HDP heyeti Suruç ön raporunu açıkladı: Görgü tanıklarının aktardıkları ‘dehşet verici’

Suruç’ta inceleme yapan HDP heyeti ön raporunu açıkladı. Görgü tanıklarının aktardığı bilgilere yer verilen raporda olayların ‘dehşet verici’ olduğu, ‘nefret dili’ kullanan iktidarın söyleminin de ‘endişe verici’ olduğu ifade edildi.

Haber Merkezi

HDP heyeti Suruç’ta yaşananlarla ilgili ön raporunu akşam saatlerinde açıkladı. HDP web sayfasında yer alan raporda ilk ziyarette AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile Şenyaşar ailesi arasında sözlü bir tartışma yaşandığı, herhangi bir kavga yaşanmadığı belirtildi. Yıldız ve yakınlarının daha sonra yeniden, daha kalabalık geldiği, çıkan kavgada silah çektikleri, Şenyaşar ailesinden bir kişiyi vurmalarından sonra, Şenyaşar ailesinden birinin tabancasıyla milletvekili Yıldız’ın ağabeyini vurduğu ifade edildi. Hastaneye götürülen yaralıların burada Yıldız’ın yakınları tarafından bıçak ve başka cisimler kullanılarak darp edilme sonucu hayatlarını kaybettiklerine görgü tanıklarına dayanarak raporda yer verildi. 

Raporda görgü tanıklarının aktardıklarının “dehşet verici” olduğu, “nefret dili” kullanan iktidarın söyleminin de endişe verici olduğu belirtilerek olayın aydınlatılabilmesi için barolar, İnsan Hakları Derneği başta olmak üzere tüm insan hakları örgütleri inceleme yapmaya ve olayın takipçisi olmaya çağrıldı.

İnceleme yapmak üzere 15 Haziran’da Suruç’a giden HDP heyetinde Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman milletvekili Ayşe Acar Başaran, Adana milletvekili Meral Danış Beştaş, Diyarbakır milletvekilleri Nimetullah Erdoğmuş, Sibel Yiğitalp ve Urfa milletvekili adayları ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir bulunuyordu.

HDP heyetinin hazırladığı ön raporda AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın 12 Haziran’daki ziyareti hakkında “25 yıldır Suruç Belediye binasının arkasındaki alanda esnaflık yapan Esvet Şenyaşar ve çocuklarının işlettiği işyerine 12 Haziran 2018 tarihinde seçim çalışması için gelen AKP Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekiler ile Şenyaşar ailesi arasında sözlü bir tartışma yaşanmış ve tartışma kavga yaşanmaksızın sonlanmıştır” bilgisi verildi.

Yıldız ve yakınlarının 14 Haziran günü Şenyaşar ailesinin işyerine yeniden geldiği belirtilen raporda “Sözlü olarak başlayan tartışma bu defa şiddete dönüşmüş, milletvekili adayı Yıldız ve beraberindekiler Adil, Celal ve Ferit Şenyaşar kardeşlere uzun namlulu silahlar ve tabancalar kullanmak suretiyle saldırmışlardır” denildi. Saldırı sonucunda yaralan Esvet Şenyaşar'ın iki oğlunun Suruç Devlet Hastanesi acil servisine, üçüncü oğulun ise Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne götürüldüğü, baba Esvet Şenyaşar’ın Suruç Devlet Hastanesi’ndeki oğullarının yanına yürüyerek gittiği ifade edildi.

Daha sonra AKP milletvekili Yıldız’ın talimatıyla hastanedeki güvenlik kameralarının tahrip edildiği, oğullardan birinin acil serviste tedavi altındayken, diğer oğulun hastane önünde öldürüldüğü, baba Esvet Şenyaşar’ın da başına oksijen tüpüyle vurularak ağır yaralandığı vurgulandı. Gaziantep’e götürülen Esvet Şenyaşar’ın 15 Haziran’da hayatını kaybettiği kaydedildi.

Heyetin olay yeri ziyaretinde alanı net şekilde gören güvenlik kameraları ve 360 derece açıyla görüntü alan Mobese kameraları bulunduğunu tesbit ettiği raporda yer alıyor. 

