Dünyamız sosyalist olsaydı, koronanın hali ne olurdu?

Halk sağlığı uzmanı Doç. Dr. İlker Belek, kapitalizmin virüs salgını karşısındaki aciz durumuna dikkat çekerken, 'Dünyamız sosyalist olsaydı, koronanın hali ne olurdu?' sorusunu yanıtladı.

İlker Belek

Korona dünyayı, dünya kapitalist düzenini vurdu.

İtalya şimdi korona günlerinde kapitalizmin resmidir.

Şu aşamanın gerekli önlemleri belli: Gıda üreten, dağıtan, satan işyerleri ile sağlık, enerji sektörlerindeki kurumlar hariç her yer kapatılacak, toplu halde bir araya gelinmeyecek.

Hastalığın hızla yayılmasının nedeni kapitalist düzenin dünyayı yaşanmaz bir hale getirmiş ve salgın sürecinde gerekenleri yapmamış olması. 

Üstelik hükümetler karantina uygulaması başlatıp, işyerlerini kapatınca başka sorunlar ortaya çıkıyor, salgın başka sorunları görünür hale getiriyor:

Bu işyerlerindeki emekçilerin ücretini kim ödeyecek? 

Özel sektöre kim laf geçirecek? 

Sömürüye ses çıkarmasın, boyun eğsin diye her tür baskıcı ve ideolojik araçla örgütsüzleştirilmiş, bilimsizleştirilmiş toplumlar nasıl koordine edilecek?

Oysa düzenimiz sosyalist olsaydı işler tamamen farklı yürürdü:

Sağlık hizmeti parasız olarak sunulurdu. Tedaviye, para kazanmaya değil; korumaya odaklanmış, öyle yapılanmış bir sağlık sistemimiz olurdu.

Devlet olağanüstü durumlar için yedek fon ayırmış olurdu. Daha doğrusu bugün milyarderlerin serveti durumundaki devasa kaynak bizim yedek fonumuz olurdu.

Fabrikalar, bankalar, okullar, vb kamu mülkiyetinde olacağı için, kapatılan işyerlerindeki emekçilerin, yani halkın gereksinimleri devletçe karşılanırdı.

Aşı ve ilaç geliştirmek için finansman sorunu yaşanmazdı.

Çin 2002’deki SARS salgını sonrasında çoktan koronavirüs aşısı geliştirmiş olurdu.

Sağlık emekçileri maskemiz, önlüğümüz, tanı kitimiz yok, sayımız yetersiz diye çırpınıp durmazdı, yoğun bakım ünitelerinde sıkıntı olmazdı.

Avrupa’da olduğu gibi 350 kişiye değil, Küba’da olduğu gibi 130 kişiye bir hekim hizmet verir durumda olurdu.

Dünya sosyalist olsaydı bugünkü acınası panik hali olmazdı. Birbirimize, devletimize güveniyor olurduk.

Bu güvenle hep birlikte seferber olur, gereken bireysel tedbirleri almış olarak hastanelere sağlıkçılara destek olmak, devletin marketlerine karantinadaki evlere gıda dağıtmak için gönüllü yazılırdık.

Ama en başında, dünyamız sosyalist olsaydı, yoksulluk olmazdı, şehirlerde böyle tıklım tıkış yaşamazdık, Çinli emekçiler denetimsiz avlanmış, yetiştirilmiş, kesilmiş hayvan eti tüketmek zorunda kalmazdı. Korona yine olurdu ama yayılma ve salgın yapma olanağı bulamazdı.