Fıkıh-Der davasında sanıkların tahliye talebi reddedildi

Fıkıh-Der’e bağlı Kuran kursunda çok sayıda çocuğa cinsel istismarda bulunmak ve eziyetten tutuklu yargılanan 3 sanığın tahliye talepleri reddedildi. Mahkeme Başkanının 3 kez şikayetçi olup olmadığını sorduğu halde beyanda bulunmayan ve oğlunun yalan söylediğini iddia eden baba ise çocuğunun ifadesinden sonra söz alarak şikayetçi olduğunu söyledi.

İstanbul Ümraniye’de Fıkıh-Der'e bağlı Kuran kursunda yatılı kalan çok sayıda çocuğa cinsel istismardan 3 kişinin tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü.

Tutuklu sanıklar dernek başkanı Ömer Işıktekin ve kurs eğitmenleri Hacı Serkan Bektaş ile Tarık Bektaş tahliyelerini talep etti. Mahkeme sanıkların tutukluluklarının devamına, bir sonraki duruşmanın 10 Aralık’ta yapılmasına karar verdi.

Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ile avukatları ve 6 mağdur çocuk ile aileleri katıldı.

OĞLUNUN İFADESİNİN ARDINDAN ŞİKAYETÇİ OLDU

DHA’nın haberine göre Mahkeme Başkanı Zeynep Durdu Ak’ın üç kez şikayetçi olup olmadığını sorduğu halde beyanda bulunmayan ve oğlunun yalan söylediğini öne süren baba E.Ö. de oğlunun ifadesinin ardından söz alarak, "Gerçeklerin ortaya çıkması için şikayetçiyim" dedi.

Mahkeme Başkanı Ak, mağdur çocuklardan birine yönelik olarak hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunun geldiğini, raporda çocuğun ruhsal sağlığının bozulduğu yönünde görüş bildirildiğini belirtti.

SANIKLARIN KAPALI DURUŞMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Sanıkların avukatları “kişilik haklarının korunması”nı gerekçe göstererek duruşmanın kapalı yapılmasını talep etti. Mahkeme talebi oy birliğiyle reddetti. Kursun sorumlusu Ömer Işıktekin’in yeğeni olduğunu söyleyen A.E.I., tanık olarak dinlendi. 2013-2017 yılları arasında davaya konu yatılı kursta kaldığını söyleyen A.E.I, iddianamede belirtilen cinsel istismar veya kötü muameleye ilişkin herhangi bir tanıklığı olmadığını söyledi.

MAHKEME BAŞKANI: ‘ÇOCUĞUNUN ARKASINDA MISIN?’

Duruşmada mağdur çocuklar H.R.Ö. ve M.E.Ö.'nün babaları E.Ö. dinlendi.

E.Ö.'nün mahkeme başkanının üç kez üst üste şikayetçi olup olmadığını sorması karşısında beyanda bulunmaması ancak oğlunun ifadesinin ardından söz alarak şikayetçi olduğunu söylemesi dikkat çekti.

DHA'nın haberinde mahkeme başkanı ile E.Ö arasındaki diyalog şöyle aktarıldı:

Bir oğlunu 2008-2009 diğerini de 2013-2014 yıllarında kursa verdiğini anlatan E.Ö., "Oğlum M.E.Ö., yatılı kaldığı sürece bana herhangi bir şikayette bulunmadı" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Zeynep Durdu Ak, çocuğun “Babam arkamda durmuyor" dediğini hatırlattı. Bunun üzerine E.Ö., "H.R.Ö. bir iki kere kursa gitmek istemediğini söyledi. Ben bunu çocuk tepkisi olarak düşündüm" dedi.

Mahkeme Başkanı Ak, "H.R.Ö.'nün başına o kadar şey gelmiş. En çok mağdur olan çocuk. Bu çocuk neden böyle söylüyor. Çocuğunun arkasında mısın? Farkında mısın, senin çocuğunun anlattıkları çok vahim" dedi.

