çatışma içinde olan tarafların yanında olmamıştır. Türkiye sorunları çözen olmuştur. Tarafları uzatacağız, Mısır'ı düşman ilan ettik ki Hafter'i de düşman ilan ettik. Bakana da dedim, 'Hafter'ler de Esad'la da konuşmanız lazım'.

Hükümetin izlediği dış politikanın bize ne faydası oldu? Karnı doymayan, işsiz milyonlarca vatandaşımız var; 40 milyar doları Suriyelilere harcadılar. Sonra da kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. Libya meselesiyle ilgili bizim söylediklerimizi Putin söyledi. Bize karşı çıktı, Putin’in söylediği her şeyin altına imza attılar. Ne oldu şimdi? Dış politikayı sen mi biliyorsun, ben mi biliyorum?"