İnsan Hakları İzleme Örgütü 2019 yılı raporu yayımlandı

İnsan Hakları İzleme Örgütü 2019 yılına ait Dünya Raporu'na göre, Türkiye'de son dört yıldır hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanlarında ciddi erozyon yaşandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 2019 yılına ait Dünya Raporu'nu yayımladı. 

Raporda yürütmenin ve siyasetin Türk yargısı üzerindeki kontrol ve etkisinin artmasıyla mahkemelerin sistematik olarak asılsız suçlamaları kabul ettiği, ikna edici kanıtlar olmadan hükümetin siyasi muhalif olarak kabul ettiği gazeteci, muhalif siyasetçi, aktivist ve insan hakları savunucuları hakkında hüküm verdiği belirtiliyor.

'İNSAN HAKLARI SİCİLİ GERİLEDİ'

Örgütün, Amerika’nın Sesi tarafından aktarılan raporuna göre, 2018 yılı Temmuz ayında sona eren olağanüstü hal, Türkiye'nin insan hakları sicilini geriletti. Terör suçları suistimali, darbe girişimi sonrasındaki üçüncü yılda da devam etti. Raporda, “Adalet Bakanlığı verilerine göre 2019 yılı Temmuz ayı itibarıyla Gülen hareketiyle ilişkili oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılanların sayısı 69 bin 259, kriminal soruşturma altında olanların sayısıysa 155 bin 560” denildi.

Yargı reformunun Ekim ayında TBMM tarafından kabul edildiği ancak reform önerisindeki bazı muğlaklıkların Türk yargı sistemindeki derin noksanlıkları gidermek için somut önlemler almayı engellediği bilgisi de raporda yer alıyor.

HAPİSTEKİ GAZETECİ SAYISI ARTTI

Rapor, Türkiye'de 119 gazetecinin ”terör propagandası yaymak” ve ”terör örgütü üyesi olmak” gibi suçlamalar nedeniyle hapis yattığını, televizyon kanalları dahil medyanın büyük çoğunluğunun AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi çizgisini izlediğini kaydediyor. Kürt medyasında faaliyet gösteren gazetecilerin orantısız şekilde hedef alındığını belirten rapor, Güneydoğu'dan yapılan haberciliğin ağır kısıtlama altında olduğuna dikkat çekiyor.

Rapor, "Ağustos ayında alınan kararla internet yayıncılığının RTÜK denetimi altına girmesiyle birlikte YouTube üzerinden yapılan haber yayınlarının, Netflix gibi platformların, Periscope üzerinden yapılan sosyal medya yayıncılığının RTÜK yaptırımlarına maruz kalabileceği tehdidi ve internet yayıncılarına getirilen ruhsat zorunluluğu, online haber ve diğer içeriklerin daha fazla sansür altına girme riskini beraberinde getiriyor" görüşüne de yer veriyor.