E.Ö., bu soru üzerine, "Çocuğum niye bunları söylüyor bilemiyorum. Fakat her iki çocuğumun da arkasındayım. Karakolda sanık Ö.İ.'nin oğluma cinsel istismarda bulunduğunu söylediler. Ben de yalan olduğunu söyledim. Çünkü benim oğlum yalan söylüyor. İmam Hatip’e liseyi dışarıdan okusun diye yazdırdım. Bir sene sonra sınavlar geldiğinde hiç okula gitmediğini öğrendim. 'Burada bana yalan söyledi bu da yalandır' dedim" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Ak, "Böyle bir konuda niye yalan söylesin, kendisi için de çok kötü bir durum” dediğinde baba E.Ö., "Bir insan çocuğunun başına böyle bir şey gelirse nasıl tepki göstermez. Buna sinirlendim. Benim ve sanık Ö.I.'nın üzerinden rant sağlamaya çalışıyorlar" dedi. Baba E.Ö., Başkan Ak'ın, "Sen çocuğunla konuştun mu, bu kadar şey anlatıyor" şeklindeki sorusunu, "Buna fırsatım olmadı" sözleri ile yanıtladı.

Başkan Ak bu kez, "Şikayetçi misin" diye sordu. Baba E.Ö., "Böyle bir şey olup olmadığını bilmiyorum" dedi.

Başkan Ak, "Çocuk burada senden destek bulamadığı için anlatmadığını söyledi. Senin de çocuğunu dinlemen gerekmiyor mu? Bu çocuklar senin. Şikayetçi misin" dedi.

E.Ö., "Bu işi sizin adaletinize bırakıyorum. Şikayetçiyim veya değilim diyemiyorum" dedi.

'EŞİNDE Mİ YALANCI'

Başkan Ak, E.Ö.'ye "Eşin, sanık için 'çocuklarımla harem kurmuş' dediğini hatırlattı. E.Ö. de, "Eşim yalan söylüyor" dedi. Bunun üzerine Başkan Ak, "Eşinde mi yalancı" diye sorduğu E.Ö., "Eşim yalancı değil, bu olayda yalan söylüyor" dedi.

Tanık olarak dinlenen 7 kişi ise iddianamede anlatılan olaylara tanıklık etmediklerini söylediler.

Mağdur Y.E.T, sanık Ömer Işıktekin'in 3 yıl boyunca kendisine cinsel istismarda bulunduğunu belirterek, "Her istediğinde çağırıyordu" dedi. Sanık avukatının, "Niye karşı çıkmadın isteyerek mi yaptın?" diyerek sorduğu Y.E.T, "Niye isteyeyim. 13-14 yaşındaydım. Kafam basmadı" diyerek yanıtladı.

'BABAM BANA NİYE İNANMIYOR'

Müşteki H.R.Ö. ise "Babam oraya güvendi. Her şeylerini ona verdi. Emin olun o soruyu ben de kendime soruyorum. ‘Babam bana niye inanmıyor’ diye. Yalan olsaydı sadece ben değil bütün arkadaşlarım 'istismara uğradım' derdi. 17 yaşında bir çocuk bu lekeyi üzerine alır mı? Ev beni boğuyor. Çağırsa da gitmiyorum. Yüzünü görünce bu olayı hatırlıyorum. Olayı en baştan anlattım. ‘İnanıyorum’ dedi. Önce inanmıştı. Utanıyordum. Kendi günahım varmış gibi korkuyorum” dedi.

OĞLUNUN İFADESİNİN ARDINDAN ŞİKAYETÇİ OLDU

E.Ö., oğlunun ifadesinin ardından söz alarak, "Gerçeklerin ortaya çıkması için şikayetçiyim" dedi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kuran kursunda 2014-2016 yılları arasında şiddet uygulandığı, plastikten yapılmış çekiç benzeri bir aletle ve içi bozuk para dolu bir çanta ile çocukların dövüldüğü, bazılarının da cinsel istismara uğradıkları belirtiliyor.

İddianamede bu kapsamda, sanık Ömer Işıktekin'in 6 mağdur çocuğa yönelik "çocuğa karşı cinsel saldırı", "Çocuğa karşı eziyet", "Çocuğa karşı nitelikli cinsel saldırı" suçlarından toplam 35 yıl 6 aydan 142 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Kursta eğitici olan sanık Hacı Sekan Bektaş'ın 2 çocuğa karşı "çocuğun cinsel istismarı" suçunu işlediği gerekçesiyle 24 yıldan 45 yıla hapis cezası istenen iddianamede, yine kursta eğitici olan Tarık Bektaş'ın da bir çocuğa karşı "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 30 yıl 6 aydan az olmamak üzere hapisle cezalandırılması isteniyor.