Ayrıca bilgilerin olay günü orada bulunan birçok müşteri ve esnaf tarafından teyit edildiği de vurgulandı. Olayın tanıklarına dayandırılarak ön raporda yer alan bilgiler şöyle:

  • 14 Haziran günü saat 15:30 sıralarında Suruç’ta bulunan “Bir Milyoncu Sokağı” olarak adlandırılan sokakta AKP Urfa Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız, beraberindeki heyet ve silahlı korumalarıyla birlikte esnaf ziyareti gerçekleştirdiği sırada İstanbul Ucuzluk Pazarı isimli işyeri sahibi Esvet Şenyaşar ve ailesine ait dükkana girdiklerinde oğul Celal işyerinin içerisinde iken, bir diğer oğul Adil Şenyaşar işyerinin kapısındadır.
  • Adil’in, Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız içeri girmek isteyince “Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor” demesi üzerine Yıldız “Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun” demiş ve taraflar tartışmaya başlamış ve İbrahim Halil Yıldız’ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil’e tokat atmıştır. Tartışma büyüyünce korumalarca Adil Şenyaşar’ın bacağına silahla ateş edilmiştir.
  • Bu arada vekil adayının koruma ve yakınları, Adil Şenyaşar’a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etmişlerdir. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkanda bulunan Adil Şenyaşar’ın kardeşi Ferit Şenyaşar, kardeşi Adil’in vurulduğunu duyunca olay yerine tabanca ile gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateş açmış, o anda karşılıklı açılan ateş sonucu milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız ve ismi tespit edilemeyen başka bir kişi ile beraber Celal Şenyaşar olay yerinde yaralanmıştır. Yaralananlar Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Yaralılar hastaneye vardıklarında milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız vefat etmiştir.
  • Bunun üzerine vekil adayının yakınları Celal Şenyaşar’ı tedavi altında bulunduğu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diğer kesici aletlerle öldürmüşlerdir.  Diğer yaralı Adil Şenyaşar ise tabanca ile vurularak hastane içerisinde hemşire ve doktorların gözü önünde öldürülmüştür. Bu sırada baba Esvet Şenyaşar hastaneye gelmiş, hastane acil girişinde milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları tarafından linç edilmeye çalışılmış ve orada bulunan tüp benzeri bir metal ile kafasına vurulmuştur. Milletvekili adayı yakınları aynı zamanda hastanede bulunan kameraları kırmış ve delilleri yok etmeye çalışmışlardır.
  • Yaşanan olayla ilgili olarak tanık anlatımlarına başvurulmaya çalışılmış, ancak birçok tanık beyanda bulunmasına rağmen güvenlik gerekçesi ile isim bildirmek istememiştir.

TANIK ANLATIMLARI

Ön raporda yer alan tanık anlatımları ise şu şekilde:

  • İsmini vermekten çekinen ve olay esnasında hastanede olan bir şahıs: "Saat 17:00 sıralarında bir yakınımı ziyaret etmek amacıyla hastaneye gitmiştim. Tam o saatte hastaneye yaralıların getirildiğini öğrendim, hastanenin içi ve dışı çok kalabalıktı. Suruç’ta herkes birbirini tanıdığı için AKP Milletvekili adayı ve Şeyis köyünden olan İbrahim Halil Yıldız’ın akrabaları birdenbire hastaneye doldu. Milletvekili adayının yakınları hastaneye girerken kapıda birçok çevik kuvvet polisi vardı, ancak polisler bu kişilerin içeri girmelerine engel olmadılar. O sırada korktuğum için hastane içerisine girmedim, ancak dışarıya sesler geliyordu Kürtçe  “me quşt, me quşt - (öldürdük, öldürdük)” diye bağırıyorlardı. İçeriden silah sesleri geliyordu. Ve alkışlamaya başladılar. Havaya ateş açtılar. Havaya ateş edilmesinin ardından polisler, bu grubu ikaz edip dağılın dedi. Grup dağılmayınca polisler de havaya ateş açtı. Polisler o anda kimseyi gözaltına almadı."
  • İsmini vermekten çekinen Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli bir sağlık çalışanı beyanında şunları söylemiştir: "Olay günü 15:50 sıralarında soyadı Yıldız olan bir yaralıyı Suruç Devlet Hastanesine getirdik, geldiğimizde AKP Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız hastanedeydi. Hastane içinde ve bahçesinde polisler vardı. Akabinde 16:00 sıralarında ise durumu nispeten hafif olan başka bir yaralıyı Urfa merkeze, hastaneye götürdük. Ben Suruç’a döndükten sonra Celal, Adil başka hastanelere sevk edilmiş, ancak hastane bahçesinde toplanan Yıldız ailesine mensup taraftarlarca sevklerine izin verilmemiştir. Ambulansların anahtarlarına el konuldu, tekerlerine ateş açılarak patlatıldı, ambulansın ön ve arka camları kırıldı ve şoför arkadaşlarımız bu grup tarafından ölümle tehdit edildi ve darp edildi. Yine olay yerinde bu grup tarafından bir askerin burnu kırılarak darp edildi. Bütün bunları yatıştırmak amacıyla milletvekili Eşref Fakıbaba taraftar grubu sakinleştirmeye çalışsa da başarısız oldu. Esvet Şenyaşar yürüyerek hastaneye gelmesine rağmen Yıldız ailesi taraftarlarınca acil servisin sarı alanında kafasına oksijen tüpüyle vurularak linç edilmeyle çalışıldı. Esvet Şenyaşar’ın başının ezilmesiyle fışkıran kan, acil servisin sarı alanındaki duvarına fışkırmıştır. Gece geç saatlerde ise kan izlerinin olduğu bu alan yıkandıktan sonra boyanmıştır. Acil servis bölümündeki kameraların ise tahrip edildiğini gördüm, ayrıca olayın yaşandığı acil servise saat gece 2 sularında savcının geldiğini de gördüm."
  • İsmini vermek istemeyen bir komşu işyeri sahibi tanık beyanında şunları söylemiştir: "Aslında son 3 gündür dükkanlarımızın bulunduğu yere geliyorlardı. 13 Haziran’da da geldiler, biz de esnaf olarak size oy yok dedik. Bir gün sonra daha kalabalık geldiler, hazırlık yapmış gibilerdi. 30’a yakın adamla geldiler. Esnafın dağıttığı sarı kırmızı yeşil toka ve pili ve aksesuarları toplamamızı istediler. Bu sırada sözlü bir tartışma yaşandı. AKP’li vekilin adamları arkadaşımıza tokat attı. Sonra tartışma daha da büyüdü. Esnafta silah yoktu ama onlar silah sıktı, Celal ve Adil kendilerini sopa ve bıçakla korumaya çalıştı. Bu olaylar polislerin gözü önünde yaşandı, sivil polisler izliyordu. Yaralıları dahi hastaneye doğru dürüst kaldıramadık."
  • Konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Servet Gören: "AKP milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız ve kardeşleri bir esnafın, tuhafiyecinin dükkanına giriyor. Esnaf da duruma tepki gösterince silahlı kavga çıkıyor. Onlar da saldırıyor. Hastaneye götürülen baba ve oğlu da orada katledildi.” 

ÖN RAPORDA YER ALAN DİĞER SAPTAMALAR

  • Türk Tabipler Birliğinin yerel kaynaklarından aldığı bilgiye göre hastanede olay sonrası herhangi bir güvenlik önleminin alınmamış, savcılık tarafından soruşturmaya konu edilen olayla ilgili olarak delillerin sağlıklı bir şekilde toplanmasına yönelik bir çalışmanın yapılmamış, savaş alanı haline gelen hastane acil servisinde her yerin temizlenmiş, olayla ilgili delillerin korunması yönünde önlem alınmamış, kameralar tahrip edilmemiş, doktor ve sağlıkçılar ile yapılan görüşmelerde ciddi bir güvenlik zafiyetinin olduğu anlaşılmış, hastaneye yaralıların gelmesiyle birlikte 100-150 kişilik bir grubun hastaneye gelip yaralılara hunharca saldırdığı kimi yaralıların kesici aletlerle boğazlarının kesildiği, kimi yaralıların kafalarının oksijen ve yangın tüpüyle ezildiği ve ayrıca yaralıların kurşunlandığı belirlenmiştir.  
  • Hastanede öldürülen baba ve oğlu Celal'ın öldürüldüğünü gösteren kamera kayıtları muhafaza altına alınamamıştır. Acil servisteki kan izleri olay yeri inceleme ekibi gelmeden temizlenmiştir. Duvarlardaki kan lekeleri alelacele temizlenerek yeniden boyamış ve deliller ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Sağlık çalışanlarıyla yapılan görüşmelerde tehdit edildikleri ve konuşmak istemedikleri gözlemlenmiştir.
  • Hastanedeki linç girişimi esnasında hastanede Urfa Valisi, Suruç Kaymakamı, Bakan Eşref Fakıbaba'nın hastane dışında hazır oldukları görgü tanıklarınca tespit edilmiştir. Yine olay saatinde milletvekilimiz Nimettullah Erdoğmuş’la yaptığı telefon görüşmesinde Urfa Valisi kendisinin de hastanede olduğunu belirtmiştir.