Erdoğan 9 bölgeyi 'hassas koruma bölgesi' ilan etti ama... Saldırının önünde engel yok!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yayımlanan bir kararla 9 bölgeyi 'hassas koruma bölgesi' ilan etti. Ancak yapılan son değişikliklerin ardından 'Kesin Korunacak Hassas Alan' ilanının hiçbir anlamı kalmamış durumda.

Kadir Sev

Bugün Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararlarıyla 8 Doğal SİT alanı ile Ayder Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Kesin Korunacak Hassas Alan (KKHA) ilan edildi:

1- Antalya İli, Muratpaşa İlçesi Sınırları İçerisinde Bulunan Lara Kıyı Bandı 

2- Denizli İli, Honaz İlçesi, Yukarıdağdere Mahallesinde Bulunan Saklıgöl 

3- Denizli İli, Buldan İlçesi Sınırları İçerisinde Bulunan Kamara Traverten Sırtı

4- Muğla İli, Menteşe İlçesi Sınırları İçerisinde Bulunan Özlüce

5- Osmaniye İli, Kadirli ve Düziçi İlçeleri Sınırları İçerisinde Bulunan Karatepe Aslantaş

6- Van İli, Gevaş İlçesinde Bulunan Kuzu Adası

7- Antalya İli, Serik İlçesi Sınırları İçerisinde Bulunan Zeytintaşı Mağarası

8- Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi Sınırları İçerisinde Bulunan Ayder Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi

9- Adana İli, Karataş İlçesi Sınırları İçerisinde Bulunan Tuzla Gölü

ÇİVİ BİLE ÇAKILAMAYACAK MI?

Kesin Korunacak Hassas Alan kavramı, çevre korumayı düzenleyen yasalarda yapılan değişikliklerden önceki 1.Derece SİT alanı kavramına karşılık geliyor.

Her ne kadar Yasa ve Yönetmeliğinde “mutlak korunması gereken alanlardır” sözleriyle tanımlanıyorsa da Koruma kurulu kararlarıyla “zorunlu olan alanlarda, teknik altyapı; kanalizasyon; içme suyu; doğalgaz hattı; enerji nakil hattı; Devletin güvenlik ve emniyeti gibi zaruret arz eden yapılara” izin veriliyor.

Ayrıca turizmi ve ticareti geliştirmek, ülkeye döviz kazandırmak gibi amaçlar için “üstün kamu yararı” kavramı yardıma çağrılarak koruma kuralları esnetilebiliyor.

Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde Başkanı, yargı paketinde üstün kamu yararı kavramına özel bir vurgu yapmış, yargının idarenin tercihlerine dokunamayacağı bir anlayışla düzenlenmesini önermişti.

Kısaca söylersek bir bölgenin Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edilmesinin pek fazla anlamı yok. Doğaya/çevreye düşmanca davranışlar ancak halkın direnişiyle dizginlenebiliyor.

AYDER YAYLASININ DURUMU NE OLACAK?

2006 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla “kültür ve turizm koruma gelişim bölgesi” ilan edilen Ayder Yaylası, bugün yayımlanan CB Kararıyla KKHA kapsamına alındı. Neden böyle bir değişikliğe gerek duyulduğunu bilemiyoruz. Pek hayra alamet değil…

Ayder yaylası birkaç aydır gündemden düşmüyor. Tayyip Erdoğan “kirlettik, rezil ettik” dedi, salıncaklara bile karşı çıktı toplatıldı. Doğal biçimini korumayı amaçladıklarını hiç düşünmeyelim. Ayder bölgesi konuşulurken Kentsel dönüşüm; TOKİ; iki katlı yatay yapılar; otopark; oteller gibi sözcüklerini giderek daha sık duyuyoruz.

Karadeniz yaylalarını açacakları yollarla birleştirmeye çalışıyorlar. Ayder Yaylasından, çevresindeki Ausor, Hüser, Kavron yaylalarına açılacak yollar yapılaşmayı artıracak, nüfus yoğunluğu artacak, altyapı yetmeyecek yenilerinin yapılması gerekecek ve bu sarmala dönüşecek. 

Koruma yasaları, güvenliğin gerektirdiği yapılarla, elektrik, doğalgaz, kanalizasyon gibi zorunlu teknik altyapıya izin veriyor nasıl olsa.