Büyük Ekim Devrimi 102 yaşında!

102 yıl önce bugün yoldaşlarına sesleniyordu Lenin, 'Son darbe indirilmelidir, ne pahasına olursa olsun! Eylemin gecikmesi ölümdür' diyordu. Bu çağrı işçi sınıfının öncüsünü harekete geçirdi, öncü, sınıfıyla birlikte o son darbeyi indirdi. Sarsılmaz görünen Çarlık rejimini alaşağı eden işçi sınıfı, 102 yıl önce bu çağrıyla birlikte gökyüzündeki cenneti kendi elleriyle yeryüzüne…

soL - Haber Merkezi

Tarih 6 Kasım 1917, devrime saatler kalmış durumda.

Lenin'den Merkez Komite üyelerine giden mektupta şu ifadeler yer alıyordu:

"Yoldaşlar! Bu satırları 24 Ekim akşamı yazıyorum. Durum son derece kritik. Şimdi ayaklanmayı herhangi bir şekilde geciktirmenin gerçekten ölüm anlamına geleceği gün gibi ortada... Tarih, bugün muzaffer olabilecekken (ve kesinlikle muzaffer olacakken) yarın birçok şeyi yitirme, evet hatta her şeyi yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak devrimcilerin geç kalmasını affetmeyecektir. Bugün iktidarı ele geçirirsek, onu Sovyetlere karşı değil, onlar için ele geçirmiş olacağız. İktidarın ele geçirilmesi ayaklanma meselesidir; politik hedefi iktidarı ele geçirdikten sonra açıklık kazanacaktır... Hükümet yalpalıyor. Son darbe indirilmelidir, ne pahasına olursa olsun! Eylemin gecikmesi ölümdür."

Bu çağrı, yılların mücadele deneyiminden süzülerek gelen bir son vuruş çağrısıydı. Devrim için her şeyini ortaya koyan Bolşeviklerin ve öncüsüyle buluşan işçi sınıfının zaferi, Lenin'in söylediği gibi artık kesindi! Bolşevikler tarihi bir anda, tarihi bir hamleyle cenneti yeryüzüne indiriyordu artık. Eşit, özgür bir toplumun, sömürünün olmadığı bir düzenin hayal olduğunu söyleyenlere büyük bir tokadın adı oldu Ekim!

Ekim, muzaffer olduğu günün 102. yılında işçi sınıfına yol göstermeye devam ediyor.

soL'un Ekim Devrimi'nin 100. yılında hazırladığı "Devrimin 3 yüzü..." başlıklı interaktif habere ulaşmak için tıklayınız: