İŞKUR'un işbaşı eğitim programı: İşe köle buluyorlar

İŞKUR'un istihdam seferberliği şamatası sürerken, uzun süredir uygulamada olan işbaşı eğitim programında sigorta primi yatmıyor, asgari ücretin altında ücret veriliyor, deneme süresinin sonunda bu şekilde çalıştırılanların yarısı kapının önüne konuluyor. Programın parası da işsizlik fonundan karşılanıyor!

soL - Ogün Eratalay

"TAİ TUSAŞ Motor Sanayii En Az 3 Bin TL Maaş İmkanıyla İŞKUR Üzerinden Personel Alımı Yapıyor"

Bir ilanda bu yazıyor. Yaşadığımız kriz koşullarında alıcısı da çok olacak bir ilan. Özellikle iş arayanlar bu tür ilanlara sıklıkla denk geliyor.

İŞKUR üzerinden personel alım süreci, ilanlarda durduğu gibi durmuyor ama.

Uygulama, ekonomik krizin gerçek içeriğini de çok iyi anlatıyor.

İŞKUR tarafından başlatılan kampanya Cumhuriyet tarihinin en büyük istihdam seferberliği olarak adlandırılıyor. 

İşbaşı eğitim programı olarak adlandırılan uygulama da bu seferberlik ruhunun içinde görülüyor belli ki. Uygulama işsiz yurttaşın İŞKUR'a başvurmasıyla başlıyor. İŞKUR, kişiyi başvuru yapmış olan uygun işyerlerine yönlendiriyor. Yönlendirme sonucunda işçiyle işveren görüşüyor ve karşılıklı talepler ortaya konuyor.

İş görüşmesinin olumlu geçmesi halinde kişi işe başlıyor.

'PRİMLERİNİZ YATMAYACAK, BEĞENİRSEK DEVAM EDERSİNİZ'

Ancak sektörüne göre değişmekle beraber 3, 6 veya 9 ay boyunca, örneğin kişi muhabirse 9 ay boyunca sadece İŞKUR'un vereceği asgari ücretin altında maaşla yetinmek durumunda. Bunun üzerine maaş desteği yapıp yapmamak, yol veya yemek masraflarını karşılayıp karşılamamak yeni patronun insafına bırakılmış durumda.

İşe başlayan kişinin bu süre boyunca hiçbir iş güvencesi olmaması bir yana kendisine ait emekliliğe esas sigorta primi de yatırılmıyor. Geçiş süresinin sonunda yeni patron kişinin "performansından memnun kalırsa" iş sözleşmesi hazırlayabiliyor ve kişi işe başlıyor. Ancak geçiş süresinde yaşadığı hak kayıplarının, maaş kaybının ve emekliliğe esas sigorta prim gün kayıplarının tazmini söz konusu olmuyor.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONUNDAN PATRONLARA KÖLE EMEĞİ

Uygulamanın patronlara kazandırırken, emekçilere kaybettirdiğinin açık itirafı uygulamanın formülünde var. Şöyle ki: Bir işyerinde İŞKUR'la anlaşılarak yapılan işbaşı eğitim programında çalıştırılan (ve İŞKUR tarafından ücreti ödenen) işçi sayısının yarısı kadar işe alımın sürenin sonunda yapılması zorunlu.

Yani İŞKUR aracılığıyla diyelim 500 kişi 6 ay boyunca asgari ücretin altında maaş ödenerek, primleri yatırılmaksızın bir işyerinde çalıştırıldıysa, 6 ayın sonunda o işyerinin 250 yeni işe alım yapması koşulu var. Bir başka deyişle çalıştırdığı 250 kişiyi 6 ayın sonunda kapının önüne koyma hakkı.

Aslında bu sayı 250'den fazla, çünkü işyerlerinin süre sonunda yapmak zorunda oldukları işe alım sadece sayı olarak sınırlanmış. Yani 6 ay boyunca 500 kişiyi maaşı İŞKUR'dan ödenecek şekilde kölelik koşullarında çalıştıran işyeri 6 ayın sonunda bambaşka bir 250 kişiyi işe alabilir.

Bütün hikayenin en önemli kısmı ise şu: İşbaşı eğitim programında işçilere verilen ücretler İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanıyor!