Havuz'un gözü light AKP'de: Erdoğan hepsini dövecek!

AKP/Yeni Parti gerilimi yükselmeye devam ediyor. Davutoğlu ve ekibinin AKP'den ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi sonrasında kulisler de hareketlendi. AKP'den çok sayıda istifa haberleri gelirken, Erdoğan'ın da 'Yeni parti' girişimlerine çok sert şekilde gireceği havuz medyasının gündemine düştü. Ali Babacan'ın parti kuruluş tarihinin belli olduğu…

soL- Yavuz Karamahmutoğlu

AKP/Yeni Parti gerilimi yükselmeye devam ediyor. Davutoğlu ve ekibinin AKP'den ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi sonrasında kulisler de hareketlendi. AKP'den çok sayıda istifa haberleri gelirken, Erdoğan'ın da 'Yeni parti' girişimlerine çok sert şekilde gireceği havuz medyasının gündemine düştü. Ali Babacan'ın parti kuruluş tarihinin belli olduğu iddiası da havuzun bugünkü gündemindeydi. Havuzda 'Yeni parti'/AKP, Erdoğan, Ali Babacan ve Davutoğlu kulisleri ve tartışmaları son hızla devam ediyor. İşte havuzun bugünkü AKP/'Yeni parti' tartışması... 

'ERDOĞAN ÇOK SERT GİRECEK'

Hürriyet gazetesi köşe yazarı Abdulkadir Selvi, 'Yeni parti'- AKP gerilimindeki gelişmeleri bugünkü köşesine taşıdı. Selvi, "Erdoğan yeni parti işine çok ert girecek" dedi.

Selvi'nin "AK Parti kulisleri hareketli" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Erdoğan, Davutoğlu’yla ilgili süreci başlattı. Davutoğlu’nun ihraç süreci tamamlandıktan sonra radarı Abdullah Gül-Ali Babacan partisine çevirecek. Abdullah Gül’ün memleketi olması nedeniyle Kayseri programı önemli.
Erdoğan yeni partilerle ilgili mesajlarının dozunu her geçen gün arttırmaya başladı. Şimdilik bunlar iyi günleri diyebilirim. Çünkü Erdoğan yeni parti işine çok sert girecek.

'GÜVENİNİ YİTİRMİŞTİ'

Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu Erdoğan'ın Davutoğlu ile ilgili geçmiş görüşlerini bugünkü köşesine taşıdı. Müderrisoğlu, "Davutoğlu'na güvenini yitirmişti" dedi.

Müderrisoğlu'nun "Güven zincirinin kopuşu!" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Eski Başbakan Davutoğlu, şayet birkaç ay daha görevde kalsaydı, güvenlik bürokrasisi başta olmak üzere devlet kurumları ciddi gruplaşmanın eşiğindeydi.
‘Reisciler-Hocacılar’ ikilemi, söylem olmaktan çıkarak fiiliyatta krize dönüşmekteydi.
Erdoğan, Davutoğlu’na güvenini yitirmişti ve bu hususu partinin yetkili isimleriyle de paylaşacak aşamaya gelmişti.

15 EYLÜL'DE BASIN AÇIKLAMASI YAPACAKLAR

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, ‘yeni parti’ hazırlıklarında olan eski bakan Ali Babacan’ın yeni partinin duyurusunu 15 Eylül’de yapacağını iddia etti ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘yeni parti’de yer almayacağını ileri sürdü.

Altaylı'nın "Babacan'dan erken start gelebilir" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Efendim Ali Babacan sahneye çıkmaya karar verdi.
Kendisinin ve yanındaki arkadaşlarının sessizliği bu ayın ortasında kırılıyor. Muhtemelen 15 Eylül’de bir basın açıklaması yapacaklar.
Resmi ve net.
Bunun nasıl olacağına henüz karar veremediler.
************
Başından beri tartışılan bir diğer soru ise “Kimler var bu işin içinde.
Bu ayın ortasında bu konuda da bazı gelişmeler olabilir.
Ancak iki ismin olmayacağını peşin peşin söyleyeyim
Beşir Atalay yok.
Aktif olarak hareketin içinde görünmeyecek, sahnede olmayacak. Diğerleri konusunda çok büyük bir netlik yok. Ali Babacan bu konuda kararı yol arkadaşlarına bırakıyor.
Abdullah Gül de yok.
Kesine yakın bilgilere göre, Abdullah Bey de sahnede, kamuoyu önüne çıkacak ekipte yer almayacak.
Fikren, zihnen, ruhen var ama fotoğrafta yok.
En azından şimdilik yok.

'PAHALI BİR YÖNTEM'

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kiras 'Yeni Parti/AKP' gerilimine dönük değerlendirmelerini köşesine taşıdı. Kiras, "bir siyasi hareketin halkta karşılığı varsa bunu engellemenin yolu yoktur. " dedi.

Kiras'ın "yeni parti girişimleri için iki model" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Bugün AK Parti’nin mevcut yönetiminin yapması gereken toplumun veya tabanının kendisinden ümidini kesmesine mâni olacak adımları atmasıdır. Rakiplerinin yolunu kesmek için –boş yere– uğraşmak değil. Çünkü bir siyasi hareketin halkta karşılığı varsa bunu engellemenin yolu yoktur. Belki ancak akıbeti bir süre geciktirmek mümkün olabilir. Ama bu da pahalı bir yöntemdir.

Buna mukabil, AK Parti’den kopup yeni bir hareket başlatmak isteyen kadroların yapması gereken ise geçmişte bu çatı altında yaptıkları güzel hizmetleri hatırlatmak ve kendilerinden sonra her şeyin kötüye gittiğini anlatmak olmamalı herhalde. Bunun yerine kendilerini yeni bir seçenek yapan özelliklerini ve ülke için tasarladıkları yarını mümkün kılacak siyaseti topluma anlatmak zorundalar.