Davutoğlu: Terörle mücadelede defterler açılırsa insan içine çıkamazlar

AKP’nin 18. kuruluş yıldönümüne davet edilmeyen Ahmet Davutoğlu, Sakarya’da yaptığı konuşmada ‘Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz’ dedi.

AKP’nin 18. kuruluş yıldönümüne çağrılmayan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’ın Ankara’daki törende konuştuğu saatlerde Sakarya’da düzenlediği programda konuştu.

Belediyelere kayyum atanmasını eleştirmesi üzerinden kendisine “teröre destek” suçlamasında bulunulamayacağını belirten Davutoğlu “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. Bugün insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum” dedi ve şunları kaydetti:

“Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır. Başbakanlık görevini aldığım zaman -bunu izah etmek zorundayım, kampanya dolayısıyla bu soruları aldığım için- 6-8 Ekim olayları oldu. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye'nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk. Sayın Cumhurbaşkanı bize görevi tevdi ederken iki emaneti vardı. Çözüm sürecine devam edeceksiniz, FETÖ ile mücadele edeceksiniz dedi. 7 Haziran günü maalesef tek başına iktidar olma şansı olmayınca terör odakları ve onların arkasındaki parti Türkiye zaafa düştü zannıyla gemi azıya aldı. 7 Haziran-1 Kasım tarihleri arasını silmek, bütün o mücadelenin bizim talimatımızla başladığını unutturmak istiyorlar. MHP’den suçlamalar geliyor. Biz mücadele ederken 17 Ağustos’ta götürdüğümüz 4 hükümet teklifine de hayır dedi ve bizi terörle mücadelemizde tek başımıza bıraktılar."

‘BİZE DAHİ HAİN DENİLİRSE…’

Davutoğlu 22 Nisan’da yayımladığı manifestonun ardından kendisine “hain” denildiğini belirterek “Başbakan olmuş birine kimse hain diyemez. Bu ülkede hain Başbakan olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Bize dahi hain denirse bu partinin dışında olanlar kendilerini nasıl huzurlu hissedebilirler. Biz ne zaman ihanet ettik? Söyleyin. Bu milletin davasına, vicdanına aykırı tek bir adımımız olduysa söyleyin. Meydan okuyoruz” sözlerini sarf etti.

ÜMMET TARTIŞMASI

Erdoğan’ın Ali Babacan’a söylediği “Ümmeti bölüyorsunuz” sözleriyle ilgili de konuşan Davutoğlu “siyasi hayatta dini kavramların yozlaştırılmasına karşı olduğunu” ileri sürdü, daha sonra ise “Ümmet evrensel bir inananlar topluluğuysa, Türkiye’de yaşayan 81 milyon kardeşimizin hepsi o ümmetin parçasıdır” dedi. Davutoğlu “Kimse ümmeti tekeline alamaz. Kimse bu ümmet benim partimin tekelindedir diyemez. Ümmetten kastedilen yalılarda oturup Türkiye’yi dizayn etmeye çalışanlarsa biz o topluluktan değiliz” diye konuştu.

KAYYUM ATAMALARI: SUÇLULARSA DERHAL CEZALANDIRILSINLAR

Belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili olarak sandık sonuçlarına saygı duyulması gerektiğini belirten Davutoğlu, “O saygı belediye başkanlarına duyulan saygı değildir. Oraya gidip oy kullanan yüz binlerce vatandaşa duyulan saygıdır” dedi. Davutoğlu “Bu tavır asla teröre desteği mazur göstermez. Kim teröre destek veriyorsa en şiddetli şekilde cezalandırılmalıdır. Seçimden önce ceza aldılarsa YSK onları elemeliydi. Bu ülkenin demokrasisine gölge düşürmemeliydiler. Yok 31 Mart’tan sonra suç işlemişlerse öncelikle onlar mahkemeye götürülmeliydi. Mahkeme onları mahkum ettikten sonra görevden alınmalıydılar. Şu an bile haklarında bir dava açılmış görünmüyor. Eğer suçlularsa derhal cezalandırılmalılar” diye konuştu.

‘ÜZÜLMEDİM, ŞAŞIRMADIM’

AKP’nin kuruluş yıldönümü için hazırlanan video ve grafiklerde yer almaması hakkında ise Davutoğlu “Her şeyi beklerdim de tarihin hafızasını silmek suretiyle insanları unutturabileceklerini zannetme çocukluğunu beklemezdim. Bir hareket kendi tarihini reddetmeye başlamışsa kendi kendini tasfiye etmeye başlamıştır" dedi, videodaki yokluğunun kendisini üzmediğini ve şaşırtmadığını söyledi.

‘HİÇ KİMSEYE KÜSMEYENLERİN YOLU’

İstanbul seçimlerinin yinelenme kararının AKP’ye en büyük zararı verdiğini söyleyen Davutoğlu “milletin üzerine çökmüş karamsarlık bulutlarını dağıtmaya" geldiklerini ileri sürdüğü konuşmasında "Bu yol küskünlerin yolu değil hiç kimseye küsmeyenlerin yoludur” dedi.