Eski Adalet Bakanı Ergin'den 'FETÖ'nün siyasi ayağı' çıkışı: Düzenleme ortak iradeyle geçti

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, '2009'da askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanma teklifini getirenler araştırılsın' demişti. Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den Başbuğ'a yanıt geldi.

soL - Haber merkezi

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “Fetö’nün siyasi ayağı” için örnek gösterdiği “asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanması”na ilişkin 2009 tarihli düzenlemenin “AB’nin kısa vadeli” uyum düzenlemelerinden olduğunu ve parlamentonun yaptığı bir düzenlemenin “kriminalize edilmesini kabul edemeyeceğini” söyledi.

Tartışılan yasanın TBBM’ye geldiği dönemde Adalet Bakanı olan ve Meclis’teki görüşmelere de hükümeti temsilen katılan Ergin, düzenlemeyle ilgili eleştirilere yazılı açıklamayla yanıt verdi.

Ergin, “Avrupa Toplulukları Komisyonu’nun 26 Şubat 2008 günlü “Katılım Ortaklığı Belgesi’nde Konsey’in Türkiye’den “ordu üzerindeki sivil kontrolün AB üye ülkelerindeki uygulamalarla uyumlu hale getirilmesine devam edilmesi, ordunun siyasi konulara müdahale etmemesinin ve sivil idarenin ulusal güvenlik stratejisinin oluşturulması ve uygulanması da dâhil olmak üzere güvenlikle ilgili mevzularda denetim işlevlerini tam olarak kullanmasının sağlanması. Askeri mahkemelerin yargı yetkisinin askeri personelin askeri görevleriyle sınırlandırılması ile ilgili kısa vadede düzenleme yapmasını talep etmiştir” görüşüne yer verdi.

Hükümetin iradesi doğrultusunda 25 Haziran 2009’da TBMM’deki görüşmelerde önerge ile ”Sivillerin hiçbir koşulda askeri mahkemelerde yargılanmaması ve asker kişilerin sadece askerlik hizmetiyle ilgili fiillerinin askeri mahkemelerde yargılanması” hükmünün eklendiğini kaydeden Ergin, söz konusu düzenleme öncesinde siyasi parti gruplarının ziyaret edildiğini ve prensipte anlaşmaya varıldığını ifade etti.

'ORTAK İRADEYİ YANSITAN ÇALIŞMALAR',

Önerge üzerinde mutabakat sağlanması nedeniyle görüşmelerde herhangi bir konuşmanın yapılmadığını belirten Ergin, şu görüşleri dile getirdi:

“Anayasa Mahkemesi, 20 Ocak 2010 günü, bu düzenlemenin bir kısmını iptal etmiştir. Takip eden süreçte, 12 Eylül 2010 referandumuyla Anayasa’nın 145. Maddesine aynı mahiyette bir düzenleme girmiş, TBMM’de nitelikli çoğunlukla kabul edilmiş ve referandumda da onaylanmıştır. Nihayetinde 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğinde disiplin mahkemeleri dışında Askeri Mahkemeler tamamen kaldırılmıştır.

Tüm bu çalışmalar iktidar partisinin, hükûmetin, meclis grubunun ortak iradesini yansıtan çalışmalardır. Bireysel inisiyatifle yapılabilecek şeyler değildir. Önerge, Genel Kurul’da, büyük bir çoğunlukla ve reddi yönünde oy kullanılmaksızın kabulü ile TBMM’nin iradesi haline gelmiştir. Nitekim bu düzenlemenin dayanağı olan ortak irade bugüne kadar süregelmiştir.

Parlamento, halkın iradesinin en geniş biçimde temsil edildiği mercidir. Parlamento çatısı altında (üstelik Avrupa Birliği ile yürütülen müzakere sürecinde ilerleme sağlamak maksadıyla) yapılan şeffaf bir yasama faaliyetinin kriminalize edilmek istenmesinin asla kabul edilemeyeceğini saygıyla bildiririm